Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Gündeme Bakış Tv’de gündemi değerlendirdi. AK Parti hükümeti tarafından Selçuk'a büyük yatırımlar yapıldığını kaydeden Kaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel arasında kişisel sıkıntı yaşandığını, bu sebeple Soyer'in Selçuk'u cezalandırdığını iddia etti. Kaya, "Selçuk özellikle 2014'ten itibaren AK Parti hükümetinden Türkiye'deki tüm ilçeler içinde en çok yatırım alan nokta. İZBAN'ı getirmemiz, otoyolu yapmamız, havaalanından Kuşadası’na kadar giden yolun tamamını duble yapmamızla birlikte yoğun bir yatırım hamlesi başladı. Hükümet Konağı, Adliye Sarayı, okullar, Antik Liman... Antik Liman 35 projemizden biriydi, bunların hepsi Selçuk'un ufkunu açacak ve Selçuk'u Türkiye'de vizyon şehir haline getirecek yatırımlar. Tabi biz bunları yaparken bizden sonraki süreçte, bu kadar kamu yatırımı içinde Selçuk, İzmir Büyükşehir Belediyesi ihmalinden, yok saymasından kaynaklı neredeyse yollarında yürünemeyecek hale geldi. Hemşerilerimizin büyük sıkıntıları var. Geçtiğimiz hafta ilçe belediye başkanı ile de aralarındaki problem iyice ortaya çıktı" dedi. 

"SELÇUK BELEDİYESİ'NE CİDDİ KREDİ VERİLDİ"

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel'e İller Bankası'ndan kredi sağlandığını aktaran Kaya, "Selçuk'ta İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne karşı büyük bir isyan var. Bunun sebebi tamamen CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı ile CHP'li ilçe belediye başkanı arasındaki problem. İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe başkanıyla aralarındaki problemden ötürü Selçuk ve Selçukluları cezalandırıyor. Yol dahi yapılmıyor. İller Bankası'ndan çıkartılan kredi ile İlçe Belediye Başkanının yaptığı biraz yol var ama bu çok yetersiz çünkü biz Selçuk'un ufkunu çok aştık. Karşıyaka Belediye Başkanı (Cemil Tugay), CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun konuşuyor bazen ama İller Bankası'ndan Selçuk Belediyesi'ne ciddi bir kredi verildi. Doğru düzgün bir işiniz olmayınca, ortaya ayakları yere basan proje koymayınca kredi alamazsınız. Batık belediyelerden bir tanesidir Karşıyaka Belediyesi. Ortada yapılan iş yok ama ekonomik olarak batmış belediyeler var" açıklamasında bulundu. 

"CHP'DE EKİPLEŞME PROBLEMLERİ VAR"

Buca ve Selçuk Belediyeleri ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında ekipçilik problemleri olduğunu öne süren AK Partili Kaya, "Büyükşehir'in sürekli cezalandırdığı ilçeler var. Arada problem var, ekipçilik problemleri. Buca cezalandırdığı ilçelerden biri. Kendi hegemonyasını buralarda kurabilmek için bazı ilçeleri cezalandırıyor, ortaya böyle bir yöntem koyuyor. Bizim belediyelerimize zaten hiç bakmıyorlar, kendilerinde de aralarındaki iç kavgalarında dolayı bazı ilçeleri cezalandırıyor. 2017'den beri şehir terminalini yapacaklar Selçuk'a. 5 yıl olmuş 1 tane ilçe terminali yapamamışlar, kaç paralık iş, Aziz (Kocaoğlu) Bey olsaydı muhtemelen biterdi. Biz Küçük Menderes'in ıslahı projesini gerçekleştirdik, bitme noktasına geldi. 94 kilometrelik hattın 88 kilometresini bitirdik, sadece 6 kilometrelik alan kaldı. Bu faaliyetlere birçok STK'dan, belediyeden destek geldi tek destek vermeyen İzmir Büyükşehir Belediyesi. Onlar 2 tane arıtmayı yapamadı. Büyükşehir bölgeyi unutmuş durumda" ifadelerini kullandı. 

"KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ YAPMAK İSTİYORUZ BÜYÜKŞEHİR ENGELLİYOR"

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yürüttüğü kentsel dönüşüm çalışmalarına yönelik de eleştirilerde bulunan AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, "İzmir'de kentsel dönüşüm noktasında Cumhuriyet Halk Partisi'nin beceriksizliği ve engellemeleriyle karşı karşıya kaldığımız bir dönem yaşadık. Yaklaşık çeyrek asırdır, CHP'li yönetim var ve şu ana kadar sadece yaptıkları bin 355 konut var. Yani İzmir'in yapı stokunun yüzde 70'inin yenilenmesi gerektiği düşünüldüğünde 1 milyon 400 bin civarında konuttan bahsediyorum, bunun yüzde 70'inin yenilenmesi lazım. Büyükşehir bugüne kadar sadece  bin 350 tane yapmış. TOKİ'yi eleştiriyorlar ama Uzundere'deki dönüşüm, TOKİ tarafından 2 bin 688 konutun satın alınmasıyla çözüldü. 25 yıllık dönemde kentsel dönüşümde sıfır çekmiş bir İzmir Büyükşehir Belediyesi var. Hem de deprem riskinin bu kadar yoğun olduğu noktada. Biz başta Karabağlar olmak üzere dönüşümü yapmak istiyoruz ama hem ilçe hem de Büyükşehir'in engellemesiyle karşılaşıyoruz" diye konuştu. 

"EMREZ'DE KANUNA HİLE KARIŞTIRILIYOR"

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Gaziemir İlçesi Aktepe Emrez Bölgesi'nde uyguladığı kentsel dönüşüm modelinde kanuna hile karıştırıldığını kaydeden Kaya, "Aktepe Emrez'e gelirsek biz 10 yıldır çağrıda bulunuyoruz, beceremiyorlar. Şu anda ortaya koyulan plan, Emrez'de dönüşüm yapılacak alanın yüzde 3'ü. Bir diğer husus uygulamada, burada bir aldatmaca var. Soyer, İsmail YK şarkısı gibi 'Gaza bastım' diyor. Komik geliyor. 7 bin 34 metrekarelik bir alan var ve bu alanda 50 metrekarelik bir tuvalet var. Boş alan içinde sadece tuvalet var. 6306 Sayılı kanun ihalesiz olarak afet riski olan alanlarda kamu kurumlarına hak veriyor. Büyükşehir'de bu haktan yola çıkarak ihalesiz şekilde kooperatiflere veriyor işi fakat 7 bin 34 kilometre bir alan var, içinde 50 metrekare bir tuvalet var. Siz bu tuvaleti afet riski olan bina olarak gösteriyorsunuz ve ondan sonra da ihalesiz bu kooperatife veriyorsunuz. Bunu hukuk, kanun kabul etmez. Bu tamamen bir aldatmaca. Kanuna karşı hile uygulanmış burada. 7 bin 34 metrekarelik bir alan boş, sen içindeki 50 metrekarelik tuvaleti afet riski olan bina gibi gösterip ihalesiz veriyorsun, bu durum kanunen kabul edilebilir değil" açıklamasında bulundu.

"20 BİNE MAL ETTİĞİ DAİREYİ 1 MİLYONA SATIYOR"

Emrez'de yapılan dönüşüm çalışmasında daire maliyetinin 20 bin Tl olduğunu ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin 20 bin TL'ye mal ettiği daireyi vatandaşa 800 bin TL ile 1 milyon TL arasında sattığını savunan Kaya, "Biz Aktepe Emrez'de İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşümü yapsın diye Milli Emlak'tan 80 bin metrekare arazi devrettik. Hem de 12 milyon TL'ye gibi değerinin çok altında bir rakamla. Bu alandan bin 200 tane konut çıkar, kat karşılığı verdiğinizde 600 bin konut Büyükşehir Belediyesi'ne kalıyor. Dairenin tanesinin maliyeti Büyükşehir Belediyesi'ne 20 bin TL. Çok ufak bir rakam. Milli Emlak neden bu kadar ucuza devretti araziyi, Aktepe Emrez'deki vatandaşlarımızın evi uygun koşulda dönüşsün diye. Büyükşehir devletten 20 bin liraya alıyor, vatandaşa 800 bin liraya satıyor. Bu kabul edilebilecek bir durum değil. Kendi siyasi parti yakınlarına yaptıklarını bir kenara bırakıyorum" dedi. 

