Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BASİFED öncülüğünde gerçekleştirilen iş dünyası buluşmasına katıldı. Türkiye'nin ekonomi modeli, iş dünyasının yaşadığı sorunlar ve bu sorunların giderilmesi için atılması gereken adımların masaya yatırıldığı toplantıya CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri, İlçe Belediye Başkanları, ilçe başkanları ve iş dünyası temsilcileri katıldı. 

"İZMİR SIRADAN BİR KENT
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu 100. yıl etkinliklerinin sadece İzmir'e değil Türkiye'ye büyük coşku yaşattığını belirterek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e teşekkür etti. İzmir'in ekonomi alanında da çok önemli bir kent olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, iktisat kongresine dikkat çekerek, "100. yıl görkemli şekilde kutlandı. Sadece İzmir'e değil tüm Türkiye'ye bunu yaşattığı için Tunç Başkan'a teşekkür derim. 25 Ağustos Kocatepe'ye çıktım, 26 Ağustos'ta Kocatepe'deydim. Sabahın 5'inde Afyon'daydık. 100 yıl önce çıktığımız tepede bizim dedelerimiz vardı. Biz onların bedenleriyle, kanlarıyla yaptığı fedakarlığı aklımızla yüreğimizle büyütmeliyiz. Daha güçlü bir Türkiye'nin, iş dünyasının geleceğini gören, üreten olması en büyük arzumuz bunu yapacağız. Sakın karamsar olmayın. Kocatepe'ye çıktığımda neden karamsar olmamamız gerektiğini biz kez daha anladım. Mücadeleyi yapanlar, mücadeleden sonra sanayiyi yapanlar sıradan insanlar değildi. Onlar verdikleri mücadelenin ekonomi ile perçinleneceğini biliyorlardı. İzmir sıradan bir kent değil, ilk iktisat kongresinin toplandığı kent. Bugünden başlayarak iktisat kongresinin 100. yılıyla ilgili çalışmalar var. Dünyanın en saygın iktisatçılarını İzmir'de toplayacağız. Onlar Türkiye'ye ve dünyaya yeni bir vizyonu burada çizecekler" diye konuştu. 

SOYER: "İZMİR'İ İZMİR GİBİ YAPTIK"
Programın açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 9 Eylül'ün 100. yıl kutlamalarında hem geçmişin hatırlandığını hem de 2. yüzyılın başlangıcında olmanın hatırlatıldığını anlatarak, Bu organizasyonun temel sebebi hafızayı tazelemek, Türkiye'ye umut verebilmekti. Hafızasını kaybeden toplumların sürdürülebilir gelecek inşa etmesi mümkün değil, hafıza hız çağında hızlı kayboluyor. Bir de tabi eğlencesini kaybetmiş toplumda bunları da hatırlatmak istedik. Doğadaki gibi İzmir'de de enerji patlaması yaşadık. İzmir'i İzmir gibi yaptık, bugün de İzmir'i İzmir gibi yapacağız. Sayın Mehmet Ali Kasalı, İzmir'in tüm iş dünyası temsilcilerini bir araya getirdi. Bu toplantıdan İzmir'e, Türkiye'ye umut çıkacak. İzmir yine Türkiye'ye öncülük edecek, umut yeşertecek" dedi.

KASALI: "KRİZİN HANGİ EVRESİNDEYİZ?"
BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı, "BASİFED olarak İzmir İktisat Kongresine ayrı bir önem atfediyor ve bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugünün iktisadi kurtuluş reçetelerinin yüz sene önce Büyük Önder Mustafa Kemal  Atatürk tarafından kaleme alınmış olması bu ülke için büyük şans, büyük nimet. Bizler de bu değerli hazinenin kıymetini bilerek sürece en etkili ve anlamlı katkıda bulunmak üzere ayrı bir komite altında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ekonomik görünüm hepimizin malumu, önümüzde karamsar bir tablo var ve durum giderek daha sıkıntılı bir hâl alıyor. Kritik bir süreçten geçiyoruz ancak bu kritik sözcüğü adeta günlük yaşamın sıradan bir ifadesi haline geldi. Bu süreçte iş dünyası için en önemli husus nasıl bir ortamdayız, nereye gidiyoruz ve bizi neler bekliyor sorularının yanıtı. Yani sağlıklı ve gerçekçi bir durum tespiti. Bir kriz yaşıyorsak ki yaşıyoruz, bunun hangi evresindeyiz, bir sonraki aşama ne olacak ve ne tür önlemlerimiz var, ne kadar hasarla atlatacağız ve daha da önemlisi atlatabilecek miyiz" diye sordu.

