Ege Üniversitesi Televizyonu’nda yayınlanan, sunuculuğunu EÜ Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi Bölümü Radyofarmasi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya İlem’in üstlendiği “Güncel Eczacılık” programının ilk konuğu EÜ Farmasötik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mine Hoşgör Limoncu oldu. Prof. Dr. Hoşgör Limoncu programda eczacılığın toplum sağlığının korunmasının yanı sıra eczacılık alanındaki güncel ve ilgi çekici gelişmelere değindi. Programda “Akılcı Antibiyotik” ve “Akılcı İlaç” kullanımı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Hoşgör Limoncu, “Akılcı ilaç kullanımı, kişinin hastalığına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun sürede, uygun dozda ve en uygun maliyetle kullanmasıdır. Akılcı antibiyotik kullanımı ise enfeksiyon hastalığının tedavisi veya önlenmesinde kişinin klinik bulguları ve bireysel özellikleri dikkate alınarak doğru tanı sonrası en etkili doğru antibiyotiğin, uygun dozda, uygun sürede ve en düşük maliyette kullanılmasıdır, Doğru antibiyotik kullanımı için, hastanın bakteriyel enfeksiyon tanısı almış olması gerekir” diye konuştu. Her antibiyotiğin etkili olduğu bakteri grubunun farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hoşgör Limoncu, “Bazı antibiyotikler çok sayıda bakteriye etkiliyken bazı antibiyotikler ise sınırlı sayıda bakteriye etkili olmaktadır. Antibiyotikler, kanıtlanmış bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde ve bazı bakteriyel enfeksiyonlardan korunma amaçlı olarak kullanılması gereken ilaçlardır” diye vurguladı. “Antibiyotik, ateş düşürücü değildir” Antibiyotik kullanımı sonrasında vücutta meydana gelen değişikliklere değinen Prof. Dr. Hoşgör Limoncu, “Antibiyotik kullandığımızda sağ kalım süresi artar, yan etkiler, komplikasyonlar ve hastalığın kronikleşmesi ve şiddeti azalır ayrıca hastalığın süresi de kısalır” ifadesinde bulundu. Prof. Dr. Hoşgör Limoncu, “Antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılmalıdır. Virüslerin neden olduğu enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılmaz, çünkü viral enfeksiyonlar, kendi kendine iyileşebilen, destek tedavisi ve kişinin bağışıklık sistemi ile yenilebilen hastalıklardır. Antibiyotik, ateş düşürücü değildir. Her ateşli hastalık da enfeksiyon hastalığı değildir” diye konuştu. Prof. Dr. Hoşgör Limoncu, Türkiye’nin antibiyotik kullanımında OECD ülkeleri arasında birinci sırada olduğuna ve insanların yüzde 50’sinin gereksiz antibiyotik kullandığına değindi. Antibiyotik kullanılmaması gereken soğuk algınlığı, grip gibi viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanmak, antibiyotiği önerilen dozdan düşük veya yüksek dozda kullanmak, doktorun önerdiği süreden önce antibiyotiği kesmek veya süreyi uzun tutmak gibi yanlış kullanımların olduğundan bahseden Prof. Dr. Hoşgör Limoncu, artık eczanelerde reçetesiz antibiyotik verilmesinin yasak olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hoşgör Limoncu, “Yanlış antibiyotik kullanımı kişilerde yan etkiye yol açabilir ve hasta kayıplarına neden olabilir. En önemlisi bakterilerde antibiyotik direncine neden olur. Antibiyotiğin varlığında bakterinin üremesi ve enfeksiyon yapabilmesine antibiyotik direnci denir. Duyarlı bakteriler vücutta ölseler de dirençli bakteriler yaşamaya devam ederler. Şu anda mevcut antibiyotiklere dirençli bakteriler var ve onların tedavisi mümkün değildir. Antibiyotik direnci, antibiyotiklerin hem insan sağlığı hem de tarım ve hayvancılık sektöründe uygunsuz kullanımı, göç ve uluslararası seyahatler nedeniyle artık küresel bir sorun haline geldi. Dünya Sağlık Örgütü bu konuda farkındalık yaratmak için kasımın ikinci haftasını “Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası” olarak belirledi” Bu haftanın ilk günü olan 18 Kasım günü de “Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü” dür diye konuştu.