Sancaktepe'de 14 Temmuz 2017 tarihinde yaşanan olay iddiaya göre şöyle gelişti; 7 yaşındaki erkek kardeşi ile Kuran kursuna giden 8 yaşındaki Suriyeli kız çocuğu S.E.M., 2000 yılında işlediği cinsel istismar suçundan 18 yıl hapis cezası alan ve olaydan bir süre önce cezaevinden çıkan M.B. ve kardeşi H. B. tarafından bir otomobile bindirilerek, kaçırıldı. Su satışı yaparak geçimini sağlayan M.B., Şile yolu üzerindeki ormanlık alana götürdüğü küçük kıza cinsel istismarda bulundu. Kardeşi H. B. ise otomobilin yanında bekledi. İki kardeş, daha sonra çocuğu kaçırdıkları noktaya geri götürüp, bırakmak istedi KAZA YAPINCA DEHŞET ORTAYA ÇIKTI Ancak dönüş yolunda otomobilleriyle bir kamyona arkadan çarptılar. Küçük kızın, kaza sonrası yardımlarına koşanlara kaçırıldığını söylemesi üzerine M. B. ve kardeşi H. B. kaçmaya çalıştı. Vatandaşlar tarafından yakalanan M. B. feci şekilde dövülerek linç edilmek istendi. Polis ekipleri tarafından kurtarılan M. B., gözaltına alındı. Kaçan H.B. ise bir gün sonra evine girmeye çalışırken, gözaltına alındı. M. B., savcılıktaki ifadesinde, cinsel isteklerine hâkim olamadığını, cinsel birliktelik yaşamak istediğini, yaşı büyük bir kadını kaçırması ve ilişkiye girmesinin zor olması nedeni ile yaşı küçük bir kız çocuğunu kaçırmaya karar verdiğini söyledi. İki kardeş Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak, cezaevine gönderildi. 42'ŞER YIL HAPİS CEZASI ALDILAR Yargılamayı yapan Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanıklar M.B. ile H. B. 'Nitelikli cinsel saldırıda bulanmak' suçundan 30'ar yıl, 'Cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan da 12'şer yıl olmak üzere toplamda 42'şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Karar sanık kardeşler tarafların İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde temyiz edildi. Dosyayı inceleyen 20. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuki aykırılık bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu ve cezaların kanuni bağlamda uygulandığının anlaşıldığını belirterek, istinaf başvurusunun reddine karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi'nin kararının ardından dosya Yargıtay'a gönderildi.