CHP'de gözler 2 adayın yarşacağı Narlıdere Kongresinde. Kongrede İlçe Sekreteri Serkan Çağlar ile İlçe Yöneticisi Mesut Durgun yarışacak. 

DİVAN BAŞKANI ARSLAN OLDU

Divan başkanlığına delegelerin oylarıyla milletvekil Ednan Arslan seçildi. Kongreye milletvekili Musa Çam, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, mevcut ilçe başkanı Şahin Fırat, Güzelbahçe İlçe Başkan Çağlayan Bilgen, Balçova İlçe Başkanı Binnur Akın, Seferihisar İlçe Başkanı  Senem Gürer Solak, bir önceki dönem Bolçova İlçe Başkanı Aygül Eryılmaz, delegeler ve partililer katıldı.

ARSLAN: "BU KONGRELER YENİLENME GÜÇLENME KONGRELERİDİR"

Divan başkanı seçildikten sonra kongrenin ilk konuşmasını gerçekleştiren Ednan Arslan, "Yaşadığım, üyesi olduğum Narlıdere'de divan başkanlığı görevini yürütmekten gurur duyuyorum" dedi. Arslan, "Narlıdere her zaman kıskanılan bir örgüt olmuştur. İlçe başkanlığı yaptığım dönemde de 'Seçimlerin birincisi Narlıdere olur da ikincisi kim olacak?' diye konuşurduk. Narlıdere hiçbir zaman başımızı öne eğmedi, teşekkür ediyoruz. 31 mart yerel seçimlerinde de rekor kırdık. Hep birlikte el ele verdik ve yüzde 80 gibi kırılması zor bir rekora imza attık: Çıta çok yüksek. Bugün bir ilçe başkanımız görevi devredecek. Onun için pırıl pırıl iki arkadaşımız yarışacak ve sonuç olarak kazanan CHP olacaktır. CHP kongrelerinde başka bir sonuç yoktur" dedi.


31 Mart yerel seçimlerinde ülke siyasetinin şifrelerinin değiştiğinin altını çizen Arslan, "Artık tek başına iktidar olmanın tek yolu 50 artı 1'den geçiyor. CHP'nin kurulduğu yıllardan bu yana aldığı oy oranına baktığımızda görüyoruz ki tek başına iktidar olma şansımız yok. O yüzden 31 Mart'ta büyük bir özveri ile Millet İttifakı'nı inşa eden başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu kutluyor, onun çizgisinde ilerlemenin bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Kimin Atatürk ile, demokrasiyle, kadın erkek eşitliliği ile sorunu yoksa haktan işçiden, emekçiden yana olanlarla kol kola girmek zorundayız. 'Egemenlik kayıtsız şartız milletindir' ilkesini yeniden hayata geçirmek için parlamenter sistemini yeniden hayata geçirmeliyiz. Biz tek adam rejimini yıkmak için ant içmiş yurtseverleriz o yüzden görevimiz çoktur. Bu kongreler ayrışma, kutuplaşma kongreleri değil yek vücut olmak ve partimizi daha da büyütme kongreleridir. 31 Mart'ta büyük bir başarı elde ettik. Buradan genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na bin selam olsun. Büyük bir sorumlulukla elinden gelen her şeyi en iyi şekilde yapan Kemal Kılıçdaroğlu'na sahip çıkmalı, onun peşinden gitmeliyiz" ifadelerini kullandı.
"Biz demokrasiyi hayata geçirecek insanlarız" diyerek sözlerini sürdüren Arslan, "Demokrasi bedel ödenmeden kazanılamaz. Bu bedeli ödeyecekler de biziz. İlk seçimde tek adamlık rejimini alaşağı edeceğiz. CHP'nin temelinde Kuva-i Milliye vardır. Gözyaşı ve kan vardır. Bu partinin kökenlerinde ne ezen ne de ezilen Ecevit vardır, Lozan kahramanı İnönü vardır, Mustafa Kemal Atatürk vardır. Bu kongreler yenilenme ve güçlenme kongreleridir. Bu kongrelerden de güçlenerek çıkacağımıza inanıyorum" diye konuştu.

