Konuşmasında İzmir’in kültürel ve turistik zenginliklerine de dikkat çeken Osmanağaoğlu şunları söyledi: “İzmir, kültür mirasıyla, doğal güzellikleriyle her yıl milyonlarca misafiri ağırlayan kültür ve turizm menbası bir kentimizdir. Aynı zamanda, İzmir, çevre iller ve bölgesi için de âdeta lokomotif görevi gören bir ilimizdir. Turizm potansiyeli hâlihazırda tam manasıyla kullanılmayan, doğal güzellikleri, kültürel varlığı ve tarihî ören yerleriyle turizm alanında da atılım yapmayı bekleyen Dikili, Bergama, Aliağa, Foça, Menemen, Çiğli, Karaburun Çeşme, Urla, Seferihisar, Menderes ve Selçuk gibi birçok ilçesi bulunmaktadır.” SANAYİ VE TURİZM AYNI ANDA GELİŞEBİLİR Mİ? Sanayi ve turizm sektörlerinin ikisinin aynı kentte gelişebileceğini söyleyen Osmanağaoğlu buna örnek olarak Aliağa Belediyesini gösterdi. “Aliağa Belediyemiz, hem sanayinin hem de turizmin birbirine paralel şekilde gelişebileceğini göstermesi açısından rol model pozisyonunda bir ilçemizdir. Bu örneğimizi, İzmir'imizin geneline uygulanabilecek bir "sanayi ve turizm stratejisi" olması açısından önemli görüyorum.” İfadelerini kullanan Osmanağaoğlu turizmin sezonunu uzatacak önerilerini de komisyonda paylaştı: “Turizm çeşitliliğinin arttırılması, daha fazla misafirin gelmesinin sağlanması ve kalitenin arttırılması için bazı adımların atıldığı muhakkaktır. Ancak tek başına turist sayısının artması gelirin artması için maalesef yeterli olmamaktadır. Bu sebeple, doğa ve macera turizmi alanında daha fazla tanıtım faaliyetine yer verilmelidir. Zincir otellerin yanında küçük esnaflarımızın da ayakta kalabilmesi için turizm stratejileri ivedilikle hayata geçirilmelidir. Gastronomi turizminin daha da geliştirilmesi gerekmektedir. Ancak ticari gayeler öne alınarak yerel yemek kültürlerinin yozlaşmasının da önüne geçilmelidir. Spor turizminden ülkemizin yeterli payı almamasının sebepleri araştırılmalı ve bu konuda adımlar atılmalıdır. Sahip olduğumuz yer altı ve yer üstü kaynaklarımız en etkin şekilde kullanılmalı ve sağlık turizmindeki hatırı sayılır gelişime katkı sunulmalıdır. Söz konusu alanlarda gelişim sağlanırsa; deniz turizmi kapsamında ülkemize gelen misafirlerimizin ülkemizden ayrıldığı mart, nisan, mayıs, eylül, ekim ve kasım aylarında da ülkemize milyonlarca yabancı turistin gelmesi mümkün olacaktır.” İZMİR ATATÜRK HALK KÜTÜPHANESİ'NİN DURUMU MHP’li Osmanağaoğlu konuşmasında eski binası yıkılan İzmir Atatürk Halk Kütüphanesinin yerine yapılması planlanan yeni kütüphane binasının eski yerinde tarihine layık bir şekilde tekrar yapılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından projeye onay beklendiğini hatırlatarak; “Bakanlığımızın İzmir Atatürk İl Halk Kütüphanesi ile ilgili çok güzel bir projesinin olduğunu biliyoruz. Eski yerinde, tarihî birikimine layık yeni bir Atatürk Halk Kütüphanesinin avan ve uygulama projeleri çizilmiş olsa da binanın daha işlevsel hâle getirilebilmesi için yeni düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu arsanın sit alanında olması sebebiyle, bu güzel projenin onaylanması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayının beklendiği kamuoyuna yansıyan bilgiler arasındadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın projenin onaylanması hususunda hassasiyet göstereceğine ve siz Sayın Bakanımızın da bu sürecin bir an önce tamamlanması için gerekli girişimlerde bulunacağına inancımız tamdır.” dedi.