Geçen yıl Danimarka’nın ücretsiz PCR testi stratejisinin bir parçası olarak, yaklaşık dört milyon kişiye, 10 milyon test yapıldı. 2020 yılındaki bu test verilerine dayanarak yapılan bir çalışma Covid-19’un enfeksiyonların tekrarlamasına karşın ne kadar koruyucu olup olmadığını araştırdı. Danimarka’da, Haziran 2020’deki birinci dalgada 533 bin 381 kişiye virüs testi yapıldı. Bunlardan 11 bin 727 kişinin PCR testi pozitif çıktı. Bu kişilerden 525 bin 339’u ikinci dalgada takip edilmek üzere uygun bulundu. Seçilen kişilerden 11 bin 68 kişi ilk dalgada corona virüs pozitif olan insanlardı. Salgının ilk dalgalanmasından itibaren uygun PCR pozitif bireyler arasında 72 kişi, salgının ikinci dalgası sırasında yapılan testlerde de tekrar pozitif sonuç verdi. 65 YAŞ ÜSTÜNÜN TEKRAR YAKALANMA RİSKİ DAHA FAZLA Birinci dalga ile ikinci dalga arasında yapılan test sonuçlarına göre tekrarlanan enfeksiyona karşı korumanın yüzde 80,5 olduğu tespit edildi. Ayrıca araştırma grubunda yer alan 65 yaş ve üzeri kişilerde, tekrarlayan enfeksiyona karşı gözlenen koruma yüzde 47 olarak belirlendi. Araştırma sonuçlarına göre uzmanlar tahmin edilen koruma oranının cinsiyetler arasında çok büyük bir fark olmadığını gözlemledi. Danimarka'da SARS-CoV-2 için PCR testi yapma kapasitesi, Şubat ayındaki ilk testlerden, nüfusun yaklaşık yüzde 10'unun her hafta ortalama olarak test edildiği yılın sonuna kadar 2020'de hızla arttı. Bu çalışma ışığında, corona virüse tekrar yakalanma riskinin, hastalıktan sonraki 7 ay boyunca düşük olduğu da belirlenmiş oldu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğrul Erbaydar, araştırmanın önemine dair Ntv.com.tr’ye açıklamalarda bulundu. Bu çalışmanın enfeksiyon koruyuculuğuna dair şimdiye kadar yapılmış en büyük ölçekli araştırma olduğunun altını çizen Erbaydar, “Biz bugüne kadar yapılan çalışmalarda aşı bağışıklığına dair çeşitli bilgilere sahibiz. bu çalışma ise ilk kez yeniden enfeksiyona yakalanma düzeyini belirliyor. 3-6 ay önce hastalık geçirmiş olanlarla, hastalıktan sonraki 7 ay üzeri zaman diliminde de koruyuculuğun azalmadığını görmüş oluyoruz” dedi. Erbaydar ayrıca koruyuculuğun antikordan ibaret olmadığını, yapılan antikor testlerinde, antikor seviyesi zamanla düşse bile 7 ay sonrasında koruyuculuğun hala devam ettiğini belirtti. Erbaydar, ”Bu çalışma aynı zamanda bizim aşıyla ilgili koruyuculuğun uzun bir süre devam edebileceğine dair beklentimizi de yükseltiyor” değerlendirmesinde bulundu.