Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, NTV'ye verdiği özel röportajda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

"Avrupa Birliği'nin açıklamalarını objektif olarak görmüyoruz. AB ülkelerinde de itiraz ve yeniden sayım vardır. Seçimin nasıl gerçekleştiğine bakmak lazım. Genel anlamda demokratik ve şeffaf bir seçim oldu. Oyların yeniden sayılması demokrasinin bir parçasıdır. Biz demokrasiye ve demokratik seçimlere bağlı bir ülkeyiz. Vatandaşın oyuna sahip çıkmak da herkesin görevi.

ABD seyahatimiz çok başarılı geçti. Bizim S-400'ü neden almak zorunda kaldığımızı açıkladıktan sonra senatörler bunu böyle bilmediklerini söyledi. Bu tür temasları sürdürmekte fayda var. NATO üyesi bazı ülkelerde S-300'ler var. Herhangi bir hava savunma sistemine sahip olmak NATO sistemleriyle çelişmez. Bu konuda NATO Genel Sekreteri, bunun egemen bir ülkenin kendi kararı olduğunu söyledi. NATO ile ilgili kararlar oybirliği ile verilir. Türkiye'nin NATO üyeliğini sorgulamak absürttür. Onların Rusya düşmanlığı var. Herhangi bir ülke başka bir ülkeye düşman oldu diye bizim de olmamız gerekmez. Biz egemen bir ülkeyiz. Sürekli yaptırımlardan bahsediyorlar. CATCA kararına baktığımız zaman F-35'ten bahsetmiyor. Esas müttefikliğe zarar veren onlardır.

Madem bu konularda hassassınız gelin bir çalışma grubu oluşturalım dedik. ABD'nin gerçek endişesi buysa bu teklifi kabul eder. NATO'dan ABD'den gelecek uzmanlar incelerler ve tehdit oluşturmadığını görürler. İsrail'in emrindeki F-35'ler Suriye üzerinde uçuyor ve Suriye'de şu an S-400'ler var. ABD'nin elindeki F-35'ler Suriye'de uçuyor. Bunlar tamamen Rusya'nın kontrolündeki sistemler olarak tehdit oluşturmuyorsa, Türkiye'nin elindeki sistem nasıl tehdit oluşturuyor. Biz bu konuda tüm müttefiklerimize şeffaf davrandık.

"YARIN İKİNCİ BİR S-400 DE ALABİLİRİZ"
S-400'lere acil ihtiyacımız var. Bu kadar parayı kozmetik bir ürüne vermiyoruz. Patriot vereceklerinin garantisi yok. Pompeo'ya Patriot satma garantisi veriyor musunuz dedik, hayır veremiyoruz dedi. Pence'in, Türkiye teklifimizi reddetti açıklaması da doğru değil. Nedense doğru olmayan açıklamaları seviyor arkadaşlar. Bizim sadece bir tane S-400'e ihtiyacımız yok, fazlasına ihtiyacımız var. ABD geçen hafta yeni teklifi bize ulaştırdı, arkadaşlarımız çalışıyor. Şu anda acil ihtiyaç almak için müzakere ediyoruz. Amerika satarsa Patriot, biz alırız. Ama ABD satmak istemezse, yarın biz ikinci bir S-400 de alabiliriz başka bir hava savunma sistemi de alabiliriz. Benim bulunduğum bölge dikensiz bir gül bahçesi değil. Bizim komşularımız Meksika ve Kanada değil. Her tarafta çatışmalar var. Ben bunu almak zorundayım. ABD'nin teklifi bir öncekine göre daha rasyonel bir teklif.

"TÜRKİYE'Yİ F-35'TEN ÇIKARMAK KOLAY DEĞİL"

Biz F-35 programının bir ortağıyız. Çok ciddi yatırımlar yaptık. 1.2 milyar dolar para ödedik. Bizim yeni uçaklara ihtiyacımız var mı, var. F-35 olmazsa, ben yine ihtiyacım olan uçağı başka bir yerden almak zorundayım. F-35 ya da Rusya'nın SU-34, SU-57 var. Mutlaka ihtiyacımı karşılayacağım. Ama zaten ortaklığım var. Türkiye'yi çıkarıyoruz demek kolay bir şey değildir. Biz ihtiyacımızı karşılamak için bu programa girdik. En kötü senaryoda, Türkiye yine ihtiyacını bir yerden karşılayacaktır.

Pompeo'ya Suriye konusunu ben açtım. Münbiç yol haritasını uygulamamız gerekiyor. Çekilme sürecinin düzenlenmesi gerekiyor. Bunları konuştuk. Güvenli bölgeyi konuştuk, bunu nasıl oluşturacağımızı söyledik. Hep işin olumlu kısmını konuştuk. Pompeo'nun 'yıkıcı sonuçlar' cümlesini kuracağı bir ortam olmadı. Fransa Dışişleri Bakanı ile de Washington'da görüştük. Bizim sınırımızın öte tarafında terör örgütleri var ve güvenli bölgede biz olmayacağız. Bu mümkün değil. Bizim içinde olmadığımız güvenli bölgede biz güvende hissetmeyiz. Burada oluşacak herhangi bir yapının başında Türkiye'nin olması son derece normaldir ve bizim için de önemlidir.

