Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Yurtdışındaki sancaktarlarımız olarak gördüğüümüz ihracatçı firmalarımıza başarılar diliyorum. Türkiye bugünlere kolay gelmemiştir.

Milletin baskısı ve zorlamasıyla demokrasiye geçildikten sonra bir yükseliş ve büyüme hamlesi başlamıştır. Şehir Başbakan Adnan Menderes ile balşayan bu dönem kaos içindeki 1970'li yıllarda kaybolmuştur.

Türkiye bugünlere kolay gelmemiştir. Az gelişmiş ülkeler benzer aşamalardan geçmiştir. Aşamalardan biri hamle dönemidir. Bu dönemi devam ettirmek gerekir. Ettirilemezse, gerileme süreci başlar. Türkiye ise bu dönemlerin hepsini yaşamıştır. Cumhuriyet'in kuruluşunda bu adımlar atılmıştır. Tabii tek partili dönemde birçok yanlış yapılmıştır.

YÜREK YÜREĞE AŞTIK

Hükümete geldiğimizde istikrarsızlıktan bunalmışbir ülke manzarasıyla karşılaştık. IMF'e olan borcumuzu sıfırladık. Kim yapmıştı bu borcu? CHP gibi partiler.

Vesayetten darbe girişimine kadar her türlü sınavı, milletimizde yürek yüreğe aştık.

Geçtiğimiz 16 yılda Türkiye yüzde 5,7 büyüdü. Milli gelirimiz 850 milyar doları aştı. Dünyanın en büyük 13. ekonomisi haline geldik. Geçtiğimiz günlerde dövizdeki manipülasyonlarla halkımızı umutsuzluğa düşürmek istediler ama başaramadılar. Tesis ettiğimiz ve adeta gözümüz gibi koruduğumuz istikrar ve güven ortamı sayesinde Türkiye, adeta küllerinden yeniden doğmuştur. Cari işlemler dengemizde ise ciddi bir iyileşme dikkat çekiyor.

EMİN ADIMLARLA HEDEFE

Önümüzde 500 milyar dolarlık ihracat hedefi olduğunu unutmayalım, bunun aktörleri karşımızda. Cari işlemler dengesinde de ciddi bir iyileşme dikkat çekiyor. Merkez Bankası rezervlerimiz yaklaşık 92.5 milyar dolara ulaştı

Merkez Bankası'nda 92,5 milyar dolara ulaştık. Çıktığımız zirveyi tekrar yakalayacağız ben buna inanıyorum. Bankacılık sistemimiz dünyanın en başarılı sistemlerinden biri.

Türkiye emin adımlarla hedeflerine yürümeye devam edecek.

Ülkemizle birlikte bölgemizin huzuru da önemlidir. Şu anda Türkiye yönetimi dış politikada destan yazmaktadır. Hem diplomatik anlamda, hem askeri anlamda hem de sınırlarımızın güvenliği anlamında... Ama bazıları bunu hazmedemiyor.

DEAŞ'I TEMİZLEYECEĞİZ

Dün Ruhani'yle de görüştük. Suriye toprağında gözümüz yok. Ama bölgede güvenliğini tesis etmemiz gerekir. Bunu göz ardı edemeyiz. Avrupa'nın olduğu gibi komşularımız da durumu bizi yakından etkilemektedi. Suriye'de yaşanan insani krizler bizin doğrudan ilgilendirir. Uluslar alanda sorunlar çözülsün diye uğraştık. Ama bölgemizi tehdit eden unsurlar oluştu. Buna göz yumamazdık. Bundan sonraki dönemde de bu tür şeyler olursa adım atmaktan çekilmeyiz. Trump "DEAŞ'ı siz temizler misiniz?" dedi, "Temizleriz" dedik. Şimdi bakın çekiliyorlar. Bundan sonran da tüm terör örgütlerini temizlemeye devam edeceğiz. Suriye topraklarını huzura kavuşturmalıyız.

GEÇ OLDU AMA OLDU

Rusya ile başarılı operasyonlarımızla Fırat'ın batısını istikrara kavuşturduk. Ama doğusu sıkıntılı durumdaydı. Özellikle Obama döneminde yaşanan sorunlar, Trump'a miras kaldı. Sayın Trump ile pek çok konuda aynı fikirleri paylaşıyorduk. Bu görüş birliğinin sahaya yansıması oldukça geç oldu ama oldu.

Aslında geçtiğimiz hafta Suriye'nin doğusuna operasyon düzenlemeye karar verdiğimizi belirtmiştik. Ama ABD'nin tavrı ve son yaşananlar bizi biraz beklemeye itti. Ama bu süreç başlayacak. Hem DEAŞ hem de diğer terör örgütlerini ortadan kaldıracağız. Bu büyük çoğrafyanın yeniden imar ve aşamasına geçeceğiz.