Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Teşkilat Toplantısı'nda konuştu.
Dün gerçekleştirilen büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarına başarılar dileyen Erdoğan, "Hala görevde olup da 31 Mart'ta görevi bayrağını devredecek arkadaşlarımıza İstanbul'a ve partimize yaptıkları katkılar için şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Görevlerine devam etmek üzere aday gösterdiğimiz veya ilk defa bu seçimde ilçelerinde aday olarak yarışa girecek arkadaşlarımıza başarılar diliyorum." diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti'nin kurulduğu günden bu güne kadar görev alanların birçoğuyla 1994'ten beri beraber olduklarını anımsatarak, "Bu süre içinde her kademede çeşitli dönemlerde bayrak değişimleri yaşandı. Kimi görev değişikliği, kimi emeklilik kimi vefat kimi yol ayrımı sebebiyle vedalaştığımız yol arkadaşlarımız oldu. Öncelikle ebediyete irtihal eden tüm arkadaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. AK Parti'yi AK Parti yapan değerlerimiz, inancımız, azmimiz, heyecanımız, fedakarlığımız, hizmetlerimiz hep dimdik ayakta kaldı. Türkiye'nin belediyelerde bakacak olursak neredeyse son çeyrek asırlık merkezi hükümette son 16 yıllık dönemine günahıyla sevabıyla hep birlikte imza attık." ifadelerini kullandı.
Bugünlere kolay gelmediklerinin altını çizen Erdoğan, yeri geldiğinde vesayetin kıskacında boğulmaya çalışıldıklarını söyledi.

"TERÖRİSTLERİ İNLERİNDE BASTIK VE İMHA ETTİK, İMHA EDİYORUZ
Erdoğan, hep birlikte yekvücut olarak bu cendereden çıktılarını aktararak, şöyle devam etti:

"Yeri geldi sokaklarda kaos çıkartılarak, yeri geldi çukurlarla ülkemizin birliği tehdit edilerek, yeri geldi emniyet-yargı kumpasıyla, yeri geldi doğrudan darbe girişimiyle yıkılmak istendik. Milletimizle el ele gönül gönüle vererek hepsinin de üstesinden geldik. Yetmedi envai çeşit terör örgütünü sınırlarımız ötesinde üzerimize saldılar. 'Bir gece ansızın gelebiliriz' dedik. Sözümüzde durduk, teröristleri inlerinde bastık ve imha ettik, imha ediyoruz. En son ekonomi silahını çektiler. Kuru, faizi, enflasyonu kurşun gibi üzerimize yağdırdılar. Ülkemizde 16 yıldır temin ettiğimiz güçlü altyapı ve hızlı bir şekilde aldığımız tedbirler sayesinde bunu da kontrol altına aldık. Bütün bu başarıları sizlerle kuruluşundan beri birlikte yol yürüdüğümüz, değerli dava ve kader arkadaşlarımla beraber başardık. Rabbim hepinizden razı olsun."

