GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bir televizyon kanalında 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik açıklamalarda bulundu. 

"BU BİR REJİM TERCİHİ"

Soyer, yapılacak olan seçimin Cumhurbaşkanlığı seçimi olmaktan çıktığını kaydederek, "Bu bir rejim tercihi. Biz bir parti devleti, tek adam rejimi ile mi devam edeceğiz yoksa demokrasi ile mi devam edeceğiz, güçlendirilmiş parlamenter sistemler mi devam edeceğiz. Bu 2 tercih arasında bir karar verilecek. Bütün o rasyonalitesinin kaybolmasını, duyguların farklılaştırılmasını, ötekileştirme, kutuplaşma iklimini hepsini bir tarafa bırakırsak, sonuçta yarın değişecek ya da değişmeyecek olan şey aslında bizim gelecek uzun yıllarımıza mal olacak. Uzun yıllar etkisini gösterecek sonuç doğuracak" dedi.   

"ÖZDAĞ'IN MÜLTECİ AÇIKLAMALARININ OYLARA ETKİSİ OLACAKTIR"

Soyer, Ümit Özdağ'ın mülteci meselesine yönelik tutumunun süreçte mutlaka oylara etkisi olacağını dile getirerek, "Mutlaka bu meselenin ne kadar can yakıcı olduğunu tespiti, buna dair çözüm önerilerinin getiriliyor olması, mutlaka sonuçları etkileyecek ve dahası sonuçların değişmesine yol açacaktır diye düşünüyorum" açıklamasında bulundu.   

"EN HAYATİ MESELEMİZ DEMOKRASİ"

Soyer şunları kaydetti: 

Demokrasi en hayati meselemiz. Bu seçim gerçekten demokrasi ile demokrasi dışında bir tercihin arasında yapılacak. Demokrasi sadece oy kullanmaktan ibaret bir şey değil; 4 - 5 yılda bir sandığa gitmekten ibaret değil. Demokrasi şeffaflık, hesap verebilirlik, adalet, gelir dağılımında eşitlik, eğitimde fırsat eşitliği demek. Birçok şey sayabilirim demokrasi oluşturan erdemler olarak. Bunlar olduğu zaman mülteci meselesine dair de, ekonomiye, dış politikaya dair de konuşacak çok şeyimiz olacak ama bütün bunlar olmadığı için, biz adeta sisler, puslar arasında veri toplamaya, o verilerle de anlam bulmaya çalışıyoruz. Biz demokrasiden uzaklaştıkça bu memlekette refah, kalkınma devam edebilir ama sadece birilerini zenginleştirerek devam eder. 

"ORTAK AKILLA ÇÖZÜMLER MÜMKÜN OLACAK"

Gerek mülteci, gerek güvenlik, gerek terörle mücadele meselelerinde devlet ne kadar şeffaf olursa, vatandaşlarını ne kadar yönetimin içine dahil ederse, ne kadar vatandaşlarının sözünü dinlerse ortak akıl inşasıyla çözümler de mümkün olacaktır. 

"İZMİR İKİNCİ TURDA DA İZMİRLİĞİNİ YAPACAK"

İzmir'de biz 2019'da yüzde 58 oyla seçildik, o gün için rekor oydu bu. Bugün yüzde 63'ün üzerinde oy aldık. İzmir liman kenti olmasından da kaynaklı ortak akla çok inanıyor, farklılıkları zenginlik kabul ediyor. Bizi ayrıştıran sebeplerden çok birleştiren sebepler olduğunu düşünüyor. Bunlara sımsıkı sarılıyor, bunlara bağlı bir kent. Bizdeki 400 bin civarında oy artışı Türkiye'de yüzde 1'e tekabül ediyor ama birinci turda seçilememesine neden bir sonuç. Ben inanıyorum ki ikinci turda da İzmir, İzmirliğini yapacak ve Türkiye'nin lokomotifi olarak, oylarını artırarak Türkiye'de sonucu değiştiştirecek bir etki yaratacak.  

"HALKIN İKTİDARI KURULACAK"

Bu değişecek, bu baskıdan kendini kurtarıp özgürce devam ettirmek isteyecek bu toplum. Ben inanıyorum ki, değişecek bu sonuç. Yaklaşık 12 milyonun üzerinde bir oy, 14 Mayıs'tan bu yana ortada duruyor diyebiliriz, bu oyun nereye gideceğini bilmiyoruz.  8 milyon üzerinde oy kullanmayan olması vahim bir tablo. Mutlaka artmak zorunda sandığa gidiş oranı. Çünkü şunu aklımızdan çıkarmamalıyız, sandığa gitmeyenler bizim 10 yıllarımızı ipotek altına alacak bir irade ortaya koyuyor. Buna kimsenin hakkı yok, vatandaş en temel görevini yapmalı, sandığa gitmeli. O tercihin nerede olacağından çok sandığa gitmesi önemli. Sandığa gitme oranının artmasıyla bu sonucun Kemal Bey lehine değişeceğine inanıyorum. Kemal Bey'in kazanacağına inanıyorum. Kazanan sadece Kemal Bey olmayacak, kaybedeni olmayan bir sonuç olacak bu, herkes kazanacak. Çünkü demokrasi halkın iktidarı demek, halkın iktidarı kurulacak.