Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP İzmir İl Başkanlığı'nda Türkiye gündemini değerlendirdi. KPSS sorularının çalınmasına ilişkin konuşan Özel, "Sayın İl Başkanımız Deniz Yücel'in ev sahipliğinde partimizin görüşlerini paylaşmak için buradayız. KPSS skandalı yerini korumaya devam ediyor. AKP 20 yıldır yaptığı hatalardan hiçbir ders almadığını gözler önüne serdi. Önceden KPSS soruları FETÖ tarafından çalınmış ve cemaat mensupları kamu personeli olarak yerleştirilmiştir. AKP, Bülent Ecevit hükümeti zamanındaki iyi uygulamayı devraldı, kısa sürede kendi kadrolarımızı nasıl yerleştiririz diyerek liyakat sistemini terk etmişti. O gün çareyi soruları çalmakta ve cevap anahtarlarını mensuplarına dağıtmakta bulmuşlardı. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde gördük ki belli cemaatlere mensubiyeti her şeyin önüne koyanlar, ellerindeki silahları kullanarak bu devlete saldırdılar. O gün  ihanet yapanların, o günden önce AKP ile birlikte olduklarını ve ne yaptılarsa birlikte yaptıklarını unutmamak gerekiyordu. AKP çok elverişli bir enstrüman buldu, elindeki kiri pisliği FETÖ sabunuyla arındırıyor. O günden öncesi onların suçu bizim sorumluluğumuz yok diyorlardı. Son gelişmeler FETÖ tarikatının bir kenara itildiğini ama onun yerini başka cemaatlerin aldığını aynı yöntemlerin devrede olduğunu gösteriyor. Kendileri gibi düşünenleri bir yere getiren sistem kurdular. Sisteme bir de mülakat ekleyerek, kendi listelerinde olmayan gençleri eleyerek yapıyorlar" dedi.

“8 MİLYON MAĞDUR EDİLİYOR”
Sayın Genel Başkanımız diyor biz mülakat sürecine son vereceğiz. Ama ortaya çıkıyor ki belli soruları sorarak haberdar olanları öne çıkarıyorlar. Ama gençler seslerini sosyal medyadan tüm Türkiye’ye duyurdular.  Eğer o sosyal medya olmasaydı Devlet Bahçeli’nin çöp, bataklık, orayı kurutacağız  dediği sosyal medya olmasaydı seslerini gençler duyuramayacaktı. Ancak gençlere gelen destek ve kamuoyu sonrasında o sınav iptal oldu. Cumhurbaşkanı Devlet Demetleme Kurulunda ne soruşturma yürütmede, ne sınavın araştırılmasında, ne de ÖSYM’ başkanının görevden alınasında Görevlendirilmemiş Cumhurbaşkanı dönüp şunu demiyor özür dileriz, geçleri mağdur ettik demiyor diyor ki çok çabuk pozisyon aldık yoksa seçime kadar bunu süreceklerdi.  Bu sınava 1.6 milyon insan girdi ama bize telefon geliyor, ‘çocuğum o günden beri odasına kapandı, ağlıyor, yemiyor içmiyor, ben bir daha bu stresi kaldırmam’ diye.  75 gün sonra sınav yapacağız demekle olmuyor,  sınav parası bu kez merak etmeyin bizden  demekle olmuyor. Şunu düşünüyor mu Erdoğan o sınavda başarılı olan bugün olmayabilir, bu kez sınava gireceği gün o çocuk hasta olabilir.  1. 6 milyon kişinin ailelerini de eklersek 8 milyonu mağdur ettiniz. Utanmadan sıkılmadan bunu gelecek seçimde kullanırlardı diyorsun. Siyasette iyi yöneteceksin bu 20 soruyu oraya muhalefet mi koydu dönüyor dönüyor 6’lı masa Bay Kemal. Sen hata yapmasan böyle mi olurdu?” diye konuştu.

