Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar Gündeme Bakış Tv'nin canlı yahın konuğu oldu. AK Parti'nin İzmir'de yaptığı yatırımları anlatan Kırkpınar, CHP'li belediyelerle İzmir'in trafik, altyapı ve kentsel dönüşüm noktasında büyük sorunlar yaşadığını, AK Parti sayesinde İzmirlinin rahatladığını kaydetti. Kırkpınar, "AK Parti her alanda sağlıktan eğitime, tarımdan sanayiye hayatı ilgilendiren tüm alanlarda 100 yılda yapılamayan yatırım ve icraatları 20 yılda yaptı. Bir mucize de gerçekleşti. İzmir'de hemen her ilçemize hastane yapıldı. Yüzlerce okul yapıldı. İzmir Adliyesi yapıldı. Şehir Hastanesi, çevre yolu, lojistik köy, otoyollar, barajlar, göletler, rekreasyon alanları, TOKİ marifetiyle konutlar yapıldı, deprem konutları, Çandarlı Limanı, Manisa ve Belkahve Tüneli, İZBAN... Aklımıza bir çırpıda yüzlerce eser geliyor. Başbakanımız Binali Yıldırım'ın 35 projesinin yüzde 90'ı bitti, bir kısmı da devam ediyor. O kadar çok yatırım ve icraat var ki.. OSB'lerde büyük artışlar yaşandı. Türkiye'de her alanda mucizeler yaşandı, çağ atlandı. İzmirliler, yerel yönetimlerin başarısız, beceriksiz icraatlarına karşın bizim yönetimimizin yaptığı icraat ve yatırımlarla rahatladı. İktisat Kongresini binamızın tarihi silüetiyle Sayın Cumhurbaşkanımız inşallah 6 ay sonra açılışını yapacak. Geçmişi ve geleceği birlikte inşa ediyoruz. Heybemiz dolu, yatırım ve icraatlarımızı anlatmaya ne zaman ne de bizim gücümüz yeter" dedi. 

"SOYER İKTİSAT KONGRESİ İÇİN ROL ÇALIYOR"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in iktisat kongresi ön toplantıları gerçekleştirmesini değerlendiren Kırkpınar, "CHP bunları her zaman yapıyor, ön kesme, algı, rol çalma... Tunç Bey'in yaptıklarına baktığınızda ortada somut hizmet yok sadece algı ve rol çalmada inanılmaz bir başarısı var. Orada dezavantajlı bir duruma düştü. Sıkıştıklarında Atatürk'ün arkasına saklanıyorlar, 'Biz Atatürkçüyüz' diyorlar. İş icraata, kazma vurmaya gelince arka kapıdan dolanmaya, algıya yönelik manifesto yapmaya başlıyorlar. Bugüne kadar yaptıklarını gördük, bugünden sonra da göreceğiz" ifadelerini kullandı. 

"HEDEFİMİZ; OYLARIN SANDIĞA GİRDİĞİ GİBİ ÇIKMASI"
Geçtiğimiz günlerde sandık başkanlarını ziyaret eden AK Partili Kırkpınar, "Ben yaklaşık 20 yıldır AK Parti'de siyaset yapıyorum. İlçe başkanlığından milletvekilliğine... Biz hep seçime hazırdık. Bizim en büyük başarılarımızdan biri de sandık çalışmalarımızı seçimlere 1 yıl kala güncelliyoruz, toplantılar yapıyoruz. Hedefimiz, oylar sandığa girdiği gibi çıksın. Hiçbir siyasi iradenin sandıktan çıkarken değişmemesi için adaletin bekçisi olarak sandık başkan ve görevlilerimizi görüyoruz. Ziyaretimizde gördük ki sandık görevlilerimiz yarın sabah 6'da seçim olsa görevinin başında hazır olacak" dedi. 

