Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir’de 30 Ekim’de meydana gelen depremin ardından, kentsel dönüşüm bir kez daha ülke gündemine oturdu. Depremzedeler, evlerinin dönüşümünü gerçekleştirebilmek için düzenledikleri bir eylemde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na seslenerek, “Emsal artışı” çağrısında bulunmuştu. Geçtiğimiz günlerde AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Plan tadilatları, planlama kriterleri çağın gerekleri doğrultusunda ada bazında emsal artışları sağlanarak yapılmalıdır” demiş ve “Emsal artışı” tartışmalarına farklı bir boyut kazandırmıştı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, emsal artışına yönelik yetkili kurumun, Büyükşehir Belediyesi olduğunu ifade etmiş ve “Emsal artışı, çözüm getirir demek şuan için doğru olmaz. Bunu Büyükşehir Belediyesi Meclisi’ndeki komisyonlarında enine boyuna değerlendiririz. Daha sonra da Büyükşehir Meclisi’nde tartışılır, konuşulur. Benim bu konuda bir şey söylemem için meclis iradesini görmem lazım” açıklamasında bulunmuştu. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İlker Kahraman’ da, dönüşümün emsal artışı ile değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu şirket üzerinden yapılması gerektiğini, müteahhit payının minimize edilmesiyle nüfus artışı ve sosyal donatı eksikliğinin önüne geçilerek, dönüşümün gerçekleşebileceğini ifade etmişti.  

“EMSAL ARTIŞI OLMADAN, DÖNÜŞÜM MÜMKÜN OLMAZ” 

Müteahhitler Federasyonu Başkanı ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, “Emsal artışı” polemiğine “Ada bazlı planlama” önerisini getirdi. Kahraman, emsal artışı olmadan kentsel dönüşümün mümkün olmadığını vurguladı. Artışa karşı çıkan meslek odalarını eleştiren Kahraman, “Halihazırdaki imar yönetmelikleri ile ben mevcut olan binamı yıkmaya kalktığımda yerine aynısını yapamıyorum. Dolayısıyla aynısını yapamadığım bir yerde kentsel dönüşüm de yapmam. En azından mevcudu koruyacak bir şekilde ‘emsal artışı’ diyoruz. Yeni yönetmeliklerde asansör genişlikleri farklı, yangın merdivenleri var, bunlara benzer birtakım yenilikler var. Bunları biz uygulamaya kalktığımızda metrekare alanlarımız çok düşüyor. Bu nedenle emsal artışı olmadan kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını söylüyoruz. Tabi emsal artışına maalesef mimar ve mühendisler odaları karşı çıkıyor. Bunun karşılığında ne öneriyorlar, sadece bir hiç” dedi.  

“BÜYÜKŞEHİR YÜKLENİCİ FİRMA BULAMIYOR” 

