Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, 2020 yılında depremin ardından yapılan çalışmaları anlatarak, K sınırı, emsal ve Halk Konut ile depremzedelerin evlerini yeniden yapabildiğini kaydetti. AK Parti hükümetinin Bayraklılı depremzedelerin sorunlarına karşı kör, sağır, dilsiz olduğunu aktaran Sandal, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde AK parti tarafından, "Bayraklı için yapılan diğer ilçeler için de yapılsın" çıkışlarını sert dille eleştirdi.

"BEYİNLERİ YANMIŞ DURUMDA"
"AK Parti'ye oy vermiş kıymetli vatandaşları dışarıda bırakıyorum ama AK Parti adına siyaset yapan kıymetli vatandaşlarımızın bu konuda beyinleri yanmış durumda" diyen Sandal, "Bayraklı depremin merkezi, 117 can kaybımız var ve kent bir anlamıyla harabeye döndü. Buradan öncelikle, Büyükşehir Belediyemizle yaptığımız K sınırları uygulamasıyla birlikte, vatandaşlarımızın yeni yapacağı evlerinde geçmiş yönetmeliklere takılmamalarıyla ilgili yüzde 30'luk kayıplarını telafi ettik. Daha sonra inşaat maliyetlerindeki artış, vatandaşın bu yükün altında kalacağı büyük yükümlülükler varken, vatandaşı rahatlatabilecek emsal artışı kararı aldık. Bu emsal artışı kararını alırken de aslında bütün hazırlığımızı şuna göre yaptık: Nüfus yoğunluğu. Geçmişte bu planlar yapılırken hane halkı büyüklüğü 4.2 idi, biz bu planlarımızı yaparken 3.2 idi, kaldı ki bu planları yaptığımız lokasyonda hane halkı büyüklüğü 2.7. Bu üniversite tarafından da tescillenmiş oran. Yani aykırı bir şey yapmadık" dedi.
"VATANDAŞLARIMIZ EVLERİNİ YAPIYOR"
Sandal, ortaya atılan iddialarla vatandaşların yanıldığını dile getirerek, "Bu arkadaşlarımız bizi biraz eleştirdi, 'neden revizyon planlarıyla gitmiyorsunuz' diyerek, orada da insanları yanıltıyorlar. Mesele sadece şu; deprem acil bir durum. Vatandaşın derdinin hızlı çözülmesi lazım. O revizyon planlarına gidilmesi için zemin etütlerini yapmanız lazım. Sağ olsun Büyükşehir'imiz bu çalışmayı tamamladı ve 1,5 yıl sürdü. 1,5 yıldan sonra revizyon planına gireceksiniz, askısı, itirazları derken içinden çıkılmaz bir süreç. Şimdi yaptık, yargı da kararını verdi ve vatandaşlarımız evlerini yapıyorlar" ifadelerini kullandı.
"BUGÜN HANGİ GEREKÇEYLE BUNU KONUŞUYORLAR"
Yapılan eleştirilerin haksız olduğunu aktaran Sandal, "Bayraklı'nın somut durumu netleşmişken, sanıyorum İzmir genelinde de bu işin gerçekleşebileceği noktasında, dün bu işe 'olmaz' diyenler, bugün bu işin 'olur' olduğunu Bayraklı sayesinde anlamış oldular. O eleştirileri yapan arkadaşlara şunu da sormak lazım; Büyükşehir'de emsal artışına hayır dediler. Bayraklı'da evet dediler ama Büyükşehir'de hayır dediler. Bugün hangi gerekçeyle bunu savunuyorlar. Bu konuda bir eleştiri son derece haksız" diye konuştu.

"MERKEZİ YÖNETİM BAYRAKLI'YA KÖR, SAĞIR, DİLSİZ"
Hükümete ilişkin eleştirilerde bulunan Sandal, "Bayraklı'daki vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgili merkezi yönetim kör, sağır ve dilsiz. Çok açık ve net söylüyorum. Ben bu kıyaslamayı yaptım. Afetlerde devlet üzerine düşen sorumluluğu yapabilmeli. Karadeniz'de o sel felaketleri, heyelanlar, Elazığ, Van depremleri yaşandı. Oralara gösterilen özenin 100'de 1'i Bayraklı'ya gösterilmedi. Biz sadece enkaz kaldırma ve arama kurtarma sürecinde arkadaşları yanımızda gördük. Arama kurtarmada başta JAK ekipleri olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara Bayraklılı hemşehrilerim adına şükranlarımı sunuyorum. Ancak ondan sonra biz kaderimizle baş başaydık" açıklamasında bulundu.
"BAKANLIK ÇALIŞMALARIMIZI İNCELEYEREK TÜRKİYE'DE UYGULASIN"
Sandal şunları kaydetti:
Bayraklı'da yürütülen deprem süreci ile ilgili çalışmalar, çadır süreci, geçici konutlara yerleştirme, emsal kararları, Halk konutlar ve bütün iş bugün Türkiye'ye rol model olabilecek bir çalışma. Bence ilgili Bakanlığın buradaki çalışmayı yakından izleyerek, bundan sonra afet olan bölgede aynısını uygulamasında fayda var. Biz de elimizden gelen bütün desteği sunarız. Şimdi Bayraklı'nın sokaklarında gezdiğimizde deprem izlerinin yavaş yavaş bittiğini görüyoruz. Bu konuda ben Büyükşehir Belediyemize de teşekkürü bir borç biliyorum.
"AHLAKİ VE VİCDANİ BİR İŞTİR"
Deprem kapsamında alınacak teknik tedbirleri üniversiteler, ilgili kurum ve kuruluşların çalışmalarıyla bugün herkes biliyor. Asıl sorun, merkezi idarenin bu konuyu ciddiye alması. Bu sorunu yerel yönetimlerin sorunu gibi sadece yerel yönetimlerin üzerine atarsa bu sorumluluktan kaçma olur. Ben topyekun söylüyorum, yerel yöneticiler, merkezi hükümetimiz, deprem meselesi biraz ahlaki biraz da vicdani bir iştir. Önce oraları temiz kılıp ardından da gereğini yapmak lazım.

"REZERV ALANDA SATIŞLAR DEVAM EDİYOR"
Rezerv alanda yer değişikliği ile ilgili satışları devam ediyor. Bizim orada bir iddiamız daha var, depremzedeler dışında vatandaşların yerleştirildiği ile ilgili bunu da yakından takip ediyoruz. Ama burada sorun şu, tespit yapılamıyor. Çünkü satışlar noter üzerinde. Tapu kayıtları tescil olduğunda bu da çıkacak. Şifahi olarak duyduğumuz yüzlerce iş var.
"SUSAN NAMERTTİR"
Bizim Adalet ve Kalkınma Partisi ile yaşadığımız polemiklerin hiçbirinin başlangıcında ben yokum, sadece cevap veriyorum. Ama şunu istiyorlarsa, 'Biz söyleriz, o susar' susan namerttir!





