İşte Bakan Selçuk'un açıklamalarından satır başları: Okulların hem açık hem de açık olmadığı bir durum söz konusu. Bu tarihsel olarak da çok ilginç bir dönem. Bu yoğunluk çocuklarımızın iyiliği için. EĞİTİMDE SORUN YAŞANIYOR MU? Burada önemli olan şu, elbette sorunlar yaşanıyor. Bizim işimiz bu sorunların yaşanmamasını sağlamak ve çözmek ama genel olarak baktığımız zaman biz neredeyiz sorusunun yanıtıyla ilgileniyoruz. Türkiye uzaktan eğitim ile ilgili hazırlıkları bakımında çok net verilerle ortaya koyabildiğimiz için mutluyuz. Dünyadaki ilk 5 ülke için diyebiliriz. TV kurmak ve canlı ders yapabilmek, bunların sayısının yüksekliği gibi birçok parametrede birçok mesafe aldık. Genel tabloda çok mutlu olmadığımız bir durum var şundan dolayı; çocuklarımızın öğrencilerimizin okulda olmasını arzu ediyoruz. Yüz yüze eğitim bizim önceliğimiz ama daha öncelik tanıdığımız şey sağlık. Okulların en çok kapalı olduğu ülkeler arasında ilk 5’te yer alıyoruz. Biz çok kontrollü bir şekilde okulları açamaya çalışıyoruz. OKULLAR KAPANACAK MI? Biz bu süreci aslında günlük hatta anlık olarak takip ediyoruz. Bizim risk haritasına bakıldığında hangi illerde hangi durumlarda hangi sınıflar açılmalı, kapanmalı elbette birtakım öngörülerimiz var. Tabii ki ilin durumu neyi gerektirirse öncelik sağlık dediğimiz için o ilin valiliği bu kararları alabilir. Gün gün hepimiz duyuyoruz. Burada 'yerinde karar' kavramı çerçevesinde 'hangi illerde ne oluyor?' takip ediyoruz. Çocuklarımızın bazı kayıpları var. İlkokullardaki öğrenmeye ilişkin kayıpların daha yüksek olduğunu görüyoruz. İlkokulları ve köy okullarını açık tutmayı karar altına aldık. Sosyal duygusal becerilerle ilgili durum bizim açımızdan çok çok önemli. "KAYIP NESİL" TANIMI DOĞRU MU? Ben kişisel olarak bu tür ifadeleri çok doğru bulmuyorum. Biz yapıcı bir bakış açısına sahip olmayı önemsiyoruz. Çocukların kaybından söz ederken hangi çocuğun neyi kaybettiğinden araştırmaya dayalı söz etmemiz lazım. Ben il il okul okul dolaşıyorum. Çocuklarımızla ilgili araştırmalar yaptırıyorum. Hiçbir veri olmadan bir kayıp nesil olacaktır şeklinde konuşmak çocuklarımızın geleceğini tanımlamak açısından doğru değil. TABLET MESELESİNDE SON DURUM Şunu ifade etmek isterim. Bu yaşadığımız süreçte dezenformasyon anlamında o kadar çok bilgi yayılıyor ki gerçekten şaşırıyoruz. Bizim önerimiz sadece resmi kaynaklardan ifade edilen içeriklere dikkat edilmesi. Biz çeşitli vesilelerle bilgilendirme yapıyoruz. Tablet konusunda da en başta MEB olarak biz dedik ki erişemeyen 1.5 milyon civarı öğrencimiz var dedik. Aynı oranda yaklaşık olarak Fransa'da Kanada da var. Bu neden var. Çünkü hiçbir ülke köylere nasıl ulaşırım diye önceden hazırlık yapmamış. Çünkü böyle bir salgının beklentisi içinde değildik. Uzaktan eğitimin gelecekti fonksiyonunun farkındaydık. Şu ana kadar 750 bin civarımızda çocuğumuza tabletin ulaştığını biliyoruz. Çocuklar sadece tableti almıyor hazır internet paketi olan tablet almış oluyorlar. Çevrimdışı olarak çalışabilecekleri çok sayıda içeriği gömülü olarak koyduk. ÖĞRETMENLERİN AŞILANMASINDA SON DURUM Dünyada öğretmenlerinin tamamını aşılamadan okulu açmayan ülke yok. Türkiye İngiltere gibi Almanya gibi ikinci grupta öğretmenlerini aşılayan ülkeler arasında yer alıyor. Bizim öğretmenlerimize öncelik tanımamızın nedeni aşı tedariki sürecine bağlı olarak bazen yavaş bazen hızlı bu süreç devam ediyor. Diğer meslek gruplarıyla ilgili de Sağlık Bakanlığı planlamalarını yapıyor. YAZ TATİLİ NE ZAMAN BAŞLIYOR? 2 Temmuz'a kadar okullar açık olacak. Ara tatili biliyorsunuz kaldırdık. 2 Temmuz tarihi diyelim ki başka bir durum oluştu elbette değişebilir. Şu andaki durum 2 Temmuz'dur. Yaz tatilinde ihtiyaç duyulan gruplarda çeşitli gençlik merkezlerinde veya kurumlarımızda çocuklarımızın eğitimini yaz boyunca da hem yüz yüze hem televizyondan devam edeceğiz.