"TİCARET AÇIMIZ YÜZDE 150 ARTTI"
Durum tespiti yapan Kasalı, "Hane halklarının enflasyon kaynaklı gelir kaybı her geçen gün artıyor ve insanlar çaresizlik içinde fakirlik ve açlık sınırına doğru hızla savruluyorlar. Artan üretim maliyetleri üreticiyi fiyat baskısı ile karşı karşıya getiriyor ve şirketler ayakta kalmak için ne tür stratejiler geliştirmeleri gerektiğine kolay karar veremiyorlar. Neticede talep azalıyor, kalite düşüyor, üretim yavaşlıyor ve satamıyoruz, ihracatımız gerekli ivmeyi yakalayamıyor. Sonuç? Geçen sene ile karşılaştırıldığında dış ticaret açığımız yüzde 150 artmış durumda" açıklamasında bulundu.

"BU BELİRSİZLİK İŞLERİN DURMASINA NEDEN OLABİLİR"
Türkiye'deki hukuk ve ticaret alanında yaşanan sorunları anlatan Kasalı, "ihracatımızın büyük kısmı Euro ithalatımızın da büyük kısmı ise ABD Doları üzerinden. Euro’nun değer kaybetmesi ve doların değer kazanması ile beraber ciddi parite zararları yaşamaya başladık. Avrupa Birliği’nin tasarruf önlemleri ve üretimi kısması bizi çok kötü etkileyecek gibi görünüyor. Bu noktada acilen kalıcı ve sürdürülebilir önlemler alınması gerekmektedir.Türk lirasına olan güveni oluşturmak kadar sürdürmek de önemlidir. Bu çerçevede başvurulan dövize endeksli borçlanma büyük sıkıntı yaratma potansiyeline sahiptir. Hükümet tarafından ani açıklamalar yapıp, ardından piyasanın ve piyasa oyuncularının henüz yerine oturmayan ve etki analizi yapılmamış yasal düzenlemelere ve olası değişiklik beklentilerine göre hareket etmelerini istemek durumu daha da kötüleştirmek demektir. Neticede bireyler, kurumlar ve piyasa sürpriz açıklamalardan pek hoşlanmaz. Açıklanacak bir plân varsa tüm altyapısı tamamlanmalı ve eş anlı olarak kamuoyuna anlatılmalı ki program anlaşılsın ve sahiplenilsin. Aksi takdirde bu belirsizlik ve karmaşa dönemleri ekonominin, işlerin yavaşlamasına hatta durmasına bile neden olabilir" ifadelerini kullandı.

"ANİ BİR MANEVRA KAÇINILMAZ"
TURKONFED olarak "Yeni dönem yeni ufuklar vizyon belgesi 2030" çalışmasını da tamamladıklarını kaydeden Kasalı, "Kamunun bu konuda son derece zengin insan, araç ve politika kaynağı mevcut. Neticede uygulanacak program ya da modelin belli bir hazırlık evresinden sonra ortaya konulduğuna ilişkin inanç modelin başarıya ulaşmasına büyük katkıda bulunur. Normal zamanlarda muhtemelen bu kadar adım aynı anda atılmayabilir ama eğer siz normal olmayan zamanlarda farklı bir program yapıyorsanız, normalden farklı hareket etmelisiniz. Çözüm dijitalleşme, platform ekonomisi, veriye ve analizlerle desteklenen öngörülere dayanan esnek bir ekonomik program ve tutarlı bir dış politikadan geçiyor. Ülkemizin kaynaklarının ve zenginliklerinin daha fazla heba edilmeden, israfa, kayırmacılığa, yolsuzluklara meydan vermeden, hukukun üstünlüğünü esas alan bir yapıya geçmek için bundan daha elverişli bir dönem olamaz. Bilgi kirliliğine, algı operasyonlarına acilen son verilmelidir. Ani bir manevra hepimizi sarsabilir ama kaçınılmazdır. Yapay zekâ ve 5G alanlarını es geçmememiz gerekiyor. Bu iki unsura dayalı ekonomi hiç şüphesiz süper güçler arasında yerini alacaktır" dedi.