Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur’un vefatının ardından belediye meclisinde yapılacak başkanlık seçimine kilitlendik. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, ikinci Menemen kazası olmaması için bu sefer yoğurdu üfleyerek yedi.

Menemen’de düştüğü hataya düşmedi ve sürece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i de dahil etti, onunla yönetti. Aslında olması gerekeni yaptı. Hatta milletvekilleri de topa girdi. “Adam adama markaj” uyguladı.

Süreçte Soyer’in olması psikolojik olarak CHP’ye avantaj sağladığını söyleyebiliriz. Seçim öncesi Soyer’i temsil eden Mustafa Özuslu’nun da aktif olması önemliydi.  Torbalı’nın kendi içinde dengeleri biraz farklıydı. Mesela ilçe siyasetinde etkili CHP’li eski meclis üyesi, Kent Konseyi Başkanı Sefer İpekli meclis üyeleri üzerindeki etkisi kullandı. Uygur’a yakın bir ismin başkan seçilmesi noktasında çok mesai harcadı. Hatta sürece Uygur ailesini de kattığı iddiasını aktardılar. Onun için de Uygur’un yakın çalışma arkadaşı Mithat Tekin ismi hemen öne atıldı.

Soyer, Yücel ve milletvekilleri de ilçedeki dengeleri çok iyi bildikleri için buna göre hareket ettiler. Kimse küstürülmemeye çalışıldı. 18 meclis üyesinden 2 fire verileceğine kesin gözüyle bakılıyordu, hatta o isimlere yoğunlaşıldı.  AK Parti ise sessiz ve derinden bir çalışmayı tercih etti. AK Parti’nin en başından itibaren stratejisi şu oldu: “CHP’nin çıkaracağı adaya göre hareket edelim”

CHP’li Mithat Tekin’in isminin seçime yakın büyük oranda netleşmesi aslında AK Parti’nin de izleyeceği yolu belirledi. Parti grubundan en doğru ismin belirlediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Yaptığı muhalefetle dikkat çeken Özgür Erman Çağlar, adaylığı da hak etti. Seçimi kazanması için rakipten 4 meclis üyesinin kendisine oy atması için ikna etmesi gereken AK Parti, yerel seçimden sonra Uygur’la arası açılan iki isimle hep temastaydı. Kısacası AK Parti 2 ismin oyunu çoktan almıştı. Seçimin alınması için 2 isim daha gerekliydi. Yoğun temaslar yürütüldü.

Seçimin birinci turunda CHP’li Tekin 16, AK Partili Çağlar 15 oy aldı. CHP’li 18 meclis üye ve CHP adayına oy atacağı açıklayan DEVA Partili üyeyle birlikte 19 oy alması gereken Tekin, 16 oy alması millet ittifakında tedirginlik yarattı. DEVA Partili İlknur Demirtaş, eğer söylediği gibi Tekin’e oy attıysa CHP’de 3 fire verilmişti.  Meclise AK Parti sıralarından giren, daha sonra buradan istifa edip bağımsız kalan, geçtiğimiz günlerde ise DEVA Partisine geçen İlknur Demirtaş CHP adayına mı oy attı yoksa AK Parti’nin mi?

CHP’liler, “Bize attığını sanmıyoruz” diyor. AK Parti ise, “Tam emin değiliz” değerlendirmesi yapıyor.  Seçime dönersek…Birinci turda AK Partili Çağlar’ın 15 oy alması CHP’yi farklı bir taktiğe ittiğini gördük. İddiaya göre; CHP ilçe başkanını talimatıyla meclis üyeleri attıkları oyları fotoğrafladılar. Konu mahkemeye taşınacağı için fazla yorum yapmak istemiyorum ama oylama sırasında süreç iyi yönetemedi.

Sonuç olarak; CHP Menemen kazasını benzerini yaşamadı. Bana kalırsa “direkten” dönüldü.

Kim ne derse desin süreçte İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in aktif olması CHP açısından bir felaketi önledi. Milletvekillerinin burada katkısı görmezden gelmemek gerekiyor. CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ise süreci şeffaf yöneterek artı kazandı.

Aslına bakarsanız iş dönüp dolaşıp yerel seçimlerde meclis üyelerinin nasıl belirlendiğine geliyor. Kesinlikle böyle bir şeyi istemem ama bazı metropol ilçelerin meclislerinde başkanlık seçimi yapılsa Menemen ve Torbalı’da yaşananların benzerlerinin olması kaçınılmaz olur. İfade ettiğim bu nokta genel kanı olarak karşımıza çıkıyor.