"SEN BİR SİYASETÇİ OLARAK GREV DENİLEN OLAYLARI ORTADAN KALDIRACAKSIN"
Konuşmasının devamında Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in yaptığı açıklamalara da değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Çok ilgimi çekti. İnanıyorum ki sizin de ilginizi herhalde çekecektir. Halef selefiz ya. İstanbul'un benden önceki biliyorsunuz CHP'li belediye başkanı. Nurettin Sözen, yapılan eleştirilere Ümraniye çöplüğünün patlamasıyla ilgili gerçekten çok dikkati çekici bir değerlendirme yapıyor. Hakikaten üzüldüm. Hem profesör olacaksın, hem doktor olacaksın. Böyle bir açıklamayı böyle bir değerlendirmeyi nasıl yaparsın? 'Grevi olmayan bir toplumda yaşamaktansa çöp yığınlarıyla demokrasi içinde sendikası, toplu sözleşmesi olan bir düzende yaşamayı yeğlerim.' diyor. Hale bak. O zaman grevler varmış da çöp yığınları ondan varmış. Sayın Sözen, sen herhalde İstanbul'da yaşamıyordun. Başka bir yerdeydin, yoksa uzayda mıydın? Ümraniye'de vahşi bir çöp depolama alanı var. Sen büyükşehir belediye başkanı olarak o vahşi çöp depolama alanına nasıl müsaade ettin? Nasıl fırsat verdin? Önce bunun hesabını ver. Ama CHP çöp, çöp yığını, hava kirliliği, CHP bütün bunlarla beraber susuzluk demektir. Sayın Sözen yoksa İstanbul'un susuzluğunu da yine grevlere mi yıkacaksın? Yalova'dan tankerle su getiriyorsun. Tankerle getirdiğin su acaba Kuruçeşme'ye yeter mi? Sen nasıl hesap adamısın, nasıl profesörsün? İşte bunların aklı, mantığı bu. Ne oldu? Biz geldik. İstanbul'da çöp kaldı mı? Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı. Sen bir siyasetçi olarak grev denilen olayları ortadan kaldıracaksın. Hak vermediğin için grev oldu. Şimdi grevler yok. Eğer grev olmuyorsa demek ki işçinin hakkını veriyorsun, hukukunu gözetiyorsun. Böylece de grevler minimize oluyor. Asgari oluyor. Grevsiz bir toplum meydana geliyor. İzmir'de İZBAN'da grev var. Hadi buyur neden çözmüyorsunuz? CHP, mantığında grev var. Onunla övünüyor ya. Onunla yaşamak kendisi için gurur. Tamam da... O insanlar için çile. CHP, çiledir. Ama biz halkımıza bu çileyi çektirtmedik. Biz halkımıza bu zulmü yaptırtmadık. Susuzluğu, hava kirliliğini, çöpü yaşatmadık."

"BİZ KAPIMIZI ASLA KAPALI TUTMAYIZ, HOŞGÖRÜ SAHİBİYİZ, BİZ GELENE HAYIR DEMEYİZ”
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun randevu talep etmesiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlçe belediye başkanını gösterdi. Hayırlı olsun. Bizden randevu istemiş, bende verin dedim kapımız açık. Biz kapımızı asla kapalı tutmayız. Her ne kadar genel başkanları böyle bir şeye sıcak bakmıyorsa da ben kendilerinin bu talebine buyursun gelsin çayımızı içsin dedim. Bizim karakterimizde bu var. Biz hoşgörü sahibiyiz biz gelene hayır demeyiz. 31 Mart 2019 seçimlerinde ülkemize ve şehirlerimize verdiğimiz hizmetler konusunda milletimiz sigaya çekecek. Şu anda 700’e aşkın kardeşimiz var. Ana kademe, kadın kolları, belediye başkanlarımızı, adaylarımız var. Hep beraber burada beraberiz. Bundan sonra oturup sohbet edeceğiz” diye konuştu.

"HASSASİYETLERE DİKKAT EDECEĞİZ"
"Seçim kaybeden, oyu düşen, halkla arasındaki iletişimi bozulan her arkadaşımız dönüp kendini sorgulamalı. 'Nerede yanlış yaptım?'" diyen Erdoğan, "Suçu başkalarına atmak, hele hele millete atmak sadece züğürt tesellisidir." şeklinde konuştu. Erdoğan, "Her ilçede, her ilde eksiğimizi, fazlamızı görüp ona göre yola devam edeceğiz." ifadelerini kullanarak, şöyle konuştu:
"Hassasiyetlere dikkat edeceğiz. 'Burada da işte hanımlar fazla oldu' deme hakkımız yok. Bu toplumun yüzde 51'i bayan. Buna bir defa dikkat edeceğiz."

"18-35 YAŞ ARASI KUŞAĞA KENDİMİZİ DAHA İYİ ANLATMALIYIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya değişirken bizim yerimizde saymamız işin tabiatına aykırıdır. 18-35 yaş arası kuşağa kendimizi daha iyi anlatmamız lazım." dedi.
Erdoğan, "Bu davanın sonunda mal, mülk, şan, şöhret bekleyen yanılır." ifadelerini kullandı.
"Gönül kırıklığı diye bir şeyi asla düşünmüyorum" diyen Erdoğan, "Çünkü siz değerli arkadaşlarım görevi ilk devraldığınız gün hangi heyecandaysanız, bugün de yine görevi devrederken aynı heyecanda koşmaya, desteğinizi vermeye devam edeceğinize inanıyorum." şeklinde konuştu.