Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Kasım Ayı Meclisi’nden oy çokluğuyla geçen tarihi Meslek Fabrikası binasına İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Adıgüzel Eğitim Kültür Araştırma ve Sağlık Vakfı tarafından Tarım ve Teknoloji Üniversitesi kurulacak olmasına tepki gösterdi. Konuya ilişkin “Neden İstanbul merkezli bir vakıf” ve “Neden Adıgüzel Vakfı?” sorularını soran Hızal, “İYİ Parti Grubu ile CHP arasında da görüş farkı oluştu. Millet İttifakı’nda Adıgüzel Vakfı nedeniyle çatlak meydana geldi. Burada mesele, Meslek Fabrikası binasının Tarım ve Teknoloji Üniversitesi olması değil, asıl mesele İzmir’in değerli tarihsel yapılarından birinin bir vakfa bedelsiz devredilmesidir. Dolayısıyla üniversite olacak ifadesi doğru bir ifade değil, doğrusu; İstanbul’dan gelen tutunamamış, akademik camiada, öğrenciler içinde yer edinememiş bir yüksekokulun ticari anlamda İzmir’deki arayışının ardından gelip İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden böyle bir talepte bulunması, bu talebi de Tunç Soyer’i kabul etmesidir. İzmirlilerin hatta, İYİ Partililerin ve hatta kendi partililerinin de itirazlarına rağmen bu binayı batık bir üniversiteye, batık bir vakfa ücretsiz tahsis ediyor olması problemin temelidir” dedi.  

“CHP’Lİ MECLİS ÜYELERİ DE KARŞI” 

Binanın tahsisine CHP’lilerin de karşı olduğunu savunan AK Partili Özgür Hızal, “İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyeleri bu oylamaya ‘Evet’ oyu vermemek için meclise gelmediler. Bunu hem ilk oylamada hem de ikinci oylamada çok net bir şekilde gördük. Biz oylamanın isim isim yapılması yönünde bir önerge verdik ama onu da reddettiler. CHP’li bazı meclis üyeleri de bu konuya itiraz etti” açıklamasında bulundu.  

“KENDİ MİLLETVEKİLİNE DANIŞSIN” 

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, İzmir’de tarım ve teknoloji alanında birçok üniversitenin bulunduğuna dikkat çekerek, “Bunların başında da Ege Üniversitesi geliyor. Tarım teknolojileri konusunda bırakın Türkiye’yi dünyaya örnek olacak projelere başarılara imza atıldı bu alanda. Hatta Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde kendi milletvekilleri Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır da uzun yıllar görev yaptı. Acaba Sayın Soyer bu alanda kendi milletvekiline danıştı mı? Danışmadıysa da keşke Kamil Okyay Sındır’a danışsaydı” ifadelerini kullandı.  

“YARGIYA BAŞVURACAĞIZ” 

İlgili meclis kararını mahkemeye taşıyacaklarını ve hukuki mücadele başlatacaklarını kaydeden Hızal, “Biz bu konuda mecliste çok sert bir muhalefet yürüttük. Çünkü bu değerli yapının İzmir’in, İzmirlinin kalması gerektiğine inanıyoruz. Biz, İzmir’in, İzmirlinin çıkarlarını düşünüyoruz. İlk oylamada kendi meclis üyeleri meclise bu konuya ilişkin gündem maddesinin oylamasına katılmamak için gelmediği için karar yeter sayısını bulamadılar. Bu sebeple oylama yapılamadı. Bizim birinci önceliğimiz meclisten bunun geçmemesiydi. Maalesef Tunç Soyer inat uğruna ya da talimat aldığı yerlere olan bağlılığı nedeniyle bu yanlışta ısrar etti. Bakın İzmir buna karşı çıkıyor. İzmir’in önemli odalarından, STK’larından kendi partililerine kadar ama Soyer ısrarcı ve kendi meclis üyelerine de baskı yaptı. Soyer bunu meclisten bir şekilde geçirdi. İşin meclis boyutu ortadan kalktığı için artık hukuksal, yargısal boyutu doğru. Biz de hukukçu arkadaşlarımızla  birlikte bu meclis kararının iptali yönünde idare mahkemesine başvurumuzu yapacağız. Umuyorum İdare Mahkemesi bununla ilgili önce Yürütmeyi Durdurma Kararı ardından da esas hakkında kararını vererek bu tahsisin iptali sağlayacaktır. Hukukçu kimliğimle söylüyorum; İzmir’in malı ve önemli bir tarihi bina yine İzmirlilerde kalır. İstanbul’dan gelen ne olduğu belirsiz bir vakfa verilmemiş olur” diye konuştu.