İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'li milletvekillerinden eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a dava açmalarını istemesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dervişoğlu, eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'un FETÖ'nün Türk ordusuna kurduğu kumpasın mağdurlarından biri olduğunu dile getirerek Başbuğ'un bir televizyon programında yaptığı açıklamaları anımsattı. Müsavat Dervişoğlu, şöyle devam etti:

"Sayın Başbuğ'un, 26 Haziran 2009'da yapılan ve askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa değişikliğinin, hep birlikte tanık olduğumuz kumpas davalarına hukuki zemin hazırladığı yönündeki görüşü, yabana atılacak ve görmezden gelinecek sözler değildir. Bu yasa değişikliğinin savcı ve hakim kılığında adalet sistemimize yerleştirilen örgüt üyelerinin elini kolaylaştırdığı da hepimizin malumu ve ortak kabulü olan bir husustur. O yasa değişikliği ve ardından yapılan 2010 referandumuyla gerçekleşen bazı anayasal düzenlemeler, FETÖ'nün yargıdaki uzantılarına gemi azıya aldırmış ve yüzlerce Türk askeri, uyduruk sebeplerle ve terörist gizli tanıkların ifadeleriyle cezaevlerine atılmıştır."

Dervişoğlu, söz konusu değişikliklerle askere karşı işlenen suçlarda devreye giren askeri mahkemelerin yetkilerinin alındığını, bu nedenle de adliyeye sızmış ve kumpaslara imza atmış hain çetelerin dolaylı olarak güvence altına alındığını önü sürdü.

Yasa değişikliğiyle Türk askerinin FETÖ'nün yargıya sızmış akbabalarının önüne atıldığını ileri süren Dervişoğlu, "Sayın Başbuğ'un açıklamalarının tamamı dinlendiğinde, kendi değerlendirmeleri ışığında, somut bir olaydan hareketle FETÖ'nün siyasi ayağıyla ilgili ipuçları verdiği anlaşılacaktır. Biz, Sayın Cumhurbaşkanı'nın o açıklamalarının içeriğini kendisine aktaranları da gözden geçirmesini öneriyoruz. Zira Sayın Başbuğ, yasa değişikliğine parmak kaldıranlardan çok, yasa değişikliğini son dakika AK Parti grubunun eline tutuşturanları işaret etmektedir. Bu yanıyla da değerlendirmeleri 'Kandırıldık' itirafında bulunan Sayın Cumhurbaşkanını doğrular niteliktedir." ifadelerini kullandı.

Müsavat Dervişoğlu, AK Parti'nin 2010 yılında EMASYA olarak bilinen Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü'nü de "Darbeleye zemin hazırlıyor" gerekçesiyle iptal ettiğini ancak 15 Temmuz kalkışmasından 6 gün önce protokolü yeniden devreye aldığını söyledi. İYİ Parti olarak Türk Devleti’nin kurumlarının aldığı hasarın farkında olduklarını kaydeden Dervişoğlu, şöyle konuştu:

"Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyoruz. FETÖ ve ona destek verenlerin tüm çabalarına rağmen, milletiyle elele vererek 15 Temmuz ihanetini ezen kahraman ordumuzu, yeniden darbe tartışmalarının öznesi haline getirerek yıpratmayınız. 'Biz o yasayı darbelere engel olmak için değiştirdik.' diyerek FETÖ'nün tezgahını sahiplenmeyiniz. Dünyadaki hiçbir darbe, gerekçesini ya da meşruiyetini yasalardan alamaz. Darbelerin karakteri zaten yasaları tanımamaktır. O yasa değişikliğinden hareketle FETÖ'nün siyasi hamlelerinin ve ayağının izini süren bir görüşü 'Meclis'in şahsına taarruz.' diye değerlendirmek, yapılabilecek en büyük hatalardan biridir. Eksik bilgilerle bu hataya düşüp üzerine bir de milletvekillerini dava açmaya çağırmak, olsa olsa FETÖ’cüleri sevindirecek bir hamledir. 'Onu FETÖ cezalandıramadı, siz cezalandırın.' demektir. Bu hamlenin hain örgütten ve Türk düşmanlarından başka kimsenin işine yaramayacağı da aşikardır."

Dervişoğlu, Elazığ depremi sonrası Kızılay üzerinden yapılan tartışmalara ilişkin bir soruya, "Kızılay Başkanı'nın savunulacak bir yanı yoktur. Kızılay'dan vazgeçmediğimize göre hükümetin Kızılay Başkanı'ndan vazgeçmesinin zamanı gelmiştir. Kızılay Başkanı'nı istifaya davet ediyorum." dedi. (AA)