CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hiçbir zaman eskiyi savunmadıklarını ifade ederek, “Eski parlamenter sistemi de savunmadık, her zaman eleştirdik. Şimdi kalkmış ‘onlar eski sisteme dönmek istiyorlar.’ Eski sistemi de şimdi olan rejimi de reddediyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, Fetullah Gülen’in iadesine ilişkin inceleme yapan CHP heyetinin raporuna ilişkin de, “Arkadaşlarıma sordum; Gülen’in iadesi ile ilgili olarak 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nun aldığı karar o dosyaya konulmuş mu? Bu maalesef iade dosyasında yokmuş” diye konuştu.

CNN Türk’te “Ne Oluyor?” programında soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

MEYDANLAR CANLI

“Muharrem İnce’nin mitingleri son derece canlı, keyifli. Temel Bey ve Meral Hanımın mitingleri televizyonlarda çok yer almıyor. Muharrem Bey’in iyi bir rüzgar estirdiğini görüyoruz. Başarılı olacağını görüyorum. Umarım cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Muharrem İnce o koltuğa oturur. Diğerleri biraz daha durgun geçiyor. Millet İttifakının diğer bileşenlerinin mitingleri medyada yer almıyor bu da bizi üzüyor tabi. En son Meral Akşener’in Gaziantep’te kamyonla engellenmesi bizleri son derece üzdü.

Anket sonuçları) 29-30-32 bandında görünüyor. Bu ülkede 80 milyonun cumhurbaşkanı olacağım diyenin kazanması lazım. Baştan beri söylediği şu: ‘Ben 80 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım’ dedi. Sayın İnce dobra bir insan. Yaptığı mitinglerde bunu gösteriyor. Muharrem Bey kendisine yer vermeyen gazetecileri eleştirdi. (Neden ortak miting yapılmıyor) CHP rozetini çıkardığına göre ve 80 milyonu kucakladığına göre beraber mitinge çıkmamızın doğru olmadığını düşündük.

ESKİYİ SAVUNMADIK

Biz hiçbir zaman eskiyi savunmadık. Eski parlamenter sistemi de savunmadık, her zaman eleştirdik. Şimdi kalkmış ‘onlar eski sisteme dönmek istiyorlar.’ Eski sistemi de şimdi olan rejimi de reddediyoruz. Doğru değil diyoruz. Bunlar doğu değil. Cumhurbaşkanlığını kaldırsınlar öyle bir makamı. Kim kazanırsa Türkiye’yi yönetmiş olsun. Hem cumhurbaşkanı, hem genel başkan olacaksınız, hem her şeye karışacak, 24 saat insanları azarlayacak, Türkiye’yi yönetiyorum diyeceksiniz. Dolaysıyla biz demokratik parlamenter sistemi savunuyoruz. Yargı bağımsız tarafsız olacak, parlamentoda lider sultası olmayacak.

İLK ADIM ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

(İnce’nin restorasyon için yol haritası) Demokratik parlamenter sistemin özeliği kalıcı olması olacak, milli iradenin tam yansıması parlamentonun güçlendirilmesi. Gazi Meclis diyoruz elindeki tüm yetkileri bir kişiye veriyoruz. Böyle bir demokratik anlayışın olmaması lazım. Onarım süresine gelince yeniden parlamenter sistemin inşa edilmesi lazım ve yeni kurumların gelmesi lazım. Anayasa Mahkemesi’ne yeni görevlerin verilmesi lazım. Tek boyutlu olay değil, anayasa değişikliği için oturulup çalışılması lazım ve belki de cumhuriyet tarihinde ilk kez vesayetten arınmış sivil anayasa yapma şansımız olacak. İkicisi elbette ki öbür taraftan Sayın İnce cumhurbaşkanı koltuğuna oturduğunda ekiple yola çıkacak. Demokrasiyi içselleştiren İnce devlette liyakat sistemini getirmek için çalışacak. Bir zamanlama olacak bir yandan anayasa değişikliği için ön hazırlık yapılacak, öte yandan Merkez Bankası bağımsızlığı tüm dünyaya ilan edilecek. Asıl demokratik parlamenter sistemin ayağı doğal olarak anayasa değişikliği ile gelecek.

Muharrem bey ikinci turda kadrosunu açıklayacaktır. Kiminle ülkeyi yöneteceğini, yardımcılarını açıklayacaktır. Türkiye’de ekonomi konusunda yetkin insanlar var. Türkiye kökenli olup yurt dışında uluslararası başarılara imza atan uygulamacılar, bilim adamları var. Bizim partimizde Hazine müsteşarlığı, gelir idaresi başkanlığı yapmış arkadaşlarımız da var. Parlamento aritmetiğinde Millet İttifakı alacaktır. Birçok kamuoyu yoklamasında gözüküyor zaten. Muharrem İnce ikinci turda seçilecektir. Parlamento ile cumhurbaşkanı arasında sağlıklı diyalog oluşmaması için bir neden yok. Bir farklılık, bir çatışma aramızda olmayacaktır.

