Madrid'deki Birleşmiş Milletler (BM) iklim zirvesi devam ederken Türkiye'deki bazı belediyeler de küresel ısınmayla mücadele için kararlı bir adım attı. Aralarında Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Aydın ve Erzurum Büyükşehir Belediyeleri de bulunan 24 belediye, 'İklim İçin Kentle' adlı bir deklarasyon yayımladı.

Karbondioksit emisyonlarını azaltmak ve kentlerini iklim krizinin etkilerine karşı korumak için bir araya gelen belediyeler, Türkiye'nin 2016 yılında imzaladığı ancak hâlen TBMM'den geçirmediği Paris Anlaşması'nın yükümlüklerine bağlılık sözü verdi. Deklarasyonu imzalayan belediyelerden 17'si CHP, altısı AK Partili, biriyse TKP yönetiminde. Deklarasyonu kamuoyuna, Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen basın toplantısıyla Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar açıkladı.

Ortak taahhütler
DW Türkçe'den Cengiz Özbek'in haberine göre, sloganları 'İklim için biz varız!' olan belediyeler, söz konusu deklarasyonda yerel yönetimler olarak şu taahhütlerde bulundu:

Bilimsel veriler ışığında, uluslararası standartlara uygun veri toplama yöntemleri kullanarak karbon salımlarını azaltmak ve krize karşı uyum politikalarını hayata geçirmek için İklim Değişikliği Eylem Planları hazırlamak,
Yaşanabilir bir gelecek için kentlerimizde sürdürülebilir ulaşım, yenilenebilir enerji ve ekolojik tarım uygulamalarına öncelik vermek,
İklim değişikliği ile mücadele eden yerel, ulusal ve uluslararası kurumları, girişimcileri, kooperatifleri ve sivil toplum örgütlerini desteklemek, iş birliklerine dâhil olmak,
Hem kentimizde risk altında bulunan yurttaşlarımızı hem de kentlerimizin altyapısını korumak için imar planlama süreçlerinde iklim krizi ve etkilerini önlemeyi önceliklendirmek,
Paris Anlaşması'nın ortaya koyduğu vizyon çerçevesinde, 2030 yılına kadar küresel ısınmayı 1,5 derece sınırında tutmak için, adil, eşitlikçi, yaşanabilir kentler için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek.

'Adil, eşitlikçi ve yaşanabilir bir gelecek için iklim krizine karşı herkesin somut adımlar atması gerekiyor'
Dünya genelinde gençlerin düzenlediği 'Gelecek için Cumalar' gösterileriyle giderek daha fazla dikkat çekilen iklim değişikliği, ortak deklarasyonda Türkiye'deki kentlerin 'karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri' olarak tanımlandı.

Deklarasyonda, "Küresel ortalama sıcaklıkların artmasından en çok etkilenecek kentler, aynı zamanda sera gazı salımlarının yoğunlaştığı yerler. Bilim, kentlerimizin, küresel ölçekte doğal kaynak tüketiminin yüzde 75'inden, karbondioksit salımlarının ise yüzde 70'inden sorumlu oldukları için iklim değişikliğinin de baş faili olduğunu gözler önüne seriyor. Ülkemiz ne yazık ki iklim krizinden en çok etkilenecek coğrafyalardan birinde bulunuyor. Adil, eşitlikçi ve yaşanabilir bir gelecek için iklim krizine karşı herkesin somut adımlar atması gerekiyor" denildi.

Deklarasyonu imzalayan belediyeler
Adana Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Aydın Büyükşehir Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bolu Belediyesi, Edirne Belediyesi, Rize Belediyesi, Tunceli Belediyesi, Avcılar Belediyesi (İstanbul), Bağcılar Belediyesi (İstanbul), Beşiktaş Belediyesi (İstanbul), Kadıköy Belediyesi (İstanbul), Sarıyer Belediyesi (İstanbul), Sultanbeyli Belediyesi (İstanbul), Bornova Belediyesi (İzmir), Çiğli Belediyesi (İzmir), Karşıyaka Belediyesi (İzmir), Tepebaşı Belediyesi (Eskişehir), Bodrum Belediyesi (Aydın), Fethiye Belediyesi (Muğla), Çerkezköy Belediyesi (Tekirdağ), Acıpayam Belediyesi (Denizli).

Paris Anlaşması'nı onaylamayan 10 ülkeden biri Türkiye
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki Paris Anlaşması, şu ana kadar imzacı 197 ülkenin 187'si tarafından onaylandı. Anlaşmayı imzalamış olmasına karşın henüz meclisten geçirip onaylamayan 10 ülkeden biri de Türkiye.

Anlaşma, küresel sıcaklık artışının sanayi devri öncesine kıyasla 2 derecenin, hatta mümkünse 1,5 derecenin altında tutulmasını hedefliyor. Tarafların fosil yakıt kullanımını giderek azaltarak yenilenebilir enerjiye yönelmelerini amaçlayan anlaşmayı imzalayan ülkeler, koyulan küresel hedefin tutturulabilmesi için sera gazı emisyonlarını belli ölçülerde azaltma taahhüdünde bulunmuştu. Bu doğrultuda Türkiye de sera gazı emisyonlarını, artıştan azalış yöntemiyle 2020-2030 yılları arasında yüzde 21'e kadar azaltacağını bildirmişti.