Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, depremin ardından yaşanan süreci değerlendirdi. AK Parti kanadından yapılan açıklamaları ve AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ile arasında geçen polemiğe ilişkin soruları yanıtlayan Sandal, merkezi hükümet ve devletin birbirinden ayrılması gerektiğini kaydetti. 

"DEPREM KONUTLARI AK PARTİ TEŞKİLATLARININ PARASIYLA MI YAPILDI?"

AK Partili Kaya'nın kendisine yönelik eleştirilerine saygı duyduğunu anlatan Başkan Sandal, "Siyasetle, merkezi hükümetle, devleti birbirinden ayırt etmek lazım. Devlet yatırımlarını bir siyasi parti yatırımıymış gibi anlatmak 'Biz bunu yaptık, gerisi ne yaptı' cümlesi aslında çok doğru bir cümle değil. Rezerv alandaki konutları, deprem konutlarını Adalet ve Kalkınma Partisi mi yaptı? İl, ilçe teşkilatlarından gelen yardımlarla mı oluyor bunlar? AK Parti Genel Merkezi mi bu işi koordine ediyor, bu bir devlet yatırımı. Bir devlet yatırımına bir siyasi parti temsilcisinin 'Bunu biz yaptık' cümlesini kurması vatandaşın takdirinedir. Biz merkezi hükümet ve devleti birbirinden ayırıyoruz, devlet hepimizin. Onların siyasal partisi onlara bizim siyasal görüşümüz bize" dedi. 

"BAKANLIĞIN KAMU SPOTUNDA BİLE BAYRAKLI YOK"

Sandal, afet yaşanan diğer illerin daha çok yatırım aldığını aktararak, "Türkiye'nin birçok yerinde afet oldu. Gözlerinin, kulaklarının bağlı olduğu tek yer Bayraklı. Ben somut konuşuyorum, bizim toplam aldığımız para 3 milyon TL, başka yerler ne kadar aldı! Bizim burada 5 bin konut yapıyorsunuz, Elazığ'da 25 bin konut yapıyorsunuz. Afete maruz bölgelerde birçok işlem oldu, Bayraklı'da ne oldu? Bir kamu spotunda bile, Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın kamu spotunda bütün depremler ve afetlerden söz ediliyor, sadece Bayraklı yok" ifadelerini kullandı. 

"DEVLET KOLTUĞUNDA OTURAN AYRIM YAPMADAN VATANDAŞIN YANINDA OLUR"

"Bunun İzmir'e yönelik bir cezalandırma mı olduğunu düşünüyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Sandal, "Ben cezalandırma demiyorum, bizim suçumuz yok ki cezalandırılalım. Üzerlerine düşeni yapmıyorlar. Devletin herhangi bir koltuğunda oturan herkes ayrımsız vatandaşın yanında olur Ben belediye başkanıyım, vatandaşın siyasi düşüncesinden, dininden, mezhebinden bana ne. Biz burada kamu adına iş yapıyoruz. Tabi siyasi görüşümüz var, ben Cumhuriyet Halk Partiliyim, söylediklerimi de 6 oktan aldığım cesaretle söylüyorum" açıklamasında bulundu. 

"İZMİR'DE İLKLERİ YAPTIK"

Depremin ardından birçok çalışma yaptıklarını ancak sadece İzmir'de olan çalışmaları sıralayacağını belirten Sandal, "Biz ne yaptık, bugüne kadar bu coğrafyada bir sürü afet oldu, ben sadece farklarımızı anlatayım. K sınırlarıyla ilgili vatandaşımızın metrekare kaybını önledik. Bakın 110 metrekarelik evler 60 metrekareye düştü. Biz vatandaşın kaybını önledik. Ada parsel bazlı imar artışları, örneği yok. Bunları Bayraklı belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyor. Zemin etütleri, bina karneleri çalışmalarının örneği var mı? Halk konutla ilgili, Büyükşehir ve Bayraklı belediyesinin de içinde olduğu bir süreç var, başka böyle bir örnek var mı, yok" diye konuştu. 

"DEPREMZEDELER TEDİRGİN"

AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya ile arasında geçen "Rezerv alan konutları sadece depremzedelere mi ait olacak" polemiğine ilişkin açıklamada bulunan Sandal, "Sayın Mahmut Atilla Kaya vekilimizdir, ben yalan söylüyor deme hadsizliğine düşmem. Ben bir ayrım yapıyorum, Sayın Vekilimiz bir siyasi partinin temsilcisidir. Kurum ve kuruluşlara bir aidiyeti yoktur. Biz tedirgin olan depremzedelerimizle birlikte, rezerv alanla ilgili olan kaygıyı dile getiriyoruz. Rezerv alandaki konutlar depremde zarar görmüş ağır, orta ve az hasarlı evleri olanlara verilsin ve kalıyorsa ev sahibi olmayan ama depremde mağdur olmuş kiracılar var, onlar alsın. İlgili devlet kurumunun tek cümlesi bizim için yeterli. Çevre Şehircilik açıklama yapar ve 'Rezerv alandaki konutları sadece depremzedelere vereceğiz' derse, bu bizim için yeterlidir, biz devlete güveniriz. Ancak bir il başkanı, ilçe başkanı, vekil söylüyor, işin muhatabı susuyor. Bu süre 7 aydır böyle gidiyor. Söylesinler biz de bu sayfayı kapatalım. Depremzedeler tedirgin" dedi. 

