GÜNCEL

Müteahhitler Federasyonu Başkanı Kahraman "Hazine arazisi satışını" değerlendirdi: Hem vatandaşa hem sektöre katkı sağlar!

Müteahhitler Federasyonu Başkanı İsmail Kahraman, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından açıklanan, fahiş konut fiyatlarıyla mücadele kapsamında devlet hazine arazilerinin vatandaşa uygun fiyatla satışının hem sektöre hem de vatandaşa katkı sağlayacağını anlattı. Kahraman, sadece Bakanlığın değil, barınma krizi ile mücadelede belediyelerin de elini taşın altına koyması gerektiğini kaydetti. 

Abone Ol

Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Türkiye'de artan barınma krizine çözüm bulmak için masaya yatırılan konuların başında "Devlete ait hazine arazilerinin uygun fiyatlarla vatandaşa satılması ve vatandaşın kendi evini kendisinin yapması" yer aldı. 

"VATANDAŞA VE SEKTÖRE KATKI SAĞLAYACAK"
Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un artan konut, kira ve gayrimenkul fiyatları karşısında vatandaşın ezilmemesi için alınan "Hazine arazisi" çözümünü değerlendirdi. Uygulamanın hem vatandaşa hem de sektöre katkı sağlayacağını kaydeden Kahraman, "Bizim yıllardır talep ettiğimiz de buna benzer bir konuydu. Konut ve gayrimenkuldeki fiyat artışlarının 2 ana sebebi var. Bunlardan ilki, inşaat malzemelerindeki fahiş fiyatlar, ikincisi de arsa oranlarının yüksek olması. Örneğin 10 dairelik bir yer aldığınızda müteahhit olarak bunun 5 dairesini arsa sahibine veriyorsunuz. 5 tanesiyle de bu maliyetlerle inşaat yapıp vatandaşa sunacaksınız. Dolayısıyla bu ciddi bir maliyet. Bizim önerimiz şuydu; kamu arazileri sadece hazineye ait olanlar değil, belediyenin de kamunun tamamının da arsaların imar düzenlemeleri yapılarak ama satışa ama vatandaşa sunulmasıydı. Yani arsa üretilmesi. Şehir merkezlerinde bu arsaları üretmek mümkün değil, çünkü; uygun, müsait alan yok ve riskli yapı stokları var. Dolayısıyla bu çalışmayı doğru ve yerinde buluyoruz ama bunun bir plan dahilinde, doğru bir şekilde yapılması gerekiyor. İzmir'i ele alırsak birçok imara açılabilecek alan var. Oralar doğru planlanarak vatandaşa sunulursa, elbette fiyatlarda da geri gelme olacak, sektöre de vatandaşa da katkı sağlayacak" diye konuştu. 

"FIRSATÇILARA TESLİM ETTİK"
İç piyasaya malzeme sunumu noktasında Bakanlıkların devreye girmesi gerektiğini kaydeden Kahraman, "Konut fiyatlarındaki artışın en önemli sebebi, inşaat metrekare maaliyeti çok yükseldi. Çimento, beton, demir, seramik gibi bu ürünlerdeki artış artık kontrol edilemez hale geldi. Bazı ürünlerde yüzde 300, bazı ürünlerde yüzde 400'e varan zamlar var. Bu zamlar da arkası kesilmeden devam ediyor. Pandemi kaynaklı tedarik zincirinin kırılmasından dolayı ülkemize olan ilgi bir miktar arttı inşaat malzemeleri üretiminde. İhracat biraz hız kazanınca iç piyasaya mal keyfi sunulmaya başladı. Biz de buna karşılık 'Hammadde statüsündeki ürünler direkt ihraç edilmesin' dedik. Yani bir sunta, cam, kütük halinde alüminyum ve demir gibi malzemeler direkt ihraç edilmesin. İçeride esnaf ve sanatkar tarafından bu ürünler işlensin, cam işlensin öyle gitsin, plaka halinde gitmesin, alüminyum doğrama tarzında gitsin yani katma değerli ürüne dönüştürüp öyle satalım. Yine ihracatımızı etkilemeyecek bir çalışma olacaktı bu. Az önce saydığım ürünleri siz direkt yurtdışına ihraç ettiğinizde sadece 30 tane fabrikatörün zenginliğini artıyorsunuz. Halbuki malzeme iç piyasada kullanılsa, binlerce kobi ve esnaf istifade edecekti. Bu çözüm önerimizin bir kısmına Bakanlık geç kalmış olsa da sunta ve MDF'de ihracatı yasakladı, bunu yeterli bulmuyoruz. Özellikle inşaat malzemelerinin neredeyse yüzde 90'ında dünyada üretici olarak ikinci konumdayız, inşaat malzemelerinin fiyatlarını mutlaka çok stratejik ürünler gibi değerlendirmeliyiz, denetlemeliyiz.  Ülkenin yüzde 75'i kentsel dönüşüme muhtaç iken biz bu süreci fırsatçılara kaptırmış durumdayız. Özellikle Ticaret Bakanlığı'nın takip etmesi, kontrol etmesi ve gerektiğinde müdahale etmesi gereken bir noktaya geldi" dedi. 

"BAKANLIĞI GÖREVE DAVET EDİYORUM"
İşlenmemiş ürün ihracatının sadece birkaç fabrikayı zenginleştirdiğini, ülkeye zarar verdiğini savunan Kahraman, "Örneğin bir şişe cam fabrikası son çeyrekteki karını yüzde 270 olarak açıklıyor. Biz burada enflasyonla mücadele ederken, fahiş fiyatlarla mücadele ederken bir cam fabrikası yüzde 270 olarak karını açıklıyorsa; hiç kimsenin bu zamların sebebinin işçi maaşı, akaryakıt gideri, enerji gideri demesine katılmıyoruz. İnşaat sektöründe 30'a yakın fabrikanın karını artırıp, ülkemize bu kadar zarar veriyorsa ben Bakanlığı da göreve davet ediyorum" ifadelerini kullandı. 

"BELEDİYELER ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI"
Belediyeleri de arsa üretmeye ve doğru planlama yapmaya davet eden İsmail Kahraman, "Belediyelerin de elini taşın altına koyması gerekiyor, öncelikli olan o. Bölgeleri planlaması gerekiyor, ister kendine ait arazi olsun ister olmasın. Bir plan çalışması yapması gerekiyor. Bir şehrin planlaması seçilmiş yöneticisine düşer. Burada bir arsa sorunu varsa; ki var, elbette gelişmekte olan alanlarda belediyenin imar çalışması yaparak Bakanlığa sunması gerekir. Bakanlık evet, hazineye ait bir takım yerleri planlayacak ama gelişigüzel  planlamadan bahsetmiyorum ben, bütün kamunun el ele verdiği doğru bir şekilde, doğru bir şehirleşmeyle planlama yapılmasından bahsediyorum. Yoksa konut fiyatları arttı, kira fiyatları arttı 'Biz biraz arsa üretelim' diyerek şehirlere daha çok zarar vermeyelim" dedi.