'STRES YAŞIYORLAR'
Önümüzdeki iki yıl için partimizi yönetecek ve iktidara taşıyacak yöneticileri seçiyorsunuz" diyerek konuşmasına başlayan CHP İzmir eski Milletvekili Musa Çam, "Geçtiğimiz iki yıl içinde çok önemli iki seçim oldu. Bu seçimler Türkiye açısından bir dönüm noktasıydı çünkü 16 Nisan 2017 yılında 18 maddelik bir refarandum gerçekleştirdik ve bir rejim değişikliği yapıldı. 18 maddelik bir anaysa değişikliği ile parlamenter demokrasi rafa kaldırıldı ve tek adamlı bir rejime döndük. Bütün çalışmalarımızda 'Bu sistem yanlış bir sitemdir' dedik. Bana göre o seçimlerde hayır oyu çıktı ama özellikle Güneydoğu'da biz sandıklara yeteri kadar sahip çıkmadığımız için 'Kabul edildi' dediler. Anayasa değişikliği yapıldı. 'Halk bunu kabul etti' denildi ve Haziran 2018'de erken seçim yapıldı. Adayımız Muharrem İnce ve genel merkez başta olmak üzere çok güzel bir kampanya yaptık. 23 Haziran akşamı saat 17.00'ye kadar Muharrem İnce ve genel merkezimiz o kampanyayı harika yürüttüler ama ondan sonraki süreci hem adayımız hem de genel merkezimiz iyi yönetemedi. Vatandaşımız seçim sonuçlarını doğru aktaracak bir açıklama yapılamadı ve en sonunda 'Biz seçimi kaybettik' dediler. Seçmenimiz büyük bir kırgınlık ve küskünlük yaşadı. O kırgınlığı bu 31 Mart seçimlerinde genç bir kardeşimizin Ekrem İmamoğlu'nun otobüsü peşinde koşup 'Her şey çok güzel olacak' sözleriyle çok harika seçim kampanyası düzenledik ve Mart'ın sonu bahar oldu. İstanbul'da 25 yıldır kazandıkları, yedikleri içtikleri İstanbul'u ve Ankara'yı vermek istemediler. YSK marifeti ile İstanbul seçimleri iptal edildi. Haziran ayında hem adayımızın yaklaşımı sonrası İmamoğlu'nun bir kez daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yaptılar. Şimdi onun stresini hala yaşıyorlar" ifadelerini kullandı.
ÖN SEÇİM VURGUSU!
Halkın CHP'den beklentisinin çok yüksek olduğunu da vurgulayan Çam, "Her evde bir işsiz var. Herkes haklı olarak bu kadar baskının altında çocuğunu işe sokmak için elinden geleni yapıyor. Narlıdere'de Ali Engin yerine kim belediye başkanı olsa, İzmir'de Tunç Soyer yerine kim başkan olsa kentteki işsizliği değiştiremez. Bunun için iktidar olmamız gerekiyor. İktidar olmamız dışında hiçbir seçimimiz yolumuz yok. Bu sadece iş değil, rejimi değiştirmek için buna mecburuz. Vatandaş, bu seçimlerde bize bu ilgiyi gösterdi. Bizim şimdi iktidar olmamız gerekiyor. Bunu yaratabilmek için de seçmene güven vermemiz lazım. Kendi içimizdeki ufak tefek sıkıntıları bir kenara itip seçmene o güveni vermemiz lazım. Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk hem Türkiye Cumhuriyeti'ni hem de CHP'yi bize miras bıraktı. Bizim de bu iki değere hem sahip çıkmamız hem de güçlendirmemiz lazım.Demokrasiyi getiren parti kendi içindeki tüm birimlerinde de demokrasiyi kullanmak zorundadır. Peki biz neden seçimleri ön seçimle yapmıyoruz? Buna karşı çıkmamız gerekiyor. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Egemenlik kayıtsız şartsız sizin olmanız gerekiyor. Milletvekili, belediye başkanı olmak için Ankara'ya gitmeye gerek yok. Sandığı koyarız, adaylarımız çıkar. Sandıktan kim çıkarsa başımızın üstünde yeri var. Kendi içimizde hukuka saygı duymadığımız sürece bizim Türkiye'yi yönetme şansımız yok. Partide demokrasi, Türkiye'de demokrasi!" diye konuştu.

