Hale YILDIRIM / GÜNDEME BAKIŞ - Yeni yıl coşkusu İzmir’de hem vatandaşlarda hem de mekanlarda başladı. Bazı vatandaşlar yılbaşında evde olmayı tercih ederken, çok sayıda vatandaş şimdiden restoran, otel ve barlarda rezervasyonlarını yaptırdı. Uzmanlar ise yeni yılın faciaya dönüşmemesi için “Kaçak alkol” uyarısında bulundu. Emniyet güçleri kaçak alkolü önlemek için çalışmalarını sürdürse de, her yıl kaçak alkolden kör olan ve yaşamını yitirenlerin yanı sıra zehirlenerek yeni yılı hastanede karşılayanlar kaçınılmaz oluyor.

Türk Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği (TMMOB) Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, yeni yılda kaçak alkol mağduru olmamak için, “Yeni yıl yaklaşıyor. Her sene bu aylarda kaçak alkol, sahte içki tüketimi kaynaklı vefat haberlerini okumamak, izlememek için önlemleri arttırmak gerekiyor” uyarısında bulundu.
“SAHTECİLİĞİN OLMADIĞINI SÖYLEMEK OLASI DEĞİL”
Hükümetin, alkole yaptığı zamların hem kullanıcıları hem de mekan sahiplerini kaçak alkol noktasında tetiklediğini kaydeden Toprak, “Bütçe açıklarını kapatmak için, alkollü içkilere yapılan yüksek zamların ve vergilerin sahtecilik ve kaçakçılığı tetiklediği açık. ‘Su katınca beyazlaşan ürün’ diyeyim siz ne olduğunu anlayın, bunun dışındaki diğer distile alkollü içkilerde de sahteciliğin olmadığını söylemek olası değil. Bu aylarda su katınca beyazlaşan üründe de diğer distile içkilerde de sorunlar görülüyor. Bu bağlamda, alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi, tüketicinin uygun fiyatlarla alkollü içkilere ulaşmasını sağlayıcı bir fiyat düzeyinin belirlenmesi gerekmekte” dedi.
“DEVLET SAĞLIKLI ŞEKİLDE TÜKETİLMESİNDEN SORUMLU”
“Alkol ve gıda zehirlenmesi gibi vakalarla insanlarımızı yitirmek çağdaş, demokratik bir hukuk devletine yakışmamakta” diyen Toprak, “Halk sağlığı ve gıda güvenliği denetimsizliği ile yüksek ÖTV’nin bir sonucu olan kaçak alkolden ölmek, insanın kaderi olmamalı demekten yorulduk. Devlet üretimine ve tüketimine izin verdiği tüm gıdaların, buna alkollü içkiler de dahil, yurttaş tarafından sağlıklı ve güvenilir bir şekilde tüketilmesinden sorumludur. Bu sağlanmadığı sürece yurttaşın sağlığı tehlike altında olacaktır. Yüksek vergi sebebiyle giderek artan sahte içki kaynaklı ölüm, sakat kalma vakaları bu gibi yasaklarla da artmaya devam edecektir. Çünkü insanlar ulaşamama endişesiyle farklı çözüm yolları üretmeye çalışacaktır” ifadelerini kullandı.
“KİTLE ÖRGÜTLERİYLE BİRLİKTE ÇALIŞMA YAPILMALI”
Özellikle yeni yıl gibi zaman dilimlerinde kontrollerin artırılması gerektiğini de vurgulayan Toprak, “Böylesi zamanlarda devletin yapması gereken halkın sağlığını koruyabilmek için yapılmakta olan mevcut uygulamaları daha da üst seviyeye çıkarmaktır; yasaklamalarla sahteciliğin, kaçakçılığın ve özgürlüklerin kısıtlanmasının önünü açmak değil. Devletin denetlemeden sorumlu kamu kurum ve kuruluşları ile etkin bir denetim mekanizması kurması, merdiven altı kayıt dışı üretimlere yönelik çok boyutlu bir çalışma başlatması, halk sağlığının ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için yerel yönetimler dahil olmak üzere konuyla ilgili Anayasa’da tanımlanmış kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte çalışmalar yapılmalı” çağrısında bulundu.
“ŞİŞEYİ KENDİNİZ AÇIN”
Vatandaşlara da uyarılarda bulunan Toprak şunları kaydetti:
Her şeyi milletten beklememek gerek. Öncelikle devlet üzerine düşeni yapmalı sonrasında yurttaş olarak bizler de dikkat edeceğiz tabii ki. Tüketici olarak bilmeliyiz ki, ürünün dış görünüşünden sahte olup olmadığını anlamak mümkün değil. Dökme içki tüketmemek veya tükettikleri noktalarda orijinal ambalajı görmeyi, mümkünse şişeyi kendimiz açmayı talep etmek yetersiz de olsa bir önlem olarak görülmeli.
“OR KODU OKUTUN”
Alışveriş sırasında kapak, etiket, barkod ve seri numarası kontrollerini yapmalı ve olabildiğince güvenilir bulduğumuz yerlerden içki satın almalıyız. Akıllı telefonlarda kullanılabilen GİB BÜİS uygulaması ile ürünlerin bandrolünde bulunan QR kodu okutup orijinalliğinin kontrolünü sağlayabiliriz. Şüpheli gördüğümüz durumları yetkililere bildirmekten kaçınmamalıyız.
“UCUZ OLANDA ALDATMA RİSKİ YÜKSEKTİR”
Genel bir ilke olarak, piyasadaki eşdeğerlerinden çok daha ucuz olan gıda maddelerinde sahtecilik ve aldatma riski yüksektir. Bunu da unutmamalıyız. Güvendiğimiz mekanlara gitmeyi tercih etmeliyiz.
“ZEHİRLENME ETKİSİ 12-24 SAATE KADAR GÖRÜLMEYEBİLİR”
Metil alkol endüstriyel kullanımı olan bir üründür. Gıda maddelerinin üretiminde girdi olarak kullanılması kesinlikle yasaktır ve kullanılamaz. Türk Gıda Kodeksi'ne göre rakıda bulunmasına izin verilen metil alkol miktarı en fazla 150 gr/hektolitredir. Bu miktardan daha yüksek oranlarda metil alkol içeren ürünler insan sağlığı açısından riskli olarak değerlendirilir. Mevzuatta izin verilen dozların üzerinde tüketildiğinde zehirlenmelere neden olur. Zehirlenme belirtileri 12-24 saate kadar görülmeyebilir. Metil alkolün bir diğer özelliği zehirleme dozunun değişkenlik gösterebilmesidir. Zehirlenme mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi, güçsüzlük gibi belirtilerle başlar ve merkezi sinir sisteminde çökme, körlük, koma ve ölüm, bu olumsuz tablonun ciddi sonuçları olarak ortaya çıkar.





