Proje hakkında bilgi veren Dr. Ekim, “İç mekânlarda kullanılan otonom araçların yer tespit etmesi, çevresinin haritasını çıkartması ve bu bilgilere dayanarak görevine uygun olan güzergâhı planlamasında sorunlar oluşuyor. Projemizde, çeşitli sensör teknolojilerini harmanlıyor ve yaşanan sorunlara çözüm buluyoruz. Bu sayede iç mekânda komutlarını yüksek hassasiyetle uygulayan bir robot tasarımı yapıyoruz” dedi.  


Otonom araçların son yıllarda popülerliğinin arttığını ancak araçların konum bulma, çevreyi haritalandırma ve güzergâh planlamasında eksiklikleri bulunduğuna dikkat çeken Dr. Ekim, sensör bilgilerini tek bir merkezde toplayan algoritmalar ve buna bağlı robot geliştirdiklerini kaydetti. 
Dr. Ekim, “Projemizde, robotların iç mekânlarda verilen komutları sorunsuz yapması için algoritmalar geliştiriyoruz. Değişik algılayıcılardan gelen bilgilerin verimli bir şekilde birleştirilmesi ise bu problemin çözümünü oluşturuyor. Bu çözüm üzerine öğrencilerim Bekir Bostancı, Sercan Çağdaş Tekkok  ve Emre Söyünmez ile çalışıyoruz. Proje ile ilgili de ilk çıktıları uluslararası ELECO 2019 konferansında sunduk” diye konuştu.

Sensörlerden gelen bilgiler tek merkezde toplanıyor
Dr. Ekim, “TUBİTAK 3501 - Kapalı Alanlarda Kullanılan Otonom Yer Araçları için Yer Bulma, Haritalandırma ve Güzergâh Planlama Yapabilen Cihaz Tasarımı ve Geliştirilmesi” başlıklı projesinde, aşırı geniş bant (UWB), ışık algılama ve uzaklık tespiti (Lidar)  aşırı yüksek ses (Ultrasound) - Ultrasonik ve Odometre algılayıcıları ve Bayes Süzgeç yapılarını kullanacaklarını söyledi. Algoritmalar ve donanımla bu robotların yaygınlaşacağını anlatan Dr. Ekim, çalışma sonucunda robotların hastaneler, fabrikalar, servis alanları ile müzelerde tur rehberi ya da afet durumlarında yardımcı olarak geniş bir yelpazede kullanılabileceğini söyledi.