"REZERV ALAN AÇIKLAMASI YAPILMALI"

Depremzedelerin çözüm bekleyen sorunlarını sıralayan Başkan Sandal, "Bir evin maliyeti bellidir. O kadar kredi verirsiniz. 'Kredi 600 bin oldu, 700 bin oldu' 600 bin TL fazlaysa verme ama evin maliyeti 1 milyon lira ise 1 milyon lira ver. Senin orada afaki belirttiğin 300- 700'lerin bir anlamı yok. Kredi faiz oranı 0,87, 10 yıl... Destekleri düştükten sonra 0,87. Bu krediyi evi başına çökmüş, mal varlığını kaybetmiş vatandaşa veriyoruz. Son sınırıdır devletin dersiniz; anlarız ama ardından ne oluyor da beton ekonomisi ile ilgili 0,69 ve 15 yıl geliyor. Benim depremzedem var, olacak iş mi! Bu ana meselelerin çözülmesi lazım. Emlak vergileriyle ilgili mesele var, çözülmeli, rezerv alanla ilgili açıklamanın yapılması lazım. Binalarda az, orta, ağır hasarlı tanımının kaldırılması, riskli - risksiz olarak tanımlanması lazım.  'Ben ağır hasarlı tarafında devlet olarak varım, orta ve hafif hasarlı kendi işini kendi halletsin' anlayışına da karşı çıkıyoruz. Biz yaptıklarımızı, yapılması gerekenleri ve yapmadıklarını söylüyoruz. Şunun da altını çizeyim, enkaz sürecinde Türkiye'ye örnek olacak bir işi de devletimiz yaptı. Arama, kurtarma, AKUT, AFAD, Jandarma, Kolluk Kuvvetleri herkes buradaydı. O süreç kesinlikle çok olumlu geçti. Ben hem devletimize, bürokratlarımıza, kolluk kuvvetlerimize Bayraklılı vatandaşlarımız adına teşekkürü borç biliyorum" dedi. 

"KOOPERATİFLEŞME POZİTİF BİR SÜREÇ"

Halk konut modeline talebin çok olduğunu hatırlatan Sandal, "Bunun sembolik süreci, kooperatifle siz bu süreci çözmek istiyorsunuz. Şu an 20'ye yakın kooperatifimizin sözleşmesi yapılmış durumda, bu birkaç ay sonra 50'ye çıkacak. Bu en güzel ifade, daha fazlasını söylemeye gerek yok. Bir iş yaptığınızda insanlar örgütlenip, biz bu yöntemle işlerimizi yapabiliyoruz diyorlarsa bu pozitif bir süreçtir" diye konuştu. 

"BAYRAKLI'YI YENİDEN PLANLADIK"

Bayraklı'nın plan çalışmalarında sona gelen Sandal, "Pandemi ve deprem sürecine rağmen, imarlı bölgelerin yüzde 60'ına yakınının planlamasını tamamladık. Meclislerimizde dönem dönem tartışmalar oluyor ama plan revizyonlarında tüm meclis üyelerimizin sürece pozitif olarak katıldığını biliyorum. AK Partili meclis üyelerimiz sürecin dışında kalmadı, pozitif eleştirileriyle, bu işin  içinde oldular, oybirliği ile geçti. Biz 80 hektarlık Adalet Mahallesi Manavkuyu planlarını değiştirdik ve bir daha geçirdik meclisimizden, askı süreci bitti. Yeni kent merkezimiz; o da 80 hektara yakın, onu da planladık, parselasyona geçtik. 60 hektarlık kentsel dönüşüm alanını yetkiyi Büyükşehir'imizden alıp planladık. Vatandaşlarımızla işlerin nasıl yürüyeceğini konuşuyoruz. Eleştiriler doğal... Yamanlar - Nafiz Gürman'ı içine alan bölgenin ele alınması var, Emek ve Gümüşpala'ya başlıyoruz. Biz 60 hektarla ilgili olumlu sonuçları alınca Fuat Edip'ten başlayacağız Çay Mahallesi'ne kadar çalışacağız ve böylelikle aslında Bayraklı'nın tamamını yeniden planlıyoruz. Bu da bir yerel yönetimin depremden sonra nasıl bir planlama yaptığını gösteriyor. Çünkü sadece yıkılan evin yeniden yapılması değil, afete karşı tedbir ve önlem alıp kentin dönüşümünü sağlayabilmeyi hedefliyoruz" dedi. 