"SEÇİM SİSTEMİMİZ ŞEFFAF"

CHP Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın "Sandık güvenliği" toplantılarının hatırlatılması üzerine konuşan Kırkpınar, "Şimdiye kadar Türkiye'de onlarca seçim gördük. En iyi yapılan işlerden biri de seçimlerin demokratik olarak yapılması ve doğru sonucu yansıtması. Biz bugüne kadar güvenlik noktasında sorun görmedik, bundan sonra da olacağını düşünmüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Sayın Muharrem İnce üzerinden yaptılar. CHP sıkıştıkça bu tip yöntemlere başvuruyor. Sandık güvenliği yok söylemleri içine girebiliyorlar. Bizim seçim sistemimiz o kadar şeffaf ki, sandık başkanı, düzenlenen evraklar, onların ulaştırılması, bilgisayara yüklenmesi, seçimi iç ve dış gözlemcilerin takip ediyor olması, bilgi çağında iyi bir organizasyonla güvenlikle ilgili bir problem olmaz. Ben bunun bir evham olduğuna inanmak istiyorum, akıllarından kötü bir şey geçiyorsa bilemem" dedi. 

"SAHADA YEREL YÖNETİM ŞİKAYET EDİLİYOR"
Saha çalışmalarına ilişkin gözlemlerini anlatan Kırkpınar, "Biz hep sahadayız. TBMM tatile girdikten sonra yaklaşık 2,5 aydır, günlük olarak 7-8 saat bazen 12 saat vatandaşlarla her gün beraberiz. Köylere gidiyoruz, çiftçilerimizleyiz, metropoldeyiz, düğünlerdeyiz, cenazelerindeyiz, okullardayız, iş insanlarıylayız, hastanelerdeyiz. Sürekli tüm teşkilat olarak vatandaşımızla temastayız. Bize gelen talep ve şikayetler yüzde 90 oranında yerel yönetimle alakalı. Vatandaş bize köylerde 'bizim üretim yollarımız yılan hikâyesine döndü' diyor. İZSU ile alakalı şikayetler var. 'Hala tankerlerle su içiyoruz, haftada 2-3 gün sularımız kesiliyor' diyorlar.  2022 yılında birçok köy ve mahallemizde altyapı yok, var olan da eski sistem. Kuyu denen foseptik yöntemleriyle derelere, göletlere, barajlara ve denize deşarj ediliyor. Maalesef bunlar İzmir'in gerçekleri. Altyapı talepleri var. İmarla ilgili büyük talepler var. Ciddi konut ihtiyacı var, 1000'lik, 5000'lik planlarla alakalı Büyükşehir belediyesi oyalama taktiği ile vatandaşı mağdur ediyor. Bürokrasinin işlevini kazanmamasından dolayı konut problemi var. Bu zamanında olmuş olsaydı konut ihtiyacı karşılanmış olacaktı. Trafikle ilgili sıkıntı var. CHP yolla ilgili taş üstüne taş koymadı. Çevre yolunu, ikinci çevre yolunu, battı çıktıları, Konak, Buca için ciddi yatırımları yaptık. Çözülemeyen diğer bir sorun koku. Tunç Bey, göreve geldiğinde 2 yıl içinde Körfezde yüzeceğini ifade etmişti. 2 yıl sonunda 'kokunun sebebini bulduk' dedi sanki Amerika'yı keşfetmiş gibi... Günaydın! Sebebini biz 20 yıldır söylüyoruz. Yağmur suyu ve kanalizasyon hatlarının aynı olması ve arıtma tesislerinin kapasitesini aşması, buradan da denize deşarj edilmesi. Maalesef bunu bugün idrak edebilmişler. Ben koku problemini bu kafayla Büyükşehir Belediyesinin çözemeyeceği kanaatindeyim. İzmirli en ufak yağmurdan korkuyor" diye konuştu. 

"CHP'Lİ BELEDİYELER TEMBEL"
İmara yönelik konularda vatandaşın mağdur edildiğini anlatan AK Parti İzmir Milletvekili Kırkpınar, "CHP'li belediyeler çalışmadıkları için, tembel oldukları için kentsel dönüşümle, yerinde dönüşümle ilgili hiçbir adım atmıyorlar ve vatandaşı oyalıyorlar. 'Bugün git yarın gel, bu dönem yapmadık, önümüzdeki dönem yapacağız' diyerek ellerini taşın altına koymaktan imtina ediyorlar. Kentsel dönüşüm, imar düzenlemesi ciddi uğraş gerektiren ve inisiyatif alınması gerektiren konular" açıklamasında bulundu. 

