GÜNDEME BAKIŞ- İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal Gündeme Bakış TV’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu.
SOYER’İ ELEŞTİRDİK DİYE SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer’in özellikle Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde yönetimini eleştirdikleri için Meclis’te yeni bir anlayış getirmeye çalıştığını vurgulayan Hızal, “Meclis’te İzmir’in lehine olan her konuda yanlarında olacağımızı, aleyhinde olan konularda da muhalefet yapacağımızı her seferinde dile getirdik. Hala aynı noktadayız. Özellikle son dönemlerde bir takım eleştirilerimizden fazlasıyla rahatsız olan bir Tunç Soyer ile karşılaştık. Geçtiğimiz 10 yılda Tunç Soyer’in Seferihisar’da belediye başkanlığı yaptığı gerçekliği var. Orada nüfus müdürlüğü yapmadı, belediye başkanlığı yaptı. Biz de o dönemde yapılan hataları dile getirmek zorundayız. Seferihisar ile ilgili yapılan her eleştiride Tunç Soyer inanılmaz bir reaksiyon gösteriyor. Tunç Soyer Sefehirisar’da yaptığı olumsuzlukları burada yapmaması ya da yapıyor olması eleştiriyoruz. Meclis’te söz hakkı konusunda adil davranmıyor. Tartışmalarda doğan cevap haklarını yeterince vermiyor. Gündem dışı konuşmalarda İzmir’i konuştuğumuz için bazen beş dakikayı aşabiliyor. CHP’li meclis üyeleri bizi eleştirirken 10 dakika konuşabilir ama bize beş dakikan doldu otur deniliyor. Özellikle son mecliste demokratik bir tavır sergilenmediğini düşünüyorum. Gündem dışı konuşmalarla ilgili bugüne kadar hiç yapılmamış bir uygulama olan meclis başkanına yazılı talepte bulunacak derseniz bu demokrasi tartışmasına dönüşür. Usul tartışması olmaz. Biz de bunu kabul edilebilir bir şey olmadığını söyledi. Sırf son iki mecliste Tunç Soyer’i çok eleştirdik diye kişisel kaprislerinden dolayı sistem değiştirilmeye çalışıyor” dedi.
BİR YIL SONRA GELSİN BİRLİKTE YÜZELİM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Yüzülebilir Körfez projesi ile ilgili yaptığı açıklamaları eleştiren Hızal, “Tunç Soyer’in bu yaklaşımlarıyla Körfez’de yüzülmesi hayaldir. Kendilerini kandırıyorlar ama İzmirlileri kandırmasınlar. Körfezin temizlenmesiyle ilgili Aziz Kocaoğlu bir takım çalışmalar yaptı. Sirkülasyon ve navigasyon çalışması yapmıştı. Bu konuyla ilgili de ‘projeye ÇED raporu verilmiyor, devlet engel oluyor’ dedi. Ama Sayın Binali Yıldırım devreye girdi ve ÇED raporu süreci hızlandırıldı ve verildi. Tunç Soyer geldi, Aziz Kocaoğlu’nun çalışmalarını bir kenara itti. ‘Körfezi kirleTmeyeceğiz, böylelikle temizlenecek’ dedi. Bununla ilgili bir bilimsel çalışması var mı, yok. Geçmişte bilimsel çalışmalar var mı, var. Neden yararlanılmıyor? soruyoruz Tunç Soyer’e bu yöntem neden değişti? Bunun cevabını da vermiyor. Ama 2 yıl önce ‘3 yıl sonra Konak’tan Karşıyakaya yüzeceğim’ dedi. Geçen günlerde bunu revize edip, ‘dönemimin sonunda yüzeceğim’ dedi. Dönem sonunda ise ‘bana bir dönem daha verin yüzeceğim’ diyecek. Sirkülasyon kanalları açmayıp temiz suyun girişini sağlamazken Körfez nasıl temizlenecek. Çok merak ediyorum, 1 yıl sonra gelsin beraber birlikte yüzelim. Bakalım körfez nasıl olacak?” açıklamasında bulundu.