‘KONGRE YAPMIYORUZ ARKADAŞLAR’
Mustafa Moroğlu kongrede mevcut düzeni eleştiren bir konuşma yaptı. Moroğlu “Gördüğm kadarıyla kongre delegeleri 280 kişi salonda yok. Kongre delegelerin en önemli görevi ne olduğunu dinleyip ona göre karar vermektir. Rica ediyorum ne kadar kongre delegesi varsa salonda olmalarını istiyorum. Kendi görevleri için. Kongrelerde konuşma yapmak pek tarzım değil, ama 14 yaşından beri siyasetin içinde bulunmuş önemli tücrübeler edenmiş bir siyasetçi olarak, milletvekili olarak değil. Sade bir yurttaşken nasıl yapıyorsan siyaseti, mevki sahibi olduğu zaman da aynı şekilde siyaset yaparsa biz kazanırız. Narlıdere ticaret yapıyorum. Bu süreçte kongre siyasetine hiç karışmadım. Belediye başkanıyla, ilçe başkanıyla karşı karşıya gelmedim. İsteyen olursa tecrübelerimi anlattım. Narlıdere 1976 yılından beri siyasetin içindeyim. Narlıderelilerle, İnciraltı yurtlarından atıldığınımzda çadır direnişleri sırasında tanıştım.  Faşizme kurban giden Yusuf Ekinci’ye nasıl sahip çıktığını gördüğümde tanıştım. Narlıdere’nin ne istediğini neyi sevdiğini bilirim. Burada bir tarif var, Narlı Mahallesi’ni köşe bucak bilen partililerimiz var. Bu kongrede herkesin bir öz eleştiri yapması gerektiğini düşünüyorum. Hepimizin sorumlulukları var. Neden böyle söylüyorum. Bir aydır Narlıdere’de yaşananlar yüzünden.  Kongre yapmıyoruz, arkadaşlar. Bir kısmımızın istediğini, bir kısmımızın da istemediği adayı seçeceğiz. Kongrelerde en çok karşı karşıya geldiğimiz durum, kongre üyelerinin aldığı karara CHP örgütü uymak zorundadır. Burada sağa sola söyleneceğimize alın kararı ön seçim olsun. Foça’da yıllardır ön seçim yapılıyor. Bir önerge verin 30 imzalı 40 imzalı. Alın kararı bunu yapamamaz mısınız. Delege demek, aday atanacağı zaman parti binası önünde bu adayı istemeyoruz demek, atama gerçekleştikten sonra adayı bağrımıza basmakla olmaz.Böyle kararlar kongrelerde alınacak. Örgütün en üst karar mercileri, kongreler ve kurutlaylardır. Ne karar alırsanız herkes uymak zorundadır. Peki biz neye göre ilçe başkanı seçeceğiz arkadaşlar. Birazdan dinleyeceğiz, ona göre seçeriz. Umarım ona göre seçeriz.  Yeni bir örgütlenme tarzı beklerken eskide yaptıklarımız yapamaz hale gelmişiz. Neye göre seçeceğinizi siz de biliyorsunuz. Bizim mahellenin adayı,Mustafa Moroğlu’nun adayı, belediye başkanının adayı, meclis üyelerinin destekleyeceği aday olsun diye seçeceğiz. Yoksa yazılıp yazılmadığına göre, hatta yazılmadıysa karşı listeye oy veren bir düzenle başkan seçeceğiz. Narlıdere’de siyasetinden bir öz eleştiri yapmak lazımdı. 
‘BİR SÖZ YETER SAYIN BAŞKAN’
‘CHP kongreleri bir güne sıgdırılmaktan çıkarılmalıdır’ diyen Mustafa Moroğlu Her gün başka gündemle toplanalım karar alalım. Verilen kararları savunalım. Siyasetin şekli şemali bu  düşüncelerle oy kullandığımız zaman yeterli olsun. Ali engin beni yoldaşım. Karşıyaka belediye başkanı olması için elimden geleni de yaptım. Burada bir tarih var arkaşalar Mustafa Moroğlu hiç mi görüşü olmayacak. Narlıdere’e Hiç mi beraber bir şey yapamayız. Bakın yolda geliyorum, sorumluluğum gereği bunu söylemek zorundayım.  Bir işçi  “listeyi bana getirin diyen arkadaşlarım var” diyor. Buna yapan da yapılmasına izin veren de bu kongreye zarar veriyor. Böyle birleşemeyiz arkadaşlar. Eşit yarışmalıyız. Politikalarımız yarışacak. Narlıdere ilçe örgütünü nasıl yöneteceğimiz yarışacak ve ona göre karar vereceğim. Bir söz yeter, sayın başkan. “Ben Narlıdere Belediye Başkanı olarak tarafsızım. Hiçbir ilçe adayıma destek vermiyorum. Hangi ilçe adayı seçilirse beraberce meclis üyelerimle, mahalle meclislerimle, kongre üyelerimle hepsiyle Narlıdere’de yeni bir siyaset anlayışını beraber oluşturacağız. Bugüne kadar yaptıklarımızı kapatacağız yeni bir sayfa açacağız” bunu başarabiliriz” diye konuştu.

GÜL'DEN 'NALBANTOĞLU' ÇIKIŞI!

CHP İzmir İl Eğitim Sekreteri Binali Gül flaş bir çıkışa imza atarak, “Rıfat Nalbantoğlu bugün İzmir’i dizayn etmeye çalışıyor. O yüzden İl başkanlığında doğal delege olarak Deniz Yücel’i destekliyorum” dedi.