"SARNIÇ'TAKİ SORUNU BİZ ÇÖZDÜK"

Sarnıç'ta vatandaşların tapu sorunu nedeniyle eylem yapma kararı aldıklarının hatırlatılmasının üzerine konuşan Kaya, "Sarnıç'taki sorunu biz çözdük. Sarnıç'ta 2B sorununu açan CHP'dir. Sorunu yaratan da yine bir CHP'lidir, Cevahir Holding, yıllarca bu işi karıştıran da CHP'dir. Biz bunun çözümlerini bulduk. Muhtarlarla toplandık. Ben yeni milletvekili olmuştum, Sarnıç konusu geldi gündemimize. Hemen bir toplantı yapalım diye gittik, önümüze bir rakamlar geldi, çok yüksek. Bayraklı'da Folkart'ın yapıldığı alanlar kadar neredeyse Sarnıçlı hemşerilerimize rakamlar çıkartmışlar. Biz defterdar başkanlığında toplantı yaptık, muhtarlarımızla birlikte. Biz bu rakamların neye göre biçildiğini sorduk, dediler ki; 'Sarnıç'taki emlakçılardan aldık'. Arkadaşlarımız da o tarihte Sarnıç'ta 1 emlakçının bile olmadığını söyledi. Bunlar ortaya çıkınca o memurların birçoğu istifa etti ve onların da büyük çoğunluğu şu anda CHP'de siyaset yapıyor. Böyle bir durumdan bahsediyoruz" ifadelerini kullandı. 

"MÜNFERİT BİR DURUM OLDUYSA ALTINDAN CHP ÇIKAR"

Sarnıç'ta tapu sorunun çözüm noktasına geldiğini anlatan Kaya, "O dönemde 350 lira metrekare fiyatı diyorlardı, biz, bizden istenilenin altına çektik. Cevahir Holding ile bir davalaşma süreci var, o davalar bitiyor ve oradaki alanlar vatandaşlara satılacak. Biçilen bedele sadece enflasyon oranları uygulanarak satışlar yapılıyor 2B'de. Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın ifade ettiği afaki talep nedir görmek lazım, bana böyle bir şey gelmedi. Bir diğer husus, Sarnıç Bölgesi'nde hazine arazileri var. Ona ilişkin de geçtiğimiz günlerde milletvekillerimiz, ilçe teşkilatımız vatandaşlarla buluştu. Türkiye'de pek yapılmayan bir iş o bölgeye yapıldı, fiyatlar çok makul oranlarda belirlendi ve vatandaşlar tapularını almaya başladı. Yeni münferit bir durum olduysa onun altından da yine CHP çıkar, ben söyleyeyim" dedi. 

"SOYER ÇARK EDİYOR"

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Çeşme Projesine yönelik de çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in marjinal grupların etkisi altında kalarak dava açtığını aktaran Kaya, "Ben neye dava açtıklarını anlamıyorum ama alıştık. Tunç Soyer ile bir iş yapabilmek mümkün değil. Beraber yol yürüyebilmek mümkün değil çünkü çark ediyor. 2 yılı aşkın süredir Sayın Bakanımız Çeşme Belediye Başkanı ve Büyükşehir Belediye Başkanı ile defalarca bir araya geldi. Çalışma grupları oluşturuldu, Oran ve Soyer bu gruplarda da yer aldı. Defalarca sunumlar yapıldı. Onların önerileri de dikkate alınarak bugüne getirilen bir çalışma var. Soyer, yine çark etti, 'Dava açtım' dedi. Eski açıklamalarına bakın Soyer'in hatta CHP Genel Başkanının açıklamalarına da bakın. 'Bu kadar alan betona teslim edilmeyecekse olsun' dedi,  beton oranı toplam alanın yüzde 1,2'si. Dolayısıyla betona teslim edilen alan yok. Bu alan sahipsiz şu anda, mezbelelik hale doğru gidiyor bölge. 'Orman var' deniliyor, o alanın içinde gerçekten bir orman yok, biz bu projeyle birlikte orman vasfına getireceğiz. Agro turizm var içinde. 55 bin kardeşimizin istihdamı sağlanacak ama çıktı son dakika böyle iddialarda bulundu ve daha plan henüz ilan edilmedi. Sanıyorum Bakanlık 1 ay içinde planlarda askıya çıkacak, ya bekle planları bir gör!" çıkışında bulundu.

