Ege mutfağı, ramazan ayında iftar sofraları için hafif ve leziz yemekleriyle bir adım öne çıkıyor.

Zeytinyağlı sebze yemekleriyle bilinen Ege mutfağının ramazan özel yemeklerinin başında, enginar, zeytinyağlı dolmalar, kabak sıyırma, yoğurtlu patlıcan, mücver, kuzu etli şevketibostan, arapsaçı kavurması, kabak çiçeği dolması ve zeytinyağlı bakla gibi tatlar geliyor.

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Mutfak Sanatları ve Yönetim Bölümü Eğitmen Şefi Semen Öner, ramazan ayında günler uzun olacağından vücuttaki suyu çok fazla tüketmeyecek ve yormayacak gıdalara yönelmek gerektiğini söyledi.

Ramazan ayının mevsim itibarıyla Ege otlarının ve taze sebzelerin bol olduğu bir döneme denk geldiğini belirten Öner, şöyle devam etti:

"Çok tuzlu olmayan, hazmı kolay olan, lifi çok olan gıdalara yönelmek gerekiyor. Bunlar da bizi otomatikman sebzelere yönlendiriyor. Ağır olmayan yemekleri tercih etmemiz lazım, zeytinyağlılar çok rahatlatıcı ve mideyi yiyecekler, sıcak veya soğuk çorbalar, meyveler... Yani çok fazla şekerden, tuzdan ve hazmı zor olan şeylerden uzak durmak lazım. Böyle olunca zeytinyağlılar ve otlar çok ön plana çıkıyor. Benim önerim herkese hafif yemeleri, hafif olduğu için de otlara, sebzelere ve meyvelere yönelmeleri."

"EGE YEMEKLERİ SAĞLIKLI"
Semen Öner, Ege yemeklerinde ağırlıklı olarak zeytinyağı kullanıldığını ve bu yağın da hazmının çok kolay ve vücut için faydalı olduğunu ifade etti.

Taze mevsim sebzeleri ve Ege otlarının kullanıldığı yemeklerin oruç tutan kişiyi rahatlatacağını aktaran Öner, şunları söyledi:

"Bunları isterseniz zeytinyağlı olarak tüketebilirsiniz, isterseniz hafif kıymalı patatesli yemekler şeklinde yapabilirsiniz, isterseniz yumurtayla birleştirebilirsiniz. Yumurta çok tok tutan bir şey, Ege otlarının üzerine bir yumurta kırdığınızda aslında ziyafet gibi çok lezzetli bir yemek hazırlamış olacaksınız. Ege yemekleri taze mevsim sebzeleri ve hafif yemeklerden oluştuğundan ramazanda oruç tutanlar için de çok midevi ve sağlıklı yiyecekler oluyor."

Öner, enginar, bezelye ve baklanın tam mevsimi olduğunu dile getirerek bunların yanında ısırgan, radika, şevketibostan gibi Ege otlarının kullanılarak ideal bir iftar sofrası hazırlanabileceğini ifade etti.

Oruç tutanların susattığı için baharatı çok az tüketmesi gerektiğine işaret eden Öner, tuzlu ve şekerli yiyeceklerden de uzak durulması gerektiğini vurguladı.

Öner, oruçlu kalınan sürenin uzun, hava sıcaklığının yüksek olduğu günlerin sonunda su kaybını dengelemek ve ferahlamak için yoğurt çorbası ya da soğuk domates çorbasının tercih edebileceğini belirtti.

İFTAR İÇİN EGE OTLU PATATES KÖFTESİ ÖNERİSİ
İftar menüsü için Ege otlu patates köftesini tavsiye eden Öner, "Ege otlarından ısırgan, maydanoz ve dereotu gibi gündelik otları kullandık. Mevsim sebzesi olduğu için bezelye kullandık. İçerisine 1-2 tane patates ve biraz yumurta katarak onları köfte haline getirdik, çok az zeytinyağında onları ızgara gibi pişirdik. Sıcak yemeğimiz bu oldu onu da yoğurt ve dere otuyla servis ettik." dedi.

Öner, haşlanmış enginarı peynir, ceviz, domates, kuru üzüm ve zeytin ile harmanlayınca ortaya çok leziz olan enginar tulum peynirli salatanın çıkacağını kaydederek salatanın beğenilerek tüketileceğini ifade etti.

Öner, tatlı olarak da saray sofralarında da bulunan ve Ege'ye mal edilen zerdeyi önererek "Zerdeyi sütlacın su ile yapılanı diye söyleyebiliriz. İçerisinde safran var, mide başta olmak üzere sağlık için çok güzel bir baharat. Safran yerine zerdeçal da kullanılabilir." dedi. (AA)