Kurtuluş Savaşı döneminde kadınların hem cephede hem de cephe gerisinde mücadele ettiklerini söyleyen Bedri Serter, Şerife Onbaşı ve Kara Fatma kadar pek çok yürekli ve cesur kadının mücadelesinin devam ettiğini ifade etti. Uygar toplum olabilmek için kadın erkek ayrımı yapmadan insanca yaşamak gerektiğini vurgulayan Serter, “Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyeti kuran kadrolar, Kurtuluş Savaşı mücadelesinde, ulusumuzun karanlıktan aydınlığa çıkma noktasında kadınların emeklerini bilen ve kadınların toplumdaki yerini ve değerine her zaman önem veren insanlar olmuştur. Bu nedenle de Türkiye birçok ülkeden önce 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkı veren ülke olmuştur” dedi.

“Kadınlarımızla mücadeleye devam edeceğiz”
Türkiye’nin kadın siyasi temsili ile ilgili uluslararası eşitlik sıralamalarında çok altta yer aldığını hatırlatan Serter, “ Mustafa Kemal’inde dediği gibi ‘İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?’ Uygarlık ve eşitliği sağlamak adına kadınlarımıza verilen ve 85’inci yıldönümü kutladığımız seçme ve seçilme hakkı bir insanlık hakkıdır. Toplumsal refah ve büyüme için el ele, omuz omuza mücadele vereceğimiz kadınlarımızı omuzlarımızın üzerinde yükseltmeye ve hak ettikleri mevkilere gelmeleri adına kadınlarla birlikte mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.