Başkan Erdoğan, Çalışma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’u İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı SESRIC‘de Genel Sekreterliğe direktör olarak teklif ettiğini ancak sonra kabine gündeme gelince vazgeçtiklerini açıkladı.

Başkan Erdoğan’ın Azerbaycan Kıbrıs seyahati sırasında gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar:

Türkiye’de gerek Cumhurbaşkanlığı gerek genel seçimlerde bir gelenektir, seçimlerin hemen ardından KKTC veya Azerbaycan’a ziyaretler yapılır. Şimdi yeni bir yönetim sistemine geçtik, hatta kısa bir süre önce Azerbaycan’da seçimler yapıldı, bu seçimlerin hemen ardından Sayın Aliyev bizi ziyaret etmişlerdi, şimdi de bizim seçimlerden sonra dedik ilk ziyaretimizi Azerbaycan’a yapalım. Aynı gün bir de KKTC’yi ziyaret etmek suretiyle  geleneğimizi yine kararlılıkla sürdürelim istedik. Azerbaycan’a yaptığımız ziyaret çok verimli; samimi iki kardeş ülke arasında hukukun devamı mahiyetinde cereyan etti. Gerek siyasi gerek askeri gerek ticari ve kültürel, tüm konuları ikili görüşmemizde ele aldık. Daha sonra çalışma yemeğinde heyetler arası görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Azerbaycan ziyaretimizde tabii ki bölgesel konuları da ele alma fırsatımız oldu. Tüm bunlarda özellikle enerji konusu bizim Azerbaycan’la en önemi hayati konumuz. Zira gerek TANAP gerek TAP (Türk Akımı Projesi) projelerimiz kapsamında adımlarımız var.

Bunların içinde TANAP bizim ortaklaşa yürüttüğümüz bir proje ve burada Azerbaycan Türkiye ve British Petrol olarak müşterek olarak yürüttüğümüz bir süreç. Ve TANAP’ın da yaklaşık 1400 km’si malum bizim topraklar üzerinden geçiyor ve böylece biz Türkiye olarak bu projeden her türlü istifade edebildiğimiz gibi aynı zamanda Avrupa ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde oraya da gerekli olan doğalgazın verilmesi süreci devam ediyor. Şu anda herhangi bir sıkıntı yok. En son bildiğiniz gibi Eskişehir’de yine müşterek bir çalışma ile açılışın adımlarını attık, temeli de İstanbul da bir araya gelerek anlaşmayı yapmış adımını atmıştık. Bu bizim Azerbaycan’dan aldığımız doğalgaz miktarını da artırmaya vesile olacak.  Ve böylece şu anda yılda 6 milyar metreküp; bu daha sonra 8’e, 12’ye çıkacak. Doğalgaz bizde şu an sadece konutlara verilebiliyor ama sanayiye o kadar yoğunlaşabilmiş değiliz; çünkü şu an o kadar fazla imkân yok. Ağırlıklı olarak Rusya bize ciddi manada doğalgaz temin ediyor. İkinci sırada İran üçüncü sırada Azerbaycan var. Bundan sonra belki kısmen Irak’ta buna girecek. Biz doğalgazda tedarikçi değil, tüketici ülkeyiz. Bir diğer özelliğimiz transit ülke olmamız. Her ne kadar tedarikçi olmasak da Türkiye olarak transit ülke olmamız bir hub oluşturuyor. Tüketici olmamız da cazibeyi artırıyor. Bunlar bu ülkeler için de önem arz ediyor. Şu anda Rusya ile ilişkilerimizin de can alıcı noktası bu. Birinci derecede tüketici ülke olmamız Rusya ile ilişkilerde önem arz ediyor.

Enerjide attığımız adımların yanı sıra Azerbaycan’la savunma sanayinde de son dönemde ciddi bir dayanışmamız var. Elimizden geldiğince onların da savunma sanayii alanındaki ihtiyaçlarını karşılama gayreti içindeyiz. Milli Savunma Bakanlıklarımız arasında ciddi manada dayanışma var. Turizm ve eğitim konularında aramızdaki ilişkileri devam ettiriyoruz. Ekonomide en önemli şey şu anda petrolü bir kenara koyacak olursak, 1 milyar 700 milyon dolar gibi bir ticaret hacmine sahibiz. Ama bu yeterli mi, tabii ki değil. Temennimiz bunu 3 milyar dolara çıkarmak, hatta daha da yüksek rakamlara ulaştırmak. Şu anda özellikle Azerbaycan’la bu konuda herhangi bir ihtilafımız söz konusu değil. Siyasi noktada ise bütün uluslararası oluşumlarda bugüne kadar Azerbaycan bizim yanımızda yer almıştır, biz de onların yanında yer almışızdır. Uluslararası platformda devam ettirdik ve herhangi bir sıkıntı söz konusu değil.  Azerbaycan’ın en önemli sıkıntısı Dağlık Karabağ konusu. Bu konuda biz başından beri kendilerini hep destekledik, desteklemeye devam ediyoruz ve bundan sonra da desteğimiz devam edecektir. Burada üç tane sorumlu ülke var bunlar da ABD, Rusya ve Fransa. Maalesef istenilen performansı ortaya koyamadıkları veya koymadıkları için ne yazık ki bu sorun devam ediyor ve çözülemiyor. Görünen o ki yine devam edecek ve bizler gündem eğer bu konu olduğu zaman ister NATO’da olsun, ister bir başka platformlarda olsun her zaman Azerbaycan’ın yanında olmak suretiyle tavrımızı ortaya koyuluyoruz. Bu konuda da hiçbir zaman kendilerini yalnız bırakmadık, bırakmayacağız.

FETÖ ile mücadele konusunda da Azerbaycan’la iyi bir ilişkimiz var. Bu konuda bizim tespitlerimiz var ise kendilerine bildiriyoruz ve kendilerinden istiyoruz. Azerbaycan’da da FETÖ terör örgütü çok önemli yerlere sızmış durumda. Onlar da ciddi manada bunun sıkıntısı içerisindeler. Sağ olsunlar,  bize yakaladıklarını teslim ediyorlar, bizde kendilerinden sürekli istiyoruz. Bundan sonraki süreçte de işin yakın takipçisiyiz. Bizde Azerbaycan aleyhinde çalışmalara girenler olursa, onlar da bize bildirdiğinde,elbette biz de onlara teslim ediyoruz.

Bu süreç içerisinde atacağımız bir başka adım, NATO zirvesinde. Brüksel’e Sayın Aliyev bu akşamdan gidiyor. Biz de orada bir dizi malum görüşmeler yapacağız. Burada Azerbaycan ile ilgili bazı görüşmeler yapmamız gerekirse bunları da özellikle yapmanın gayreti içinde olacağız. Zira, NATO zirvesinde malum burada yoğun ikili görüşmelerimiz söz konusu. Burada ABD,İtalya,Fransa,İngiltere vb. ülkeler bize görüşme talebinde bulundular. Bizim de görüşme talebinde bulunduğumuz ülkeler var. Bunlarla görüşmelerimizi yapacağız ama tabii ki ana hedefimiz zirvede pozitif bir yaklaşım ortaya koyarak NATO ile görüşmelerimizi devam ettirmek olacak.