Özel açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"KARDAŞ'A SİMBİYOTİK İLİŞKİLER ÇIKIŞI" 
İletişim Başkanı Fahrettin Altun tarafından açıklandı, dezenformasyonla mücadele merkezi kurduk dediler. Dezenformasyon kanununu meclise getirdiler, tartışılıyor. 1 Ekim'e kadar bırakılacak, o arada, görüşmeler yapılacak ve örneklere bakılacak. Ağustos ayında AKP ve MHP cırcır böceği gibi cırlamaktan başka bir şey yapmıyorlar. 1 Ekim'de aynı yasayı getirip dağıtacaklar. Cır cır cır hakaret başka bir şey yok. Şu an o yasa çıkmış olsaydı emin olun ki gençler sesini duyuramayacaktı. Her paylaşım yapan suçlu olacaktı. O yasa geri çekildiği halde bekleyemediler 1 Ekim'i, İletişim Başkanlığı dezenformasyonla mücadele merkezi kurmuş. İdris Kardaş atamış başına da. Bu kişi Altun'a yakınlığı ile bilinen SADAT'a yazılar yazıyor. Bir yazısının başlığı CHP ve FETÖ'nün Simbiyotik ilişkileri. İdris Kardaş CHP ve FETÖ'n ün simbiyotik ilişkisi diyerek husumetini dile getiren adam bir operasyon adamıdır. Bir dezenformasyon ustasını bu birimin başına getirmek de ancak Altun tipi bir iletişim  dehasının ürünü olabilirdi. Biz bu dehanın yaptığı işin altını çizelim, kendisi tamamen muhalefetin hakkında olumsuz haberler üretilmesi konusunda maharet sahibi kişiyi devletin kurumunun başına getirip, devletin parasını ödetiyorlar. Hepimizin vergileriyle... Böyle bir ilkesizlik, haksızlık, hadsizlik olamaz. Bütün vatandaşlarımıza şikayet ediyoruz.

“BİZ FİNANSE EDİYORUZ, TOPRAK BİZDEN, GANATİ BİZDEN PARAYI KAZANMASI RUSYA’DAN” 
AKP Genel Başkanı Erdoğan, önümüzdeki hafta Akkuyu'ya gideceğim sonra da Putin'e bilgi vereceğim diyor. 10 gündür süren bir muamma var, 2 şirket arasında sözleşmenin feshedildiği söyleniyor. Akkuyu tamamen Rusların kontörlünde denetiminde. Akkuyu Rusların denetiminde ve orada şu an Türk personel olmayacak bu konuda Erdoğan’a sağlıklı bilgi akmıyor Akkuyu’daki inşaatı yerinde incelersin de gidip göreceğim sonra Putin’e bilgi vereceğim sağlıksız bir açıklama. Bu anlaşmanın sağlıklı olmadığını CHP’nin buna muhalefet şerhi koyduğunu, teslimiyetçi bir tavır olduğunu söyledik, santralli kuracak şirket belli değil. Bu şirket belli olmadan sözleşme imzalanıyor olmaz diyoruz ama yaptılar. Santralin  kurulacağı araziyi hazineden habersiz verdiler, 15 yıl satın alma garantisi veriyorlar olmaz diyoruz. Sonra da denetim tamamen Rusya’nın eline geçiyor ve bitince enerji konusunda Ruslara  yüzde 70 bağımlı olacağız. Santral bizden, arazi bizden bizim topraklarımızda bizim paramızla, verdiğimiz garanti ile onlara santral kuruyoruz bir de bunu satın alıyoruz, nükleer enerji sorunu da bizim sırtımızda biz finanse ediyoruz parayı Ruslar kazanıyor. 2023’te santralin faaliyete geçmesi lazım Putin gelip Türk Şirketini  atıyor Erdoğan da gidip bakacakmış, olacak şey değil!