Kahraman, İzmir’deki kentsel dönüşümü, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yapmanın mümkün olmadığını savunarak, “İzmir’in yüzde 70’i kentsel dönüşüme muhtaç. Bunu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tek başına yapması mümkün değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi şu anda hali hazırda gecekondu bölgelerine yapmış olduğu dönüşüme dahi yüklenici firma bulamıyor. Birçok proje ihaleye katılan olmadığı için İZBETON’a gidiyor. Dolayısıyla burada ortak akılla hareket edilmeli. Şehir bir bütün olarak planlanıp, emsal artışı yapılabilir. Buna Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sıcak bakıyor aslında, çünkü çözümün tek noktası bu. Siz bir binayı yıkacaksınız ve yerine yenisini yapacaksınız. Vatandaşın cebinde para var mı? Yok. Bugün inşaat maliyetleri metrekarede 4 bin 500 liraya yükseldi. Siz 100 metrekarelik bir daireyi kentsel dönüşüm için yıkıp yapmaya kalktığınızda 450-500 bin lira para vermek zorunda kalacaksınız. Bunu verebilecek vatandaşımız var, veremeyecek vatandaşımız var. Şu an olağanüstü bir durum var, biz deprem riskinden vatandaşımızın hem canını hem malını kurtarmak istiyoruz değil mi, bunun için bir şeyler yapacağız. Emsal artışına karşı olan kesim ve grubun argümanı, ‘nüfus artışı nedeniyle sosyal donatılar çözülemeyecek’ diyorlar. Biz de tam tersine, 8 katlı olan bir yere 12 kat verin, bina geçişlerinde, alanı da daraltın. Bütün sosyal donatısını, hem oyun alanlarını hem otopark alanlarını kendi parseli sınırında çözecek şekilde bir şart koşun. Bugünkü haliyle İzmir’de trafik sorununa bakıldığında en önemli etken araçların gelişi güzel yol üzerine bırakılması. Bizim önerimiz de, burada dönüşümün ada bazında desteklenmesi. Yani bir binanın yıkılarak yapılması değil, adanın bütüncül olarak planlanması, bütün sosyal donatılar ada bazındaki plan dahilinde kendi içinde çözülsün. Hem sosyal donatıları, hem otopark eksikliği çözülsün. Her ada bunu kendi içinde çözerse buradaki nüfus artışının bir sıkıntısı olmayacak” açıklamasında bulundu.  

“PLAN TADİLATI YAPILMALI” 

Kentsel dönüşüm sürecinin tıkandığını ve bu tıkanıklığı gidermenin yolunun ortak akıl olduğunu vurgulayan Kahraman, “Mimarlar Odası Başkanı İlker Kahraman’ın, ‘Bunu belediye kurduğu şirketle yapsın, malzemeyi şöyle elde eder’ sözleri, tamamen topu taca atmaktan başka bir şey değil. Burada özellikle riskli yapıların ve orta riskli yapıların acil olarak dönüşmesi gerekiyor. İzmir’in bir master planının yapılarak, bu plan doğrultusunda hareket edilmesi gerekiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi emsali korumayla alakalı yaptığı işi, plan notlarıyla çözmek istiyordu. Plan notlarıyla bu işlerin yapılması mümkün değil çünkü dava açılması söz konusu oluyor. Zaten Şehir Plancıları Odası Genel Merkezi tarafından bir dava da açıldı. İzmir açmadı bu defa Ankara’dan açıldı. Burada belediyenin yapması gereken en doğru şey, plan tadilatıdır. Plan tadilatı yapılması durumunda, plan onaylandıktan sonra buna kimsenin bir itirazı söz konusu olamaz. En azından kısmen tıkanmış olan bu sürecin önü açılmış olur. Bugünkü temayüllerle bugüne kadar bunu yapamadıysak, belki daha farklı bakmak gerekiyordur. Farklı bakış açısıyla en azından bu süreci çözmek gerekir” diye konuştu.  

“MÜTEAHHİTLER SÖZLEŞMELERDEN ÇEKİLDİ” 

Mimarlar Odası Başkanı İlker Kahraman’ın çözüm önerisini hayretle okuduğunu ifade eden Müteahhitler Federasyonu Başkanı İsmail Kahraman, “Bu şartlar altında kentsel dönüşüm projesine giren meslektaşlarımız oldu. Sözleşmelerini yaptılar, imzalarını attılar fakat gelinen nokta itibariyle malzeme fiyatlarındaki aşırı artıştan dolayı sözleşmeleri  iptal ettiler. Bu durumda olan onlarca müteahhit ve vatandaş var. Yani bizim öncelikli olarak hedefe koymamız gereken, biz deprem riskinin çok olduğu bir ülke ve bir şehirdeyiz. Burada önemli olan çözüm üretmek. Ben Mimarlar Odası Başkanının çözüm önerisini hayretle karşılıyorum. Mimarlar Odasının çözümü bu mu olmalı? Eğer buysa hiç konuşmasınlar bence daha iyi. Süreci tıkamasınlar, engel olmasınlar” açıklamasında bulundu.