"TÜRKİYE BÜYÜYOR"
Sahada ekonomiye yönelik gelen eleştirilerin de olduğunu ancak dünyanın diğer ülkelerinde yaşanan resesyonun aksine Türkiye'de çarkların dönmeye devam ettiğini aktaran Kırkpınar, "Maaş artışı enflasyonun çok önünde fakat yetmiyor. Bugün asgari ücretlimiz, emeklimizle alakalı bir hayat pahalılığı söz konusu. Biz asgari ücreti nereden aldık nereye kadar getirdik bakın. Biz kendimizi parti olarak 2000 öncesi ile kıyaslıyoruz. 2000 öncesi bir asgari ücrete ne kadar mazot, altın, ekmek alınıyordu şimdi ne kadar alınıyor diye hesap yapıyorlar. Bazı ürünlerde yüzde 200-300 şimdiki asgari ücret daha avantajlı ama ben bunları yapmıyorum, bu bana göre basit siyaset. Dolayısıyla vatandaşlarımız hayat pahalılığı ile sıkıntılarını bize iletiyorlar tabi. Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi biz bütçemizin imkanları çerçevesinde hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz. Yılbaşına doğru hem asgari ücret hem de emekli maaşlarını tekrar artıracağız. Üretiyoruz, ihracat yapıyoruz, işsizlik oranı düşüyor, Türkiye'de çarklar işliyor. Avrupa, Amerika ekonomisi resesyonla karşı karşıya ama Türkiye büyüyor. Çünkü Türkiye düşük faiz politikasını tercih etti, üretimden yana tercih ortaya koydu, istihdamı, büyümeyi tercih etti. AK Parti'nin düşük faizden yana tercih kullanması durumu avantaja dönüştürdü" dedi. 

"SOYER, HDP'YE BAŞKANLIĞININ DİYETİNİ ÖDÜYOR"
İzmir merkezli yaşanan "9Eylül, Osmanlı ve Yunanistan" tartışmalarının sahaya nasıl yansıdığını da anlatan Kırkpınar, "Bu konularda sahadan çok  dönüş aldık. Vatandaş zaten CHP'nin geçmişe, tarihe, ecdada nasıl baktığını çok iyi biliyor ama bu artık haddi aştı, bardağı taşıran son nokta oldu. Özellikle Tunç (Soyer) Bey ile ilgili ciddi rahatsızlık var, insanlarda bir tiksinti oluştu, evham oluştu. Tunç Bey'in samimi olmadığını, söylediği konuştuğu her şeyin arkasında bir kasıt olduğunu, söylenenlerin bir gaf olmadığını, bilinçli şekilde söylendiğine artık vatandaşımız kanaat getirdi. Vatandaş söylüyor bunları. Tunç bey daha Seferihisar'dayken PKK üzerinden HDP siyasetçileriyle bir görüşmesi olmuştu. Hendek meselesinde onlara açıktan destek vermişti. Vatandaş bunu biliyor. Daha sonra İzmir için başka bir bayrak, başka para çıkışları oldu. Kıbrıs ve mavi vatanla ilgili düşüncelerini açıkça beyan etti. Türkiye'de başka bir tarım mümkün diyor ya, vatandaşta artık Soyer'in 'Başka bir' diye başlayan cümlelerine yönelik Başka bir para, başka bir bayrak, başka bir İzmir, başka bir Türkiye, başka bir ecdat, başka bir tarih de mümkün demeye getirdiğine yönelik bir kanaat oluştu. Böyle bir zemin hazırlıyor. Tunç Bey'in Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığına CHP'nin yerli ve milli anlayışı olan ulusalcılarının büyük kısmının karşı çıktığını biliyoruz. İYİ Parti'nin o süreçte karşı çıktığını biliyoruz. Bunlara rağmen onun arkasında duran güç, Tunç Bey'i aday yaptı. Tunç Bey de kendini aday yapan yapıya borcunu diyetini HDP'ye yakın durarak, saçma sapan çıkışlarıyla ödüyor. Tunç Bey diyet ödüyor. Büyükşehir'de terörle ilintili olan kişilerin de istihdam ediliyor olması diyetin bir bölümünü gösteriyor. Tunç Soyer'in babasından kaynaklı sağ seçmenle ilgili travması da var. İşkenceci bir savcı olarak biliniyor babası, armut dibine düşer diyoruz ya Soyer babasını geçti. Tunç Soyer'i babasından dolayı suçlamıyoruz, Tunç Soyer babasını geçti" dedi.