“DUYDA İNANMA…” 
Nebati verdiği bir röportajda  diyor ki bize, Cumhurbaşkanına inanıyorlar ne zaman sokağa çıksak ilgi ile karşılaşıyoruz, Sayın Nebati siyaset ispata tabidir.  Duyda inanma, bizim gördüğümüz ise Kemal Kılıçdaroğlu tüm esnafı geziyor Erzurum’ da ve  orada esnaf diyor ki tüm esnafı mı gezeceksiniz? Çünkü Erdoğan geldiğinde gezeceği dükkanlar önceden belirleniyor, biz ise hepsine giriyoruz.  Meral Hanım, Demokrat Parti, Diğer 6’lı masa temsilcileri esnafı geziyor geziler de DHA var, Anadolu Ajansı var, Anka Var hatta bizim geziler de 50 metre mesafe de A haber bizimle geziyor bir şeyi aman kaçırmasınlar diye.  Ama Sayın Nebati’nin gezilerine baktık tek kamera ile sadece Anadolu Ajansı var. İstediğin gün memleketiniz dahil esnaf gezelim sizinle, bir yarım saat bütün TV ve ajanslar olsun esnaf gezelim. AKP İl Başkanı, CHP İl Başkanı, birer Grup Başkanvekili ve Sayın Nebati Kemeraltı'nda esnaf gezelim. İstediğiniz şehirde bir caddeyi gezeceğiz kameralarla. Bakanlığın fotoğrafçısını gönderip 2 fotoğraf çektirip yolluyor algı yaratmaya çalışıyorsunuz. Esnafın hatrını soramazsınız, koruma ordularıyla geziyor ve iddialı laflar ediyorsanız size hodri meydan diyoruz. Kenti caddeyi kurayla belirle biz varız hodri meydan. Erdoğan'ın küresel ölçekle gıda krizinin konuşulduğu dönemde oldukça rahatız. İkinci cümleleri küresel fırtına, bir karar mı verseniz. 200 ülke içinde enflasyonu en yüksek 4 ülkeden biriyiz. Bugün Rusya'nın bombaladığı Ukrayna'da enflasyon bizden düşük. 200 ülkede sondan 4'üncüyken, Amerika'daki yüzde 9'luk enflasyonu anlatıp bu cümleleri kurmak milletin aklıyla alay etmektir, bunu kabul etmiyoruz. Türkiye'deki diğer gündem ODTÜ mezuniyeti, atanmış rektörler mezuniyet törenlerine izin vermediler. Gayri resmi olarak öğrenciler kendi törenini yaptı. Hiçbir güvenlik sorunu çıkmadı, gelenek sürdü. Yapılacak ilk seçimlerden sonra rektör atama yetkisi Cumhurbaşkanında olmasına rağmen bizim Cumhurbaşkanımız bu yetkiyi şeklen kullanacak. Rektörleri kafamıza göre atamayacağız.

SAĞLIK BAKANINA UYARI! 
Kovid'de 100 bininci can kaybını vereceğiz. Rakamlardaki artışa baktığımızda 99 bin;  700'e yakın ölüm sayısı var. Bu hız böyle sürerse bu hafta Cumartesi ya da Pazar günü 100 bininci can kaybımızı vereceğiz, gerçek rakamlar bunun 2,5 katı, yani 250 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiğini bilelim. Onlar yaşasın  diye canlarını ortaya koyan sağlık çalışanlarına bir kez daha teşekkür ediyoruz. Ölüm sayısı bu hafta 2 katına çıkmış. Türkiye'de vaka sayısının tespitinde sıkıntılar var, tarihin en yüksek vakalarını yaşıyoruz. Bu konuda Sağlık Bakanını uyarıyor, daha dikkatli olması konusunda davet ediyoruz.

"KİM NEREDE BU GEMİYİ SÖKTÜRECEKSE SÖKTÜRSÜN AMA TÜRKİYE’DE OLMAZ” 
Bütün İzmir ve tüm Türkiye olarak dünyadaki bu kanser gemisinin Türkiye’ye gelmesine karşı çıktık yine çıkacağız. Dünyada sadece Türkiye ve Hindistan’a bu işi yapabilir diyorlar bu övünülecek bir şey değil. İngiltere, Brezilya sökmüyor da biz mi sökeceğiz? Kendi gemisi olduğu halde Brezilya dahi bu sökümü gerçekleştirmiyor.  Asbestli gemileri kim nerede söktürecekse yolu açık olsun eğer yolundan dönerse ne ala dönmezse biz buna karşı duracağız. Dünyada ülkeler çimento üretmiyor suyu, çevreyi kirletiyor diye o ülkeler çimento fabrikasını kapatıyor ve bizden ithal ediyor Erdoğan’ın taptığı  burdur.  O ülkeler çimento üretmiyoruz diye övünürken bizler ise burada asbestli gemi sökümüne girişiyoruz.  CHP iktidarında bir daha böyle bir rezaletin yaşanmasına izin vermeyeceğiz.