"SOYER, BİLİM İNKARCISI"

CHP, İYİ Parti İzmir Milletvekillerine de detaylı bir sunum yapıldığını ve tüm soruların yanıtlandığını aktaran Kaya, "Soyer, Bakan Bey ile toplantı yapalı az bir zaman oldu ve o toplantıdan sonra dava açacak gibi bir durumu da yoktu. Marjinal grupların üzerinde oluşturduğu kamuoyu baskısı yine her zamanki gibi kendisini çark ettirdi. Soyer her zaman, 'Bakanlar beni muhatap almıyor, dikkate almıyor' diyor. Şimdi Bakanımız defalarca muhatap olmuş, birlikte çalışmışsın, orada söyle isteklerini. Bakan Bey ile yapılan toplantıda milletvekili arkadaşlarımız Murat Bakan, Tacettin Bayır, Bedri Serter, Sevda Erdan Kılıç, Mahir Polat, Müsavat Dervişoğlu, Aytun Çıray her biri sorularını sordu. A'dan Z'ye kafalarındaki her soruyu sordular, Bakan Bey'de açıklamaları yaptı. Mesela su konusu ters ozmoz ile çözülecek ve maliyet olarak çok düşük. Şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin vatandaşa sattığı sudan daha ucuz bir bedelle oradaki su ihtiyacı karşılanmış olacak. Tuz dağları da olmayacak, onlar da açıklandı teknik olarak. Asıl önemli olan İzmir Büyükşehir Belediyesi bu projeyi İzmir'in başka yerlerinde uygulamak için Bakanlıkla görüştüğünü ifade etti, oradaki milletvekili arkadaşlarımız da bunu gördü. Milletvekili arkadaşlarımız tüm sorduğu sorulara cevap aldı, Soyer'in bu dile getirdiklerine de detaylı açıklama yapıldı . Bu projenin içinde 7 tane üniversite var. Çevresel etkiler, tuz dağları bilimsel raporlarla çürütüldü ama Tunç Soyer bilim inkarcısı. Bilimle problemi var, bunlar Trump dönemi siyasetçisi. Körfez'e gireceğim iddiasında da bunları gördük" dedi. 

"SÜREÇ DAHA ŞEFFAF NASIL YÜRÜYEBİLİR?"

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Çeşme Projesi kapsamında yer alan su üretim modelini uygulamak için görüşmeler yaptığını anlatan Kaya, "Biz o gün toplantıda İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarının ters ozmoz tekniğini uygulamak için harekete geçtiğini öğrendik. Yani Soyer karşı çıktığı işi İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde uygulamak istiyor. İzmir zaten buna alıştı artık. Çeşme'de elde edilecek tüm gelir İzmir'de harcanacak. Buranın altyapısı ve İzmir'deki turizmin gelişmesi için. Tüm kaynak İzmir'in içinde kullanılacak. Burada önce 'Katarlılar aldı' diye propaganda yapıldı, buna kadar sordular Bakanımıza ve Bakanımız da bunların gerçek olmadığını açıkladı. Toplantı 3 saatin üstünde sürdü. Tunç Soyer, Çeşme Projesi çalışma grubunun içindeydi, orada düşüncelerini paylaşmayıp mahkeme kapılarına gitmesi kabul edilebilir değil. Tüm STK, kurum ve kuruluşlar toplantıya davet edildi, sorularını sordu. Süreç daha şeffaf nasıl yürür" diye konuştu. 

"HDP, ÇEŞME PROJESİNE KARŞI"

AK Partili Mahmut Atilla Kaya, Çeşme Projesi'nin en büyük karşıtının HDP olduğunu ifade ederek, "Çeşme Projesi'ne özellikle HDP çok karşı. HDP bu işin en karşısı, şu anda mecliste en gergin şekilde karşı koyan siyasi tavrı var. İddialarına gülersiniz, zaten boş bir siyasi tavrı var memleketteki her konuda olduğu gibi. Hiçbir konuda bilgi sahibi değiller, her zaman aykırı söylemler. Tamamen kamuoyunu yanıltmaya yönelik. Türkiye'nin en şeffaf süreci, İzmirlilerin katılımıyla yapıldı. Bu alanı İzmirliler planladı" dedi.