Her solunum enfeksiyonunun grip olarak değerlendirilmemesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Aslan, “Bizim soğuk algınlığı olarak tanımladığımız üst solunum enfeksiyonları burun akıntısı, hapşırma, hafif ateş, hafif öksürük gibi bulgular ile seyreder. Grip dediğimiz şey bundan farklı olarak, influenza virüsüyle olan ve yılda 1-2 kez salgınlar şeklinde kendini gösteren ağır bir hastalıktır. Gribi, genel soğuk algınlığı ile karıştırmamalıyız, grip daha ağır ve özellikle kronik hastalığa sahip kişilerde ölüme neden olabilecek bir hastalıktır” diye konuştu.

Özellikle gribal enfeksiyonlarda ve tüm viral enfeksiyonlara karşı önlem olarak yakın temasın olduğu ortamlarda bulunan çocuklar için, ellerinin sıkça yıkanmasını öneren Doç. Dr. Aslan, “Gribal enfeksiyonlar sadece havadan bulaşan virüslerden değil, elle temasla da geçiyor. Özellikle kreşlerde çocukların ortak kullanım alanlarından sonra ellerini mutlaka yıkamaları gerekmektedir. Hapşırma ve öksürme gibi durumlarda tek kullanımlık kâğıt mendillerin kullanılması öğretilmelidir. Bu anlamda çocukların gripten korunmaları için onlara sık sık el yıkama alışkanlığını kazandırmak önemli bir etkendir” dedi. Doç. Dr. Aslan, 5 yaş altı çocuklarda grip aşısının mutlaka yapılması gerektiğini vurgulayarak, çocukların kapalı ortamda uzun süre havasız ve kalabalık ortamlarda bırakılmaması, kapalı alanın mutlaka havalandırılması ve kış döneminde özellikle ev ortamı ısısını çok yüksek olmaması gerektiğine değindi.

GRİBİN TEK ÇARESİ ANTİBİYOTİK DEĞİLDİR

Nem oranı dengesi sağlanmasının önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Aslan, “Çocukları çok sıkı olmayacak şekilde, kat kat giydirerek ve gerektiğinde üzerindekilerini çıkartarak ısı regülasyonu sağlanmalı. Ailelerin yapacağı en önemli şey çocuklarının yeterli miktarda meyve ve sebze tüketmeleri, günlük enerji ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenli beslenmelerini sağlamaktır.  Çocuklar için uyku da bağışıklık sistemlerinin güçlenmesi için önemli bir etkendir. Düzenli ve sağlıklı uyku uyumaları gerekmektedir” diye konuştu.

Grip hastalığında hiçbir zaman antibiyotik kullanılmamasını tavsiye eden Doç. Dr. Aslan, “Grip dediğimiz hastalık, virüs kaynaklı bir enfeksiyondur. Grip sırasında antibiyotik kullanımının yeri yoktur. Ancak gribal enfeksiyonun seyri sırasında ya da sonrasında bakteriyel kaynaklı enfeksiyonlar gelişebilir. Sadece bu durumda antibiyotik kullanılmalıdır ve buna da ancak bir hekim karar vermelidir. Antibiyotiklerin boş yere kullanılması, ileriki dönemlerde antibiyotiğe gerçekten ihtiyaç duyulduğunda ciddi sorunlara yol açıyor. Antibiyotiğe karşı direnç geliştirmiş oluyor. Özellikle 5 yaş altı çocuklarda gribin ölümcül komplikasyonu olabileceğini biliyoruz. Bu nedenle grip salgınları öncesinde, grip aşısı olunmasını öneriyoruz” dedi.

BİTKİSEL İLAÇ GRİBE FAYDA DEĞİL

Grip tedavisinde bitkisel ilaçların kanıtlanmış bir tedavi özelliği olmadığını ifade eden Doç. Dr. Aslan, “Öksürük için balın belli bir miktarda etkisinin olduğu söylenebilir. Aktarlardan alınan ve üzerinde bilimsel bir çalışma yapılmamış bir takım bitkilerin çaylarını içmek, grip tedavisinde etkili değildir. Biz, bol sıvı tüketilmesini, sağlıklı beslenilmesini ve dinlenilmesini öneriyoruz” dedi.

Doç. Dr. Aslan son olarak, çocukların yanında sigara içmenin onların bağışıklık sistemini olumsuz etkilendiğini belirterek, ailelere çocuklarının yanında sigara içmemelerini, hatta kendi sağlıkları için de sigarayı bırakmalarını önerdi.