'ROL MODEL OLMALIYIZ'
Konuşma metnini okumak istemeyen Serkan Çağdaş, "Ben gönülden ve yürekten konşmak istiyorum" dedi. Konuşmasının başında ülkenin gidişatından bahseden Çağdaş, "CHP hepimizin ortak çatısıdır. Şu anda ülkemizin gidişatında ortak kaygılardan dolayı birleştiğimiz çatıdır. Onun için CHP'de adayım. Ortaokul ve lise çağlarımda birçok siyasi aktivitelerde bulundum. İŞin çekirdeğinden başladım. Bu süreçte aday olan 8 ağabeyimizle çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalarda partimiz için mücadele verdik. Biliyorum ki kongre sonrasında da ağabeylerimiz mücadele verecektir. Emek harcayan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Biz ülkenin gidişatının farkındayız, biliyoruz ama hissetmiyoruz. Öncelikle bunu hissetmemiz lazım. Bunu hissettiğimizde gerçekten yürekten çalışacağız. CHP'de ilçemizde benim hedefim oyumuzu artırmak ama en büyük hedefim ilçemizi rol model haline getirmek. Biz en fazla oyumuzu 5 bin daha artırır yüzde 100 oluruz. Ancak rol model olursak ülkede konuşuluruz" dedi.
"Ben 4 aydır alanda geziyorum. Bana, 'Meclis üyeliği ne oldu, belediye başkanlığı ne oldu?'  diye soruldu ama projelerim çok fazla sorulmadı" diyen Çağdaş, "Artık bu soruları bırakmak lazım. Ben bu tür konuşmaların içinde olmadım, asla da kabul etmedim. Sorunlarımız bunlar değil, ülkemizi bir adım öteye getirmek için ne yapabiliriz. Malesef ki bu hiç sorulmadı. 400 tane siyaset yapan insan var ama kimse elini taşın altına yürekten koymuyor. Biz taşın altına elimizde yürekten koyacağız. Eğer ideolojiyle ilerlersek her şey çok güzel olacak" ifadelerini kullandı.
Çağdaş, Narlıdere için projelerini şöyle anlattı: "Öncelikle eleştiri toplantıları yapacağım. Fikir toplantıları yapacağız. Yapacağımız fikir toplantılarında herkes birfer fikir buldupğu takdirde bu hepimizin projesi olacak. Amaç belli hedef belli... Karşımızdaki güç de belli. Sizlerle bir arada olmak tek hedefim Herkes kongreden kongreye alana inerse kapımıza kadar dayanırlar. kapımıza dayandılar. O yüzden yönetici arkadaşlarımızla Türkiye'nin kuşatılmış alanlarına gitmemiz lazım. Kaygılarımız ortak mücadelemiz tekdir. O yüzden hep birlikte mücadele etmek istiyorum. Bundan önceki süreçlerin tamamını geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmamız lazım. Mevcut hükümet de kendilerine göre yeni bir süreç başlatıyor. Dağılma öncesi yeni bir yapılanma sürecine girdiler. Biz de CHP olaral gerekli adımları atmamız lazım. Biz de Narlıdere İlçe Örgütü olarak elimizden geleni yapacağız."

LİSTELER AÇIKLANDI

Y.Serkan Çağlar:

İlçe Yönetim Kurulu Asil
Murat Ali, Kenan Aslan, Nesrin Avcı, Sema Başaran, Deniz Coşkan, Gülsüm Güldüren, Turgay Güneş, Neriman Gürbüz, Cemal Kaya, Devrim Kırlangıç, Gökhan Mengen, İsmail Özegemen, Buket Temuraga, Turgut Yılmaz.

İl Delegeleri:
Merve Can, Ali Engin, Erhan Erdil, Tibet Foçalı, Gülsüm Güldüren, Mustafa Karahan, Nevin Karasu, Ezgi Kılıç, İsmail Kılıç, Serdar Kolay, Yasin Köse, Aydın Özdemir, Mürüvvet Bahar Özgören.

Mesut Durgun

İlçe Yönetim Kurulu Asil

Akın Adıgüzel, Ulusal Aras, Erdem Ardıç, Yenal Cengiz, Sefa Dönmez, Alper Eltutan, Arzu Gültekin, Figen Kara, Gürsel Özgür, Gönül Selvitopu, Ferhat Şahanlı, Gizem Şahbaz, Zahide Gülten Unutmaz, Erhan Yaşar.

İl Delegeleri:

 listesinde de; Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’in yanı sıra Zuhal Arabacı, Dilek Aras, Ergin Demir, Mesut Durgun, Özlem Eker, Nurettin Gömek, Begüm Kay, Erkan Kaya, Hakan Kılıç, Hüseyin Salman, Ezgi Deniz Urunga ve Ahmet Yetim yer aldı.