Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP Genel Merkezi'nde 28 Mayıs seçimleri sonrası "Değişim" ve "Kurultay" gündemiyle ilgili sıcak gelişmeler yaşanıyor. 

Kamuoyunda "Kemal Kılıçdaroğlu gitmeli mi, kalmalı mı" tartışması sürerken, CHP PM eski Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Özkan Yıldız, yaşanan sürecin toplumda nasıl karşılık bulduğunu, CHP tabanının düşüncelerini ve siyasetteki gelişmeleri değerlendirdi.  

"SEÇİM ADİL BİR ORTAMDA YAPILMADI"

Seçimlerin adil bir ortamda gerçekleştirilmediğini öne süren Yıldız, "Hem 14 Mayıs hem de 28 Mayıs seçimi maalesef adaletsizdi ve eşit koşullarda yapılmadı. İkinci seçimde özellikle hükümetin çok abartılı ölçüde kampanyasını ırkçılık ve faşizme kaydırdığını gördük. Devletin tüm imkanlarını kullanarak adil olmayan bir seçim yaptı. Türkiye'de seçmen ve kamuoyu bunu gördü. Böyle bir süreçte, 2 kutba bölünmüş bir seçim olması nedeniyle önemli sonuçlar doğurmuştur. Bir tarafta AK Parti ve arkasındaki ittifaklar, bir tarafta CHP ve arkasındaki ittifaklar. Seçim sonuçlarına baktığımızda birbirine alınan oy oranlarının yakın olduğu sonucu ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı. 

"CHP LİBERAL KESİMLERDEN OY ALDI"

CHP'nin kıyı kesimlerde ve Büyükşehirlerde başarılı olduğunu dile getiren Yıldız, "CHP'nin temsil ettiği sosyoloji daha çok şehirlerde, liberal kesimlerde, kumsallarda, kıyılardaydı. Buralarda CHP başarılı bir sonuç aldı. AK Parti'nin ise klasik aşırı sağ, milliyetçi, muhafazakar, mütedeyyin kesimden, Orta Anadolu ve Karadeniz bölgesinden ciddi oy aldığını ortaya koyuyor. Bu durum da kutupsal ilişkilerin Türkiye'de bir değişim potansiyelini içinde barındırdığı ifade edilebilir" diye konuştu. 

"KILIÇDAROĞLU'NUN İTTİFAK SİYASETİ KIYMETLİ"

Yıldız açıklamalarını şöyle sürdürdü:

Sayın Kılıçdaroğlu'nun izlediği strateji ve politikalarda, sosyolojik ve sosyal psikolojik seçmen eğilimine yönelik olarak, ittifak siyasetini, birbirine benzemeyen siyasi partileri ve toplumsal muhalefeti aynı hedefler doğrultusunda bir araya getirmesinin hem siyaseten hem de sosyolojik olarak söylenebilir. Çünkü CHP'nin tarihsel bagajında olan önyargılar, Millet masası ortak paydasında, her ne kadar sağdan transfer edilen isimler ve partilerin fazla oyu olmamasına rağmen değişim açısından başarı olarak kabul edilebilir. 

"YENİ BİR SÜREÇ BAŞLIYOR"

Kılıçdaroğlu'nun lider olarak izlediği politikanın, kampanyanın, söylemlerin karşı kutupta oluşan gettolara ulaşamadığı noktasında yorum yapılabilir. Yani sağ milliyetçi, muhafazakar seçmen, Kılıçdaroğlu'nun HDP, PKK ve diğer konulardaki  söylemlerine tam olarak ikna olamadı. İkinci turda Kemal Bey'in daha milliyetçi temelde söylemlerinin karşı tarafta tam olarak etki yaratmadığını gördük. Seçmen ikna edilemedi. Şu anda bir yeni süreç başlıyor, bu süreç "fifty fifty" dediğimiz 2 grup. 

"LİDER DEĞİL ZİHİNSEL DEĞİŞİM GERÇEKLEŞMELİ"

Şu anda yaklaşan yerel seçimler söz konusu, bir değişim talebi tabi ki var. Bu değişim talebinde bir lider ya da kişilerin değişiminden öte burada yönetsel ve zihinsel değişimin mutlaka harekete geçirilmesi gerekiyor. Yani CHP'nin gerek parti içi demokratik mekanizmaların çalıştırılması, aday listelerini belirlerken kullanılan yöntemler gibi çalışmalarında sorun olduğunu yaptığımız araştırmalarda görüyoruz. Toplumsal tabanımızda da bunu gözlemliyoruz. 

"DEĞİŞİM FARKLI BİR EKSENDE YAPILMALI"

CHP'nin ya da muhalefetin tabanı evet bir değişim istiyor ama bu değişim "Kemal Bey bu değişimin içinde olmasın" diyerek değil, Kemal Bey'in izlediği doğru stratejinin, Türkiye sosyolojisini, özellikle 2019 yerel seçimlerinde yakalamış olduğu başarının bundan sonraki süreçte de devam etmesini istiyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı, temel hak ve özgürlüklerdeki sorunlar, derin ekonomik kriz noktasında 6'lı masanın imzaladığı mutabakat ve orada ortaya çıkan stratejilerin hayat geçirilmesi noktasında, değişimin bu eksende olması gerektiğini düşünüyorum. Bir paradigma değişiminden ziyade, bundan sonraki süreçte toplumsal tabanın beklentilerini ölçerek bir adımın atılmasının yararlı olacağını düşünüyorum. Değişimin bu eksende yapılması gerektiğini düşünüyorum.