Partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında gelişmeleri değerlendiren Kılıç, “Salgın sürecinin ne zaman sonlanacağının bilinmemesi, insanlarda hem salgının tedirginliğini hem de geçimin kaygısını birlikte yaşatıyor. Hayatın adeta akmaz hale gelmesi ile birlikte toplumun farklı kesimlerinde büyük ekonomik yükler oluştu. Bunlar için hükümet tarafından bir takım tedbirler alındı, paketler açıklandı. Ancak hayata doğrudan dokunan, bir ev halkının temel girdilerini oluşturan konularda değil maalesef. Ekonomik önlemler olumlu olmakla birlikte, özellikle emeğiyle geçinen, hatta gündelik geçinen dar gelirli, emekli ve orta sınıf vatandaşlarımız için önemli ölçüde yetersizdir.” ifadelerini kullandı. Ülkemizde açıklanan ekonomik destek paketinin milli gelire oranının yüzde 2 dolaylarında olduğuna dikkat çeken Şerafettin Kılıç, birçok ülkede uygulamaya konan ekonomik tedbirlerde bu oranın yüzde 10’un üzerinde olduğunu belirtti. 

TASARRUF TEDBİRLERİ ALINMALI
Elektrik, su ve doğalgaz ödemelerinin belli bir süre alınmaması teklifinin uygulamaya konmadığını kaydeden Saadet Partili Kılıç, “En azından elektrik, doğalgaz ve su faturalarından vergi alınmaması bile sağlanmadı. Temel gıda maddelerine yönelik herhangi bir yardım da olmadı. Hatta bu süreçte neredeyse tüm sektörlerde fiyat artışları meydana geldi. Ayrıca milletten para toplanması için kampanya oluşturuluyor da, tasarruf gibi önemli bir seçenek niçin gündeme gelmiyor. Hükümetin böyle olağanüstü bir zamanda tasarruf tedbirleri alması ve bunu da vatandaşına anlatması gerekmez mi? Bunun yanısıra üretime dönük olmayan yatırımlardan vazgeçilmesi gerekmez mi? Böyle bir zamanda bunlar yapılmayacak da ne zaman yapılacak?” diye konuştu. 

İNSANIMIZA UZANAN HER EL DEĞERLİDİR
Belediyelerin başlattıkları yardım kampanyalarının, hükümet tarafından ‘devlet içinde devlet oluşturuluyor’ gerekçesi ile engellendiğini de hatırlatan Kılıç, şöyle devam etti: “Bunu doğru bulmuyoruz. Daha da fazla yardımlaşmaya, dayanışmaya, paylaşmaya ihtiyaç varken, taşın altına elini koymak isteyenleri, sorumluluk almak isteyenleri engellemek niyedir? Böylesine önemli bir mücadeleyi siyasi hesaplaşmaya çevirmek niyedir? Yapılacak her iyilik, halkın sıkıntısına nefes aldıracak her yardım, insanımıza uzanacak her el değerli değil midir? Bırakın herkes hayırda yarışsın.”