"GENİŞ YOLLAR, SOSYAL DONATI ALANLARI OLAN PLANLAMA YAPTIK"

Sandal, "Bu planlamalar doğrultusunda Bayraklı'nın kentsel dönüşümü gerçekleşecek mi" ve "Emsalden kaynaklı yoğunluk olacak mı" sorusuna ise, "Bu meselelerden olumlu sonuç alabilmeniz için 3 önemli nokta var. Biri yerel yönetimler, ikincisi vatandaş, üçüncüsü iş dünyası. Siz bu 3 tarafın memnuniyetini sağlamadan orada hareketlilik sağlayamazsınız. Bu binaların neredeyse yüzde 99'u riskli, itfaiye, ambulansın giremediği, metruk yapıların giderek arttığı bir alan. Yapma gerekçeniz, daha geniş yollar, yeni sosyal donatı alanları. Bunun için yüzde 45'e kadar kesmeniz lazım. Kalanda da vatandaşla müteahhidin anlaşabilmesini sağlamanız lazım. Tabi ki mevcutta kalarak bu işi yapabilme şansınız yok. Zaten bölgede bitişik nizam 4 kattan kaynaklı zaten emsalleri 4'e yakın. Emsal deyince aklımıza hep Folkart geliyor, yükseklik geliyor, oysa Karşıyaka Yalı'da 7, Kordon'da 9. Bunu neyle aşacaksınız, tabi ki ilgili matematik ne söylüyorsa onu yapacağız. Yoğunluk artışı derken internet verileri üzerinden değil, hane halkını hesaplayarak doğru bakmak lazım. Bundan 10 yıl önce hesaplanmış hane halkı büyüklüğüyle bugünkü aynı değil. Aileler küçülüyor, çekirdekten bile çıkıyor. Artık küçük çocuk da yok" dedi. 

"VATANDAŞI KADERİNE TERK ETMEYECEĞİZ"

"Planlamaların ardından top vatandaşta mı olacak" sorusunu da yanıtlayan Başkan Sandal, "Benim ne siyasal düşüncemde ne de iş yapma biçimimde top vatandaşta değil. Top bizde, yani belediye ve vatandaş bir. Birlikte yürüyeceğiz, vatandaşı kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Sürecin içinde olacağız. Çünkü orada bir dert, bir çığlık var, bunu el birliğiyle çözeceğiz. Her anlamda vatandaşımızın yanında olacağız. 'Kooperatif kurun' diyoruz neden, çok sesli olsun, bizde Bayraklı ve Büyükşehir olarak sürecin içinde olalım. Bazen süreci vatandaş lehine değil de kendi lehine çevirmek isteyenlerin karalamaları da var. Kooperatifin niteliği tam anlaşılmıyor. Geçmişte dar gelirli vatandaşlarımızın bir araya gelerek kurdukları kooperatiflerde kötü örnekler de var. Aidatlarını ödeyemedikleri için iş yatmış, enkaz bloklar kalmış. Bizim sürecimiz bundan farklı. Biz aidat toplayarak, müteahhide verip yap demiyoruz. Kooperatifin kuruluş amacı çok seslilik ve kooperatif haklarından yararlanmak, Bayraklı ve Büyükşehir'in dahil olması... En önemlisi şu; vatandaşlar kooperatife kat karşılığı girmiş olacaklar. Doğal olarak bu kooperatifin sekteye uğraması ile ilgili sıkıntı yok. Önemli olan firmanın doğru seçilip sözleşmelerin doğru yapılması" yanıtını verdi. 

"OY VERİN İŞE SOKALIM' DENİLEN VATANDAŞLAR İŞE GİRDİ Mİ?"

