Dr. Adnan Çetin, öğrenim hayatını başarılı bir öğrenci olarak geçirdi ve hayali olan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. Ancak ikinci sınıftayken bir öğretim görevlisiyle girdikleri tartışma yüzünden okulu bırakma noktasına geldi. Çetin o dönemki öğretmenine kendisine haksızlık yapması sebebiyle dava açtı ve davayı kazandı. Ancak bu sürede okuldan kopan Çetin, geçim derdine düşerek ticaret yapmaya başladı. MADDİ SIKINTILAR OKULA DÖNMESİNE ENGEL OLDU Evlenip ilk çocuğu Afra Sevde’yi kucağına alan Çetin, af çıksa da çok sevdiği okuluna geri dönmedi. Ancak doktor olmak içinde büyük bir ukde olarak kaldı. Afra Sevde Çetin, babasının tıp sevdasını şöyle anlatıyor: “Birçok kez af fırsatı çıktı. Ama ben ve kardeşim büyüme evresindeydik ve eve para getirmesi gerekiyordu. Tıp eğitimine vakit harcarsa bu sorumluluklarını yerine getirememekten korkuyordu. Bu yüzden doktor olma hayalini hep erteledi.” ÇOCUKLARINI DA DOKTOR YAPMAK İÇİN TELKİNDE BULUNDU İki kız çocuğu sahibi olan Çetin, kızlarına ileride doktor olmaları için telkinlerde bulundu. Afra Sevde Çetin, psikoloji bölümüne girerken küçük kızı da tıp fakültesine girdi. Bu süreçte eşiyle ayrılan Dr. Adnan Çetin, maddi olarak daha rahat bir sürece girmesiyle okula dönme fikrini kafasına koydu. Afra Sevde Çetin babasının o dönemlerini şöyle anlatıyor: “Babam okula ilk girdiğinde ‘Ben 55 yaşındayım sınıfın en kötü seviyesindeki öğrencisinden bile daha alt seviyedeyim. Kızlar ben bu okulu nasıl bitireceğim.’diye dertleniyordu. Biz de ‘Babacığım sen çok zekisin yaparsın diyerek yüreklendiriyorduk ama aslında yapabileceğini de biliyorduk. Şubat 2020’de büyük bir heyecanla mezun oldu. ‘Resmen pandemi için doktor olmuşsun, mezuniyetin insanlığa hizmet etmen gereken zamana denk geldi’ dedik. Hemen atanması yapıldı. İstanbul Başakşehir’de yeni kurulan Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde göreve başladı. Onu İzmir’den İstanbul’a uğurlamamız çok duygusal olmuştu. Sanki hissetmiştik. Kardeşimle birlikte sık sık ‘kendine dikkat et’ diye uyarıyorduk. Çünkü babamla birlikte yoğun bakımda görev alan diğer pratisyen hekimler bizlerden bile küçük. Onların hastalıkla mücadelesi ile babamınki bir olmayacaktı bunu biliyorduk.” Dr. Adnan Çetin bir yandan hastanede koronavirüs mesaisi yaparken bir yandan da etrafına sık sık TUS sınavına hazırlanmaktan bahsediyordu. Kızı Afra Sevde’ye “Yapacağım bir çılgınlık gireceğim TUS’a diyordu. 'HASTANEYLE İLGİLİ HER DETAYI BÜYÜK COŞKUYLA ANLATIYORDU' “Her şeyi hayat dolu yaşayan ve anlatan biriydi. Yeni kurulan hastaneyi çok sevdi, birlikte çalıştığı insanları çok sevdi. Her bir detayı büyük bir coşkuyla anlatıyordu.” diyen Afra Sevde Çetin, babasının bir gün halsizlik şikayetiyle test yaptırdığını bu sırada da İzmir’deki evine geldiğini anlatıyor: “Sempotomlar başlayınca kendi evinde geçirmek istedi. Arabasıyla İzmir’e geldi. PCR testi de ertesi gün pozitif çıktı. Biz kardeşimle annemde yaşıyoruz. Kendi evinde tek başınaydı. Bu beni inanılmaz üzdü. Babamın hastalığının ilk haftasında İzmir depremi meydana geldi. Gerçekten aklımı yitiriyordum. 1 hafta geçti, ilaçlarını almaya başladı. Ama iyiye gitmiyordu. Hastalığın 1. haftasında Cuma günü konuştuğumuzda sesi çok kötü geliyordu. Sen ağır vakasın hastaneye gitmen lazım dediğimde ‘Herkes böyle atlatıyor. Biraz daha bekleyelim’ diyordu. Hastalığa karşı soğuk kanlı ve dik yaklaşmaya çalıştı. Artık ambulansı araması için ikna ettim. Hastaneye gittiğinde hastalık ciğerlerinin yüzde 80’ine tutunmuştu.” Dr. Adnan Çetin, 30 Ekim’de halsizlik belirtisiyle başlayan koronavirüs mücadelesine 4 Aralık’ta yenik düştü. HAYALİ GERÇEKLEŞTİ, İNSANLARA YARDIM ETMEK İÇİN HAYATINI KAYBETTİ Kızı Afra Sevde Çetin, “Doktorlukla ilgili emekli olayım, para kazanayım gibi bir hayali yoktu. Tamamen mesleğin kendisine hayrandı. Mesleğini yaparken insanlara yardım etmek için hayatını kaybetti.” diye konuştu.