KARAR MUHARREM BEY'İN

(Başkan yardımcısı) O konuda karar Muharrem Beye ait. Ben partinin genel başkanıyım. (Meral Akşener ile bu konuyu görüştünüz mü?) Hayır böyle bir görüşme yapmadık. Buna kararı verecek olan seçilecek cumhurbaşkanı. Bu kararı ipotek altına almak doğru olmaz. Görüş sorulursa söyleriz. (Siz ne yapacaksınız?) Parlamentoda milletvekili. Parlamentoda grup başkanı ben olacağım, yardımcılarım olacak, normal parlamento işleyişine devam edecek. Seçim Kanununu değiştireceğiz, yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Türkiye’nin çıkarlarına gelen yasaların tamamına biz evet demişiz. Bizim beğenmediğimiz, örneğin biz esnaftan stopaj vergisinin kaldırılmasını istiyoruz, biz bunu kaldıracağız. Bunu kaldırmayan bir düzenleme gelirse biz itiraz ederiz.

(Hazırlanacak manifesto) Ben burada konuşarak diğer partilerin iradelerine müdahale edersem haddimi aşmış olurum. Elbette ki uzmanlar bir araya gelecekler konuşacaklar. Önümüzdeki süreç içinde Sayın Akşener’in de arzusu üzerine bir ekip oluşacak, önümüzdeki süreci bir takvime bağlayacak. Metin hazırlanacak, liderlere sunulacak. Kabul edilirse kamuoyuna sunulacak. Şu ana kadar herhangi bir güven sorunu çıkmadı. Meral Hanıma ve Temel Beye şükran borçluyum. Konu Türkiye olduğunda üç partinin lideri de Türkiye’nin geleceği açısından her türlü özveride bulunmaya hazırlar.

NERESİ KADER MAHKUMU

(Af konusu) Karşı cephede bir parçalanma var zaten. Bahçeli’nin söylemleri ile AK Parti yöneticileri arasında bir fark var. Nasıl bir ittifak ben de bilmiyorum. İlkeler üzerine inşa edilmediği için böyle çatışmaların olması normal. Erdoğan’dan bir şey çıkmadı, neden konuşmuyor ki? Biz ilke olarak affı doğru bulmuyoruz. Mafya liderlerini niye serbest bırakıyorlar? Emin olun süreci okuyamıyorum bir siyasi parti lideri mafya lideri ile nasıl yan yana gelir. Hangi demokrasiden, hangi ahlaktan bahsediyoruz biz. Böyle bir şeyi toplum kabul edebilir mi? Neresi kader mahkumu. Sayın Bahçeli Balyoz davasında, Ergenekon davasında apoletleri sökülen yüzlerce general, Genelkurmay Başkanı içeri atılırken ne söyledi? Gazeteciler neden hapiste, iddianameleri yok, neyle suçlandıkları belli değil. Sahip çıkacaksanız bunlara sahip çıkın. Bir adaletsizlik dalgası gidiyor Sayın Bahçeli af diyor. Nasıl yorumlayayım ben bunu. Allah akıl fikir versin ne diyeyim başka. Adaleti sağlayacağız. Sayın İnce gayet güzel söyledi: ‘Benim önümde hiçbir hakim düğmelerini iliklemeyecek, hiç kimseyi ben çay toplamaya götürmeyeceğim’ dedi zaten. Böyle bir ayıptan Türkiye’yi kurtaracak.

MGK RAPORU YOKMUŞ

(İade raporunun incelenmesi) Henüz rapor sunulmadı. Yarın hazırlanacak, bir örneğini bana, bir örneğini Muharrem beye verecekler. Ben arkadaşlarıma sordum; Gülen’in iadesi ile ilgili olarak 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu’nun aldığı karar o dosyaya konulmuş mu? Bu maalesef iade dosyasında yokmuş. 7 ayrı mahkemenin getirdiği dosya var. 7 dosyadan birinde iade dışında Gülen’in tutukluluğu ile ilgili bir kararın olduğu ifade edildi. Rapor yarın son şeklini alacak. İki milletvekili arkadaşımız gidiyor ama Muharrem Bey Türkiye Barolar Birliğine telefon ediyor iki avukat baro tarafından görevlendirilen avukatlar. İkisinin de FETÖ ile ilgisi yok. Zaten FETÖ’cü olsalar tutuklanırlardı. Gülen’in iadesi ile ilgili olarak bence gecikmiş bir karar.(Amerikalı kim, sizinle paylaştı mı?) Yok, hayır.

DEVLETİN NAMUSUNU SATTILAR

(FETÖ ile ilişkiniz oldu mu?) Bir ilişkimiz olsaydı ortaya çıkarırlardı. FETÖ’ye ben mi ziyaret gittim. Yok öyle bir şey. Benim bütün hayatım o hareketin yanlış olduğunu söylemekle geçti. Onlar kalktılar FETÖ için bu ülkede para bastılar. Devletin namusunu sattılar. Bunu unutmuşlar, dertleri Kılıçdaroğlu.”

