Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Siyaset Bilimci Prof. Dr. Tanju Tosun, gündemdeki "Başörtüsü" tartışmalarını değerlendirdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne yönelik yasa teklifinin "Helalleşme" söylemi ve bu konuda adım atması kapsamında ele alınabileceğini kaydeden Tosun, "Şu anda Türkiye'de başörtüsü meselesi yoktur. Başörtüsü; bir yasa değişikliğine gerek duymamaktadır, çünkü hukuki açıdan giyim kuşam, din ve inanç hürriyeti, ifade hürriyeti bazında da düşünsek bunlar isimsiz haklar ve Anayasal düzenlemeye gerek duymamaktalar. Yani yasa bu konuda bir engelleme koymuyor ise bu hakkın kullanılması anlamında herhangi bir sorun yoktur. Türkiye'de ne yasada ne de Anayasa'da başörtüsü ile bir yasaklama yoktur, dolayısıyla insanlar başörtüsünü zaten kullanmaktadırlar. Ancak seçim sürecinde CHP'ye karşı kullanılabilecek, hatta partinin de tarihi referans alınarak 'Bunlar başörtüsüne karşılar, yıllarca üniversite öğrencilerinin başörtüsü takmasına engel oldular' gibi söylemlerle CHP'ye karşı negatif algıyı ortadan kaldırmak için de böyle bir teklif sunulmuş olabilir. Büyük resme baktığımızda Kemal Bey bunu helalleşme söyleminin devamı olarak dile getiriyor" dedi.
"CHP PASİF LAİKLİK ANLAYIŞINI BENİMSEDİ"
Tosun başörtüsünün yasal ya da Anayasal bir düzenlemeye ihtiyacı olmadığını anlatarak, "Anayasal düzenleme açısından ise; Erdoğan ve AKP'nin gündeme getirmesinde, ailenin korunması ile ilgili bir takım düzenlemelerden de bahsediliyor. Ailenin korunması ile ilgili ne tür düzenlemeler getirecek onu görmek gerekir. Başörtüsünde ise ne yasa ne de Anayasa değişikliğine gerek yoktur. Ayrıca CHP 2010 sonrası Kemal Bey ile birlikte 2010 öncesindeki dışlayıcı laiklik anlayışı yerine pasif laiklik anlayışını benimsemiştir. Devletin bütün inanç grupları karşısında eşit olması gerektiğini benimsemiş, inanç, ifade ve vicdan hürriyeti noktasında özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı çok somut adımlar da atmıştır, söylemler de geliştirmiştir. Kampanya döneminde negatif algı üretimin önüne geçmek için bu yasa teklifini getirmiştir" ifadelerini kullandı.

"SAĞ-SOL BİTTİ EZEN VE EZİLEN VAR"
Kılıçdaroğlu'nun "Başörtüsü" teklifinin seçmene nasıl yansıdığını da değerlendiren Tosun, "CHP, AKP ya da diğer parti seçmenlerinin kendilerini tanımlamış olduğu kimlikler üzerinden bakalım: Türkiye'de tüm seçmenler dine saygılı. Dolayısıyla bu konuda CHP seçmenin bir sorunu olduğu kanaatinde değilim ben. Bu yasa teklifi nedeniyle CHP seçmenin çok büyük çoğunlukla 'CHP laiklikten sapmaktadır' diye bir düşünce geliştireceklerini düşünmüyorum. Çünkü CHP seçmeni temel hak ve özgürlüklere yaklaşım anlamında en az diğer partilerin seçmenleri kadar duyarlıdır. Hiç yok mudur CHP seçmeni içinde bu tür tekliflerin laikliğe aykırı olduğunu düşünen; vardır ama çok sınırlı kaldığı için bir anlam ifade etmez. Türkiye'de önümüzdeki seçimlere yönelik seçmen kümelenmeleri, sosyo-kültürel bölünmelerin şekillendireceği kümelenme ve tercihlere konu olmayacak. Ciddi bir ekonomik kriz var. Türkiye'de yavaş yavaş öne çıkmaya başlayan ekonomik temelli bir sınıfsal bölünme var. Yani insanlar kendilerini sağ, sol, milliyetçi, dindar, muhafazakâr, seküler tanımlamaktan daha çok ekonomik fay hatları üstünde tanımlıyor. Asıl kırılma ve kümelenmede ekonomik temelde yoksul olan, varlıklı olan, ezen ezilen algısı da ortaya çıkmaya başladı. Tabi ki partilerin kemik kimlikleri var. AKP örneğinde daha muhafazakâr, MHP örneğinde daha milliyetçi, CHP örneğinde daha sosyal demokrat, halkçı olması ama onun ötesinde ekonomik temelli bir seçmen tercihi ve kümelenmesine gidiyor Türkiye" açıklamasında bulundu.
"AKŞENER TARTIŞMANIN TARAFTARI OLMAK İSTEMİYOR"
Akşener'in "Başörtüsü" tartışmalarına yaklaşımına ilişkin konuşan Prof. Dr. Tanju Tosun, "Akşener, tartışmanın taraftarı olmak istemiyor. Böyle bir sorun olmadığı düşüncesini öne çıkartıyor, diğer taraftan da böyle bir tartışma başlarsa asıl seçmenin gündemindeki tartışmaların yönünün kayacağını, yani gündemin değişeceğini düşünüyor. Gündemi ekonomi üzerinde tutmak istiyor. Kaldı ki başörtüsü sorunu diye bir sorunun olmadığı da bir gerçek ama CHP bu konuda daha farklı. Çünkü seçim meydanlarına çıkıldığında özellikle iktidarın kampanya söyleminde başörtüsü üzerinden yapılacak tartışmalarda hedef tahtasına CHP konacak, İYİ Parti, Gelecek ya da DEVA konmayacak. CHP burada doğal olarak bir pozisyon alma gereği hissediyor" dedi.
"2,5'LUK ARTIŞ SPEKÜLATİF BİR DEĞERLENDİRME"
Sosyal konut projesiyle AK Parti'nin oylarının yüzde 2,5 artırdığına ilişkin yapılan açıklamanın sorulması üzerine konuşan Tosun, "Anlık bir fotoğrafı çekip, 'yüzde 2,5 arttı' demek bana iddialı geliyor. Ben bu konuda günübirlik yapılan kamu araştırma sonuçları yerine akademik ve bilimsel çalışmaların bulgularını referans alan bir siyaset bilimciyim. Geçmişte Abdullah Ayan ve bir başka kadın siyaset bilimcinin TOKİ konut yatırımlarının , özellikle iktidar partisinin elinde bulunan ilçelerde seçimi yeniden kazanmasına katkı yapıp yapmadığını incelemişler. TOKİ konut yatırımlarının belediyelerin de ellerinde olması durumunda sınırlı miktarda etkisi olduğu sonucuna ulaşmışlar ama proje açıklandıktan sonra 'oylar 2,5 artmış' çok spekülatif bir değerlendirme. Seçim yaklaştıkça iktidarların yaptığı popülist ekonomi temelli bir takım proje ve vaatler seçmen tercihlerinde bir miktar değişikliğe yol açabilir ama onun da bir sınırı olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte muhalefet partileri de projelerini açıklamaya başlayacaklar, bir miktar etkili ama kısa vadede belirleyici olacağını ben düşünmüyorum. O anlamda 2,5 puanlık oy artışı sağladığı spekülatif bir değerlendirmedir" diye konuştu.





