GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, bugün yaptığı basın toplantısında belediye işçilerinin sıkça dile getirdiği talep olan ‘Eşit işe eşit ücret’ talebinin sorumlusunun, Türkiye’de üst düzey bürokratlarının maaşlarından fazla olarak imzalanan Toplu İş Sözleşmesi’ne (TİS) imza atanlar olduğunu dile getirdi. Tugay, 2024 yerel seçimlerine 5 gün kala eski belediye başkanı ile Belediye İş Sendikası arasında imzalanan bu TİS’ten geri adım atılması gerektiğini kaydederek, sendikaya bu sözleşmeden vazgeçin çağrısında bulundu. Tugay, belediyenin Hazine ve İller Bankası’ndan gelen aylık gelirinin 3.8 milyar TL olduğunu, bunun 3.5 milyarının işçi maaşları ve onların SGK giderlerine tekamül ettiğini ifade etti, bunun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
“ÖDEME PROBLEMİ YAŞIYORUZ”
Sendikanın geri adım atmaması halinde bin 30 işçinin işten çıkartılacağını aktaran Tugay, “Mevcut ücretlerle bütçemiz yetersiz kalıyor, vergi ve SGK borçlarını Hazine ve İller Bankası’ndan gelen paylar kesiliyor Ocak ayından itibaren. Ödeme problemi yaşıyoruz. Mevcut personel sayısı ve ücret politikasıyla bütçeyi sağlıklı idare edebilmemiz mümkün değil” dedi.
“ESKİ BAŞKANIN YAPTIĞI SÖZLEŞME DENGESİZLİK YARATIYOR”
Tugay şunları söyledi:
Tüm kamu kurumları verimlilik üzerinde çalışıyor, gereksiz hizmet kalemlerini kısıyor ve personel azaltımına gidiliyor. Ben başladığımdan bugüne 3 bin personel azalttık, bunu verimlilik üzerinden yaptık. TİS sürecinde sorunlar yaşandı. Ben göreve gelmeden 5 gün önce, eski belediye başkanı tarafından yapılan anlaşma dengesizlik yaratıyor. İşçilerimiz Türkiye’deki en yüksek rakamlara ulaşmış durumda, TİS sürecindeki yaşadığımız anlaşmazlıkta eski dönemdeki anlaşmadan kaynaklandı aslında.
“SÜREÇ 6 AYDIR DEVAM EDİYOR”
Biz bu süreci 6 aydır görüşmelerle takip ediyoruz. Türk İş ve DİSK ile görüşüp, belediyenin durumunu anlatıp, ne beklediğimizi anlatır tarzdayız. Maalesef 2 taraftan da anlayışlı bir tavır görmedik. DİSK biz de onların sözleşmesinden isteriz diye greve çıktı, diğerlerinin yüzde 67 artış olarak imzaladığı anlaşmayı, bunu imzaladığını ve istediğini söylüyor.
“3.8 MİLYAR GELİRİN 3.5 MİLYARI MAAŞLARA GİDİYOR”
Haziran ayında belediyemiz gelen pay 3.8 milyar lira, Temmuz ayı itibariyle bunun 3,5 milyarı işçi maaşlarına, 850 milyon da memur ve kadrolu işçilere gidecek. SGK ve vergi dahil… Rakamların birbirini karşılayamadığı noktadayız. Buna neden olan şey ülkedeki yüksek enflasyon, maaşlar artıyor, vergiler artıyor ama ödenekler artmıyor. Bana kalsa daha az personelle yönetilebilir. 30 binin üzerindeki rakamların bizim için yorucu olacağını düşünüyorum. Şu anda 34 bini aşan personel var.
“YÜKSEK MALİYETLİ PERSONELİ SEÇECEĞİZ”
Şu anda akut bir çözüm üretmemiz lazım, yüksek maliyetli personeli seçerek, verim çalışması yaparak yolları ayırabileceğimizi düşünüyoruz. Biz bir ay öncesinden hukuki süreci başlatarak, sendikaya bildiri yaptık. Şu anda bin 30 kişi çıkarılmadı, bunu kademe kademe yapacağız. Bunu 7 Temmuz’a kadar yapmamız gerekiyor. Ondan sonra Temmuz ayı bütçesini denkleştirebilir hale geleceğiz. Emekliliği gelen emekli olsun, biz sendikaya listeyi birlikte yapalım diyoruz. Eylül ayında yapılacak ciddi bir artış daha var, onu yapmayalım diyoruz ama sendikadan bir yanıt alamıyoruz.
“1 AYDA 310 MİLYON TL MESAİ PARASI ÖDEDİK”
Belediyenin tasarruf yapma sürecine katkıda bulunmalarını istiyoruz, olur olmaz rapor, izin alan değil… Fazla mesailerde rahatsızlığımız var, geçen ay sadece 310 milyon mesai ücreti ödedik. Mesai saatleri içinde işler yapılırsa buradan da tasarruf edeceğiz. Bunlar kamuda yaygınlaşmış davranışlar, ben halk adına bu görevde bulunuyorum. Ben halktan bir insanım, halk seçti beni, ben halkın tarafındayım. Sanki işçilere bir düşmanlığım varmış gibi konuşulmasında aşırı rahatsızım. Ben öğretmen bir babanın çocuğuyum, kendim de 15 yıl kamuda çalıştım. Bugün belediyeyi halkın beklediği gibi yönetemezsek olmaz. İnsanlarımızın bu süreci doğru anlamasını talep ediyorum. Çalışanlarımıza da durumu anlatıyoruz.
BAKAN VE YÜCEL KONUSUNA AÇIKLIK GETİRDİ: “GAZETECİ SORDUĞU İÇİN SÖYLEDİM”
Başkan Tugay, Parti Sözcüsü Deniz Yücel ve Murat Bakan’ın sürece katkı koymadıklarına ilişkin sözlerine de açıklık getirerek, “Bana genel merkezden bir çözüm heyeti görevlendirilmiş diye sordular, ben de bunun doğru olmadığını söyledim. Biz sendika ile sürekli iletişim halindeydik, 2 tane genel başkan yardımcımızın süreci takip ettiğini biliyorum ama Murat Bey ve sürece katkısı olmadı dedim. Belki öyle bir görevleri yoktu, bana gazeteci sorduğu için söyledim. Bu süreçte duyduğum, gördüğüm bir açıklamaları da olmadı dedim. Ben bunu suçlamak için durum tespiti olarak söyledim. Kesinlikle kendilerini suçlamıyorum, aramızda bir sorun, sıkıntı da yok. Benim genel merkezle tartışma için e girmem gibi anlamsız bir durum olamaz. Sadece genel merkezde bir çözüm ekibi oluşturulmadı, Murat Bey ve diğer Genel Başkan Yardımcımız bu heyette yoktu. Diyalog sürdüren Gamze Taşçıer var SGK’dan sorumlu, yerel yönetimden sorumlu genel başkan yardımcılarımız görüşmeler yaptılar, sürece destek oldular” dedi.
“SORUNUM YANLIŞ YAPAN HERKESLE”
Tugay konuşmasını şöyle sonlandırdı:
Ben işçilerimizi emekçilerimizi seviyorum, sendikalarla da sorunum yok ama sorunum yanlış yapan herkesle. Bunlarla mücadele etmeye devam edeceğim.