17-25'ten hemen sonra uçak tahsil edip gazeteciyi Pensikvanya'ya göndermek istediler. Bunların ülke yönetecek kapasitesi yok. 'Ne istediniz de vermedik?' diyen bunlar değil miydi? İki cambaz aynı ipte oynamaz biri düştü diğeri hala duruyor.

Pensilvanya'ya giden 5 kişiyi yine aday göstemediler. CHP'de böyle biri varsa gelip bana göstersinler. Her alanda devletin üst kademesinden görev almak isteyenler Pensilvanya'ya gidiyordu. Bütün bunlara rağmen utanmazlıkla bizi suçluyorlar.

Seçim beyannamesinde biz terörle mücadelenin nasıl olması gerektiğini zaten söylüyoruz. Biz gelecek inşa ediyoruz, geçmişle hesaplaşma değil.

Bizim bütün eleştirimiz devleti yönetenlere. Onlara oy veren vatandaşlara değil. Biz bu kişilere saygı duyarız. CHP gelirse sosyal yardımları kesecek diyorlar. Niye keselim? Biz kimsenin ekmeğiyle alın terinle oynamayız. Herkesin işi, aşı olsun. Herkes üretsin, herkes kazansın.Tehdit ve şantajla bunu yapmaya çalışıyorlar. Kamu görevlilerine CHP için bunu söyleyeceksiniz diyorlar ve onlar da söylüyor.

Demokrasiyi savunan birisinin demokrasi dışı işlem yapması doğru olabilir mi? CHP gelirse kimse merak etmesin İmam hatipleri kapatmayacağız. Benim burs verdiğim öğrencinin gittiği okulu niye kapatayım? Biz onlar başarılı olsun istiyoruz.

Biz onların daha iyi eğitim almasını ve daha nitelikli okukllarda okumasını isteriz. 16 yılın sonucu niteliksiz okullar. Aileler de bunu görüyor ve şikayetçiler.

Uyuşturucu yaşı maalesef 10 yaşına indi. Özellikle son 10 yılda toplumumuz ahlaki bir yozlaşma yaşıyor. Kadına şiddet, taciz tecavüz artmaya devam ediyor.

Gençlere; YÖK’ün, baskı ve kısıtlamaların olmadığı üniversiteler vaat ediyoruz. Üniversite öğrencisi, üniversite yönetiminde de söz ve karar sahibi olacak. Üniversitelerin; bilimsel, mali ve yönetsel özerkliği olacak.

Bir hakim milletvekili olmak isteyebilir. İsterse istifa ediyor; olabilirse milletvekili oluyor, olamazsa siyasi kimliği ortaya çıktığı için görevine dönemiyor. Ama iktidar tam tersini yapıyor; partisinde görev alan avukatı hakim olarak atıyor.

Yargıca diyeceğiz ki kararını ver karar yanlış olabilir bir üst mahkemeye gidilir orda da yanlış olursa bir üst mahkemeye gidilir. Bir yanlış karar verildiği zaman köşe yazarı yazacak haber yapılacak milletvekili eleştirecek hakimde bunları görerek kendini düzeltecek. Bizim düşündüğümüz yargıda savcı ve hakim yanyana oturmayacak, savcı avukatlarla birlikte oturacak.

Gerçekten Kürt sorununun çözülmesi lazım sorunu çözecek olan siyasiler. Çözüm silahla değil parlamento ile olmalı. Erdoğan'ı ziyaretimde Sorunun çözüm adresinin parlamento olduğunu söylemiştim. Bir komisyon oluşturulmasını önermiştim. PKK'yı muhatap almanın da yanlış olduğunu belirtmiştim.

Muahrrem Bey Kürtlerden oy alır. Bütün vatandaşları kucaklayan birisi.

Terörün adı ister PKK ister IŞİD ister FETÖ olsun tüm siyasi partilerin net tavır laması lazım. PKK'yla elbet mücadele edilecek. Terör örgütü ile masaya oturmak en büyük yanlışlardan birisiydi. Mevcut hükümetin yaptığı bu yanlışın faturası da vatandaşa çıkarıldı.

Göreceksiniz Muharrem İnce bu sorunu çözecek. 16 yıllık bu hükümet her kesimi yordu. Bu süreç içerisinde Türkiye büyümeyi demokratikleşmeyi başaramadı. Karamollaoğlu'nun dediği gibi bir dip dalga geldiği doğrudur. Değişim bütün toplumların kaçınamayacağı bir gerçektir.

İyi yapılan şeyler elbette devam edecek. Yol yapmayan, köprü yapmayan hükümet mi var? Biz üreteceğiz. Üretmezseniz; başkalarının ürettiğini tüketen bir ülke haline gelirsiniz.

"İKTİDAR MİTİNG YAPMAZ, İCRAAT YAPAR"

İktidar miting yapmaz, icraat yapar. Anlaşmayı mı iptal etti? Filistinlilere vizeyi mi kaldırdı?”