Sandal, AK Parti'nin Bayraklı'ya alabiliriz gözüyle bakmasına yönelik "Bence bunu çok tartışmaya gerek yok, Mahsuni'nin çok güzel bir parçası var: Eyvah hayalin düğünü töresi bir hoş bir hoş..." sözleriyle yanıt verirken; CHP'nin oy kalesi olan mahallelerin depremden sonra boşaldığı ve ilçeye taşıma seçmen yapılacağı yönündeki iddiaları da değerlendirerek, "Acaba espri mi yapıyorlar samimi düşünceleri mi? Bizim il başkanlığımızın yaptığı son anketlerde de depreme rağmen oyumuz yüzde 7 artış göstermiş. Oylarımızda düşüş yok. Hiç merak etmesinler, o depremzedelerimiz de gelip burada oyunu kullanacak. Buradan siyaset üretmek ne kadar negatif. Hastane bir kamu kurumu, nasıl bir siyasi partiye seçim kazandırıyor. Eski seçimde olduğu gibi '10 bin CV topladık, bize oy verirseniz, sizi hastanede işe alacağız mı' yapacaklar yine. CV veren 10 bin arkadaşa sesleniyorum, gidin size söz verenlere sorun, hani işe girecektiniz. O günden bugüne hastane faaliyete geçti mi? İkincisi anlaşılmayan bir şey daha var; Şehir Hastaneleri fiziki olarak sıfırdan yapılmış olabilir ama kadroları çevredeki hastanelerden oluşuyor. Buraya gelecek 5 hastanedeki çalışanı topladığınızda oradaki ihtiyacın çok fazlası. Belki güvenlik vs... gibi bir iş olur o da İzmir'in tamamına yayılan bir iş olur. Rezerv alanla ilgili iddiamızı bu açıdan da sürdürüyoruz. Oradaki iddiamız depremden zarar görmeyen vatandaşlara bu konutların verilmesi, onun da altında siyaseten taşımaların olacağı ile ilgili... Depremzedenin hakkıyla ilgili bir müdahale olursa o gün orayı görürler, hiç tavizimiz yok. Depremzedenin hakkına bir el uzanıyorsa önce o el gelip bize değecek. İnsanlar evlerini, yurtlarını kaybetmiş, can kayıpları var. Bunun üzerinden bir şey üretilir mi, biz bunu neden tartışıyoruz. Aklı başında olan, vicdanı olan herkes burası bu insanların der. Benim muhatabım siyasetçiler değil" ifadelerini kullandı. 

"ANAOKULUMUZA ÖĞRETMENLERİ SINAVLA ALDIK"

Büyük beğeni toplayan anaokulu projesine ilişkin bilgi veren Sandal, "İzmir'in en büyük anaokullarından bir tanesini Manavkuyu'da açtık. Bence o da örnek bir proje, hem fiziki imkanlar hem büyüklük açısından hem de Türkiye genelinde bir ilkle. Biz öğretmenlerimizi referansla almadık, Ege Üniversitesi ile protokol yaptık, yaklaşık bin öğretmenimiz sınava girdi ve ardından Hacettepe'den, Boğaziçi'nden gelen hocaların mülakatıyla seçildi. Bu bir ilk. Biz orayı anne babaların çocuklarını bırakıp aldıkları bir kurum olarak görmüyoruz. 3 ila 6 yaş arasındaki çocukların almaları gereken temel eğitimleri aldıkları bir eğitim kurumu olarak görüyoruz. Dar gelirli yurttaşımızın çocuklarının da lüks kolejlerdeki çocukların alması gereken eğitimi alması gerekiyor ve şu an anaokullarımızdaki çocuklar fazlasını alıyor. İkincisini 75. yıl mahallesinde açıyoruz, hazırlıklar 6-7 ay önce bitti ama ruhsatla ilgili bir süreç oldu. Birkaç ay sonra da Postacılar'da açacağız ve 3 tanesinin daha temelini atacağız" dedi. 

"KENT MEYDANI PROJESİNİ BİTİRECEĞİZ"

Kent meydanı projesinin de bu dönem içinde tamamlanması için çalışmaların sürdüğünü aktaran Sandal, "Kent meydanı projesinde normal bir bölge olmuş olsaydı süreci çoktan tamamlamıştık. Smyrna kazı alanının bitişiğindeki ada. Bizi mutlu eden şey 50-60 metrekarelik bir meydanda 17 metrekare bir meydan elde edeceğiz kent içinde. Oradaki her işlemimizin her aşamasında ilgili kurulların bilgisi dahilinde süreci götürüyoruz. Sanıyorum orayı bu dönem içinde ciddi bir hukuki sorunla karşılaşmazsak bitireceğiz" açıklamasında bulundu. 

"BAYRAKLI BU DÖNEM EN BÜYÜK YATIRIMI ALDI"

Serdar Sandal 4 yılda neler yaptığını "Beraber nasıl çalışılır, kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte nasıl çalışılır, Büyükşehir'le nasıl yol yürünür, ayrım yapmadan bir işin nasıl yapılacağı ile ilgili hoşgörü ortamını oluşturduk. İkincisi şu an mali yapı olarak kamunun vergi dairesi ve sigortası dışında borcu olmayan, mali disiplini olan bir belediye yaptık. Belediye genç bir belediye, kurumsal kimliğin oturması noktasında çalıştık, biz müdürlüklerin yönetmeliklerini yeni yeni bitiriyoruz. Bir kentin yüzde 60'ını planladık. Bunlar hep bizim dönemimizde oldu ve Bayraklı bizim dönemimizde en büyük yatırımı aldı. Burada da Tunç Soyer'e teşekkür ediyorum" sözleriyle özetledi.