Polat “Helal Akreditasyon Kurumu, ilk olarak 18/11/2017 tarihli ve 30244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7060 sayılı Kanun ile Ekonomi Bakanlığının ilgili kuruluşu olarak ihdas edilmişse de; Bakanlıkların yeniden yapılandırılması kapsamında 15/07/2018 tarihli ve 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de Ticaret Bakanlığının ilgili kuruluşu olarak kurulmuştur. Mevzuat, bilişim ve eğitim altyapısı oluşturulan kurumun eğitim altyapı çalışmaları kapsamında, kurum personeline 7 ayda toplam 15 adet kurs tertip edilmiştir. Diğer kamu kurum ve kuruluşlarından toplam 24 geçici görevlendirilen personelde olmak üzere toplam 32 personelin fiilen görev yaptığı kurumda şu ana kadar yalnızca Türk Standartları Enstitüsü (TSE) akredite edilmiştir.” dedi.


 “HAK AYRILAN 15 MİLYON ÖDENEĞİN 11 MİLYONUNU HARCADI” 
Polat “Temel görev ve yetkileri arasında küresel pazarda Türk ihraç ürünlerinin ve belgelendirme firmalarının hak ettikleri payı almasına katkı sağlamak olan Kurum, iktidarın israfa ve öngörüsüzlüğe dayalı politikalarının başka bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Müslüman ülkelerle yapılan ticaretten yeterince pay alamamamızın nedeninin sadece kurumsal ve mevzuat eksikliğinden kaynaklanmadığı, bu eksikliğin temel dayanağının dış politikamızın olduğu ve sadece helal belgesi ile bu sorunun çözülemeyeceği ortadadır. Kurumun Bakanlık çatısı altında daire ya da genel müdürlük olarak yapılandırılması mümkünken plansız bir şekilde ayrı bir örgütlenme yoluna gidilmesi vatandaşın parasını israf etmekten öteye gidememiştir. Helal Akreditasyon Kurumu’na 2018-2019 dönemi için toplam 15.710.500 TL ödenek tahsis edilmiş ve şimdiye kadar 11.468.457 TL'si harcanmıştır. Milli Emlak Genel Müdürlüğünün tahsis ettiği hizmet binası Hazineye aittir ve kurum tarafından herhangi bir kira vb. ücret ödemesi yapılmamaktadır.” diye ifade etti.