Karşılıklı ziyaretler konusunda sayın Trump, Türkiye'ye gelmek istediğini birkaç kez söyledi. İleride sayın cumhurbaşkanımız da Amerika'ya gidebilir. Var olan sorunların aşılması ve pozitif gündeme odaklanılması için bu tür temasların faydasını her zaman gördük.

RUSYA ZİYARETİ
Rusya tabiki Türkiye'ye yönelik baskıları biliyor. Bu baskılara rağmen imzaladığı anlaşmalara sadık kaldığını da görmüştür. Sadece S-400 değil diğer konularda da Türkiye verdiği sözü mutlaka tutar. İdlib muhtırasına bağlı kalındığını da her iki taraf teyit etti bu ziyarette. Buradaki gerginlik ve çatışmaların Astana süreci dahil bütün süreçleri riske atacağının farkındayız. O bölgedeki radikal gruplara karşı birlikte bir şey yapılması gerektiğinin de herkes farkında. Rusya ile tam mutabakat içerisindeyiz.

YPG/PKK bugüne kadar tüm ülkelerden faydalanmak istedi. Başlangıçta Ruslardan da faydalanmak istedi. Ruslar da terör örgütleriyle Kürtleri birbirinden ayırmak istiyor. Bizim de yaklaşımımız bu. YPG/PKK'nın tüm olumsuzluklarını anlatıyoruz, Hristiyanlara zulmettiğini anlatınca ABD'den ses geliyor. Burada özellikle PKK konusunda Rusya'nın hassasiyet gösterdiğini biliyoruz. Esasen buradan terör örgütlerini çıkarmak ve buranın istikrar kavuşması Rusya'nın güvenliği için de önemli. YPG/PKK Suriye'yi bölmek istiyor, Rusya ve Türkiye de buna karşı.

İSRAİL SEÇİMLERİ
İsrail halkının iradesine herkesin saygı duyması gerekiyor. Artık seçim bitti bu popülizmden vazgeçilmesi gerekiyor. 1967 sınırlarıyla iki devletli bir çözüm için çalışılması gerekiyor. Bu saldırgan tutumdan vazgeçilmesi gerekiyor. Seçim sonuçlarının bu bölgeye istikrar ve huzur getirmesi gerekiyor. Diğer taraftan ABD'nin bu kadar açık desteğinin faydası olduğu açık. ABD'nin de dürüst bir ara bulucu olması gerekiyor. ABD sunacağı herhangi bir planın tüm dünyadan saygı görmesini istiyorsa objektif bir tutum içerisinde olması gerekiyor. Seçimlerden sonra aklı selim hakim olması gerekiyor. Örneğin, Golan Tepeleri ile ilgili ABD'nin aldığı karar son derece yanlıştır. Geçmişte sayın cumhurbaşkanımız bu sorunun çözümü için çok çaba sarf etti. O sırada İsrail Gazze'ye saldırdı ve çözüm olmadı. Bu topraklar Suriye toprağıdır. Bizim rejimle temasımızın olmaması bu gerçeği değiştirmez.

ABD'NİN DEVRİM MUHAFIZLARI KARARI
Devrim Muhafızları'nın Suriye'de yaptıklarını biz doğru bulmadık. İran'ın da bazı politikalarını doğru bulmadık. Ama biz İran ve Rusya ile siyasi süreç için çaba sarf ettik. Bir ülkenin resmi ordusunu terör örgütü ilan etmek son derece tehlikelidir. Onlar da CENTCOM'u terör örgütü ilan etti. O da yanlış. Siz bir terör örgütüyle işbirliği yapacaksınız, sonra da bölgedeki bir ülkenin resmi ordusunu terör örgütü ilan edeceksiniz.

LİBYA'DA HAFTER'İN TRABLUS OPERASYONU
Bu saldırı Libya'yı felakete götürecek bir saldırı. Hafter için de tüm Libya için de felaket olur. Uzun süredir tüm BM bunun için çaba sarf ediyoruz. Yavaş yavaş istikrara kavuşmaya başlayan bir ülkeydi. Tam çalışmalar hızlanmışken, bu saldırının başlaması son derece tehlikelidir. Bu saldırıların öyle ya da böyle durdurulması gerekiyor. Biz sadece BM'nin çalışmalarını destekliyoruz. Hafter'i destekleyen ülkelere de bunu söylüyorum. Hafter yoluyla Libya'yı ele geçirmeye çalışmak son derece yanlıştır. Tıpkı şu an Yemen'de hastalıktan, açlıktan ölen çocuklardan sorumlu olduğunuz gibi Libya'daki katliamlardan da sorumlu olursunuz.

AVRUPA'DA AŞIRI SAĞIN YÜKSELİŞİ
Avrupalı siyasetçiler de çok endişeli. Avrupa Parlamentosu'nun dengesinin bu yönde değişeceğinden endişeleniyorlar. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde de görüyoruz. Artık ortak değerler yerine ideolojilerin hakim olduğunu görüyoruz. Bu 2. Dünya Savaşı'nın öncesine götürüyor Avrupa'yı. Şu anda olumlu değişimler de görüyoruz. Şu anda uluslararası camianın tehlikeli gidişi fark ettiğini görüyoruz. Ama Batı medyası halen son derece negatif. Eğer bu trendi geri döndüremezsek, yarın Avrupa Parlamentosu'na tamam sağ ve soldaki aşırı uç akımlar hakim olur. Bu da Avrupa Birliği'nin çok olumsuz bir sürece girmesine neden olur.  (Habertürk)