Polat’a verilen yanıtta  “Siyasi bir partinin milletvekili olan bir kişinin büyük bir sorumsuzluk örneği göstererek kurumumuzu temsil eden Rektörlük Makamını ve üniversite yönetimini, ‘rantçılara peşkeş çekecek insanlar’ olarak suçlaması, akla ve mantığa uygun değildir. Üstelik, birçok mensubumuzun üniversite yönetimimizi haklı bulduğunu beyan etmesine karşın; kim olduğu belli olmayan kaynaklara atıf yapılarak bu karalamada bulunulması, düşüncesiz bir tavrın göstergesidir.” İfadesinde bulunuldu.
TEKRAR EDİYORUM; RANTÇI VE PEŞKEŞCİSİNİZ!
Polat, “Ben Meclisin ikinci partisinin  İzmir Milletvekiliyim. Kadın, erkek, genç, yaşlı her kesimden vatandaşımız tarafından bölgemde bulunan sorunlara dikkat çekmek, haklarını, hukuklarını korumak ve savunmak amacıyla seçildim. Vatandaşlarımızın güvenine mazhar olmuş, halkımın milletvekiliyim. Aylardır öğrencilerimizin sorunlarını dinliyorum ve taleplerini haklı buluyorum. Daha önce vermiş olduğum soru önergesine gelen cevapta depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle bu tahliyenin yapıldığı bildirildi. Siyasi rant uğruna milyonlarca lira para harcanarak yapılan yeni rektörlük binasına siz geçin, öğrenciler Alsancak’ta bulunan eski rektörlük binasında eğitimlerine devam etsinler. Ancak siz bunu sağlayamazsınız çünkü tekrar ediyorum rantçı ve peşkeşcisiniz!” ifadesinde bulundu
“BİR SİYASİ PARTİNİN REKTÖRLÜĞÜNE SOYUNMAYIN!”
Sayın Rektörün aklı belli ki siyasette kalmış. Bana cevap verme, eski vekil yeni rektör olan hanımefendinin haddine düşmez! Siz artık binlerce öğrencinin öğretim gördüğü, Türkiye’de ki en köklü üniversitelerden birinin rektörüsünüz. Bir siyasi partinin rektörlüğüne soyunmayın. Siyaseti bırakın ve öğrencilerin çığlığına kulak verin. Göreviniz öğrencilere muhalefet etmek değil daha iyi koşullarda, daha iyi ekipman ve stüdyolarda hizmet almasını sağlamaktır. Siyaseti bırakın siyasetçiler yapsın. Eğer siyaset yapmak istiyorsanız tekrar rakibim olarak aday olursunuz, o zaman gereken cevabı size ben değil halk verir.  
“GSF ÖĞRENCİLERİNE ÜVEY EVLAT MUAMELESİNDEN VAZGEÇİN!”
Polat, “ Madem depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle fakülteyi taşıyorsunuz, deprem raporları nerede? Güzel sanatlara ve bu fakültelerde yetişen sanatçılara ihtiyacımız var. GSF öğrencilerine üvey evlat muamelesi yapmaktan vazgeçin. Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ünde söylediği gibi; ‘Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur.” dedi. 

DEÜ REKTÖRLÜĞÜNDEN AÇIKLAMA

İZMİR'de, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanat Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin, Narlıdere ilçesindeki kampüslerinin depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle boşaltılıp, geçici süreyle altyapısının yetersiz olduğunu söyledikleri Tınaztepe Yerleşkesi'ne taşınmasına yönelik karara tepki göstermesinin ardından, Rektörlük basın açıklaması yaptı. Açıklamada, konunun bir tercihten öte, zorunluluk olduğu belirtildi.

Yaklaşık 2 bin öğrencisi ile 150 kişilik akademik ve idari personeli bulunan DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nin Narlıdere'deki kampüsünün, Mühendislik Fakültesi görevlilerinin denetiminde depreme dayanıksız olduğu tespit edilmesinin ve geçici süreyle Tınaztepe Yerleşkesi'ne taşınması kararının alınmasına öğrenciler tepki gösterdi. Öğrenciler, gidilecek olan yeni yerin güzel sanatlar eğitimine elverişli olmadığı ve taşınma işleminin ani ve plansız yapıldığın öne sürdü. Pazartesi günü fakülte bahçesinde toplanan öğrenciler, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacı Yakup Öztuna ile görüştü.

'OLUMSUZ SONUÇLARA KARŞI ÖNLEM ALMAK ZORUNDAYIZ'

Taşınmanın ani ve plansız yapıldığını, depreme dayanıklılık testinin güvenilir olmadığını belirten öğrenciler, taşınılacak binadaki altyapı yetersizliği nedeniyle eğitimin aksayacağını öne sürdü. Dekan Prof. Dr. Öztuna ise, "Elimizde bir rapor var. Buranın depreme dayanıksız olduğuna kanaat getiren bu rapora uyulmaması halinde suç işlemiş oluruz. Yarın öbür gün muhtemel bir depremin neden olacağı olumsuz sonuçlara karşı önlem almak zorundayız. Taşınma işlemi geçici işlemdir, 2 sene sonra yine yerimize döneceğiz" dedi. Görüşmenin ardından öğrenciler dağıldı.

REKTÖRLÜK AÇIKLAMA YAPTI

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü tarafından konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı. Güzel Sanatlar Fakültesi ile Konservatuvarın bulunduğu yerleşkedeki yapıların depreme dayanıksız olduğunun belirlendiği ve bu tablo karşısında konuyla ilgili verilerin hızlı şekilde kurum içi düzenlenen toplantılarda dile getirilip kamuoyu ile paylaşıldığı belirtilen açıklamada şöyle denildi:

Gerçekleştirilen son toplantıda bilgi, belge ve fotoğraflarla durum bütün mensuplarımıza tek tek anlatılmıştır. Her iki birimimizin ivedi taşınmasına ilişkin yapılan değerlendirmede konunun bir tercihten öte kanuni bir zorunluluk halini aldığı; tehlikenin kapıda olduğu açık ve net şekilde ifade edilmiştir. Bunun yanında Tınaztepe'de yeni yapılmış olan binamızın da her türlü ihtiyaca cevap verecek şekilde birimlerimizin isteğine uygun olarak dizayn edileceği de vurgulanmıştır. Özveride bulunmasını istediğimiz mensuplarımıza, yeni binalar yapılıncaya kadar eğitim ve öğretim faaliyetlerinin devamını sağlamak için geçici bir çözüm bulunduğunun altı çizilmiştir."

Üniversite yönetiminin, eğitim ve sanat faaliyetlerinin aksamaması adına yapmak istediklerinin belli olduğu vurgulanan açıklamanın devamında, "Ülkemizin en saygın sanatçılarını yetiştiren üniversitemizin, birtakım konformist yaklaşımlara ve siyasi söylemlere itibar etmesi de mümkün değildir. Tehlike açık ve nettir. Üniversite yönetimimiz, mensuplarımızın hevesini kırmak değil, onların moralini yükseltmek için çalışmaktadır. İlerleyen günlerde konuyla ilgili aydınlatıcı açıklamalar yapılmaya devam edilecektir" denildi.