İNCİRALTI PLANLAMASIYLA İLGİLİ SAMİMİ DAVRANMIYOR
İzmir Büyükşehir’in İnciraltı planlaması projesiyle ilgili samimi davranmadığını ve olumsuz bir algı yaratmaya çalışına vurgu yapan AK Partili Hızal, “Milletvekilimiz Atilla Kaya konuyla ilgili ciddi bir irade ortaya koydu. Büyükşehir bu sorunun çözülmesini mi istiyor çözülmemesini mi istiyor? Sürece bizi katmadılar gibi çocukça bir tavırla kendisini sürecin dışında tutmak isterse çözümsüzlük olur. Ama sürecin içerisine dahil olmak isterse bir takım hamleler yaparsa çözülür. İzmir Büyükşehir bu kapsamda iyi niyetini ortaya koyması gerekiyor. İzmir’in en büyük sorunlarından bir tanesi de çalışmalar Büyükşehir’in anlamsız davalar açmasıdır. Büyükşehir’in iyi niyetini ortaya koyması gerekir. Bununla ilgili hiçbir açıklama yapmadı. Daha devam eden bir planlama var. Siz çıkıp burada ticaret merkezleri, AVM gibi bir takım algılar oluşturmaya çalışırsanız bu sefer iyi niyetten uzaklaşmış olursunuz. Elbette ki ilerleyen süreçte projeye dahil olacaktır” diye konuştu.
SOYER TARİHE ADINI OLUMSUZ ANLAMDA YAZDIRACAK
90 dakika tarife sisteminin kaldırılmasının hata olduğunu ifade eden Hızal, “Bu sistemi kim kurdu? Aziz Bey. Cengizhan, Bozyaka, Kadifekale’deki vatandaş istemedi. Bu sistemi kurarken de ‘İzmir’i demir ağlarla öreceğiz’ denildi. Ama istedikleri neticeyi alamadılar. Sonuç itibariyle anlamsız bir sistem ortaya çıktı. Bununla birlikte 90 dakika sistemi çıktı. Çok güzel bir uygulama oldu. Bizim eleştirimiz, İzmir’de en olumlu uygulamanın kaldırılmasıdır. Tunç Soyer, 90 dakikayı kaldırarak tarihe olumsuz manada ismini yazdıracak” dedi.
ESHOT’UN ZARAR ETMESİNİN NEDENİ…
Ulaşıma yapılan zamlarla ilgili konuşan Hızal şunları söyledi:
“Büyükşehir her yıl ESHOT’ta 500 milyon bütçe aktarımı yapıyor. ESHOT her dönem zarar ediyor. Bu da Büyükşehir ve ESHOT’un uzun yıllar yanlış yönetiminden kaynaklanıyor. İzmir’de bir yerden bir yere gitmek için en az iki araç değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Biz daha önce de araçların yenilenmesi gerektiğini söyledik. Böylece masraflar ciddi oranda azalacak. Nihayetinde ihaleye çıktılar ve araç alacaklar. Tunç Soyer’in bir yıllık döneminde ulaşıma yüzde 40-45 civarında ulaşım zam yapıldı”
SOYER ŞEHRİ TANIMIYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kenti tanımadığını iddia eden Hızal, “Tunç Soyer şimdiye kadar Aliağa’ya hiç gitmemiş. Tunç Soyer’in bir kere bu şehri tanıması gerekiyor. Bu şehrin, köylerini, mahallelerini caddelerini tanıması gerekiyor. Tanımıyor. Bunun tanıması için sokakları gezmesi gerekiyor. Sokaklarda ‘bana üstü açık otobüste gezmeme izin vermediler’ deyip, bisikletle geziyorum’ ya da bayramlarda üstü açık otobüsle çav bela şarkısı çalarak sadece şov amaçlı gezmeyecek. Sokakları gerçekten vatandaşları dinlemek için gezecek. Önce bu şehri tanıması gerekiyor. Devasa bir bütçesi olan Büyükşehir’i yönetiyor. Bu ilin sokak sokak sorunlarını bilmesi gerekiyor. Şehri tanımıyor, sorunları bilmiyor, şehirlinin sorunlara nasıl yaklaştığını da bilmiyor. 18 ayın da böyle geçirdi maalesef” diye konuştu.