“ BUNUN İZAHI YOK”

"Mehmet Ali Çelebi'nin AKP'ye katılacağı yönünde iddialar var. Ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Özel, şöyle yanıt verdi:

"Mehmet Ali Çelebi'nin Cumhur İttifakı'yla ilgili yaptığı açıklamalar gerçekten talihsiz açıklamalardır. Benim açımdan ayrıca şöyle bir sorunu var; biz Veli Ağbaba ve Nurettin Demir ile birlikte Mehmet Ali Çelebi'yi cezaevinde ziyaret etmiş, onun AKP ile ilgili yakınmalarını en yakından dinlemiş, onun nikah şahitliğini yapmak üzere Genel Başkanımıza onun talebini iletmiş, onun nikahına genel başkanımız katılmış ve şahitlik yapmasını sağlamış, onu herkes darbecilik yapmakla suçlarken ona sahip çıkmış 3 kişiden biriyiz. AKP hakkında söyledikleri ortada. Benim Hulusi Akar ile tartışmamda, arkadan bana verdiği destek ortada. Hulusi Akar'a, 'Sen silah arkadaşlarının bedduasını alan adamsın. 234 silah arkadaşın sana hakkını helal etmeyerek öldü' dediğimde, beni mahkemeye verdiğinde Hulusi Akar'ın 224 silah arkadaşı, Mehmet Ali Çelebi'ye isimlerini yazdırarak 'Özgür Bey'e destek veriyoruz' demişlerdi çünkü onu bizim arkadaşımız olarak gördüler. Bugün sosyal medyaya yansıyan açıklamalar ortada. Silahlı Kuvvetler'den geçmişte Çelebi'ye sahip çıkanlar, onunla birlikte yargılananların tepkileri ortada... Ancak Çelebi, CHP'ye dünya kadar laf ederek gitti. Gittiği gün söyledim; 'Burası baba evi. Gidersin, kapıyı çarpar da gidersin ama baba evini yakıp gitmezsin.' Yapmaya çalıştığı oydu. Bu evinin tapusunda tek bir isim yazıyor. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk.

"BUNUN İZAHI YOK"

Memleket Partisi'ne gitti oradan da ayrıldı. Gözümüzle gördük, MHP ile temasları oldu. Bugün öğreniyoruz ki AKP'ye gidecekmiş, bunu da yalanlamıyor. Bunu ne için yapıyor? Şunun için yapıyor; Memleket Partisi'ne giderken orada büyük bir başarı yakalayacağını düşünüyordu, o olmayınca onu bıraktı. Sonra MHP'de de olmadı. Şimdi ise milletvekilliğini sürdürmek için AKP'ye gidiyor. Bunun izahı yok. Geçmişte milletvekili transferlerine ilişkin de Erdoğan'ın laflarını İzmir basının ortaya koymasını ve Çelebi'ye sormasını beklerim.

"ŞİMDİ ÇIKSIN İZMİR'DE BİR DOLAŞSIN BAKALIM"

Ancak AKP kendine bu kadar laf söyleyen birini, sırf elverişli olur, CHP'ye karşı kullanırız diye bünyeye alıyorsa, bu kişi İzmir milletvekilidir. AKP onu İzmir'den kaçırıp başka bir yere koymasın veya İzmir'de kendi teşkilatlarından birilerinin hak ettiği sıralara koymasın da, sınıra koysun. Kararı İzmirliler versin bakalım. AKP, Mehmet Ali Çelebi'yi milletvekili yapma karşılığında aldığına göre, Çelebi'yi de bugün kaç milletvekili çıkardıysanız o sınıra koyun. Koyun da İzmirliler Çelebi'ye ne dediklerini bir göstersinler bakalım. Tutup da öyle kaçırıp başka yerlerde milletvekili yapma sözü vermeyin. İzmirliler Çelebi'ye ne diyorlar görelim. Şimdi çıksın İzmir'de bir dolaşsın bakalım. İzmir'de, İzmirlilerden AKP karşıtlığı üzerinden alınan oyları, götürüp AKP'ye vermek nasıl bir şeymiş, Çelebi anlatsın.

"ÇOK AĞIR ŞEYLER SÖYLEYEBİLİRİM"

Çok söyleyeceğim söz var kendiyle ilgili, çok ağır şeyler söyleyebilirim ama ben bu konudaki değerlendirmeyi İzmir'deki seçmene bırakıyorum. Cesaretleri varsa İzmir'deki sınır noktadan aday olsun bakalım. O zaman görelim milletin vekili miymiş Reis'in vekili miymiş."