İzmir'de yaşayan ev kadını Güzin Yıldırım, 20 yaşındayken ölü doğum yaptığı için doktorunun tavsiyesiyle her ay kendi kendine meme muayenesi yapmaya başladı. 2013'te muayene sırasında eline bir kitle geldiğini fark eden Yıldırım, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Yapılan tetkiklerde Yıldırım'a meme kanseri teşhisi konuldu. Yıldırım, 2013 yılında Dünya Kanser Günü olarak bilinen 4 Şubat'ta operasyon geçirdi ve kemoterapiyle radyoterapi tedavisi gördü. Daha sonra kanser riskliyle rahmi alınan ve meme kanseri yeniden nükseden Yıldırım, özel hastanede yeniden operasyon geçirdi. Yaşadığı süreçleri kendisi gibi kanser hastası kadınlara yardım ederek atlatan Yıldırım, Kanserle Dans Derneği'ne katılıp başkan yardımcısı oldu. Dernek faaliyetleri kapsamında il il gezip kadınlara hastalığı anlatan Yıldırım, yaklaşık 20 bin kişiye de kendi kendine meme muayenesi yapmayı öğretti.

'TRAVMA YAŞADIM'

Yaklaşık 8 yıldır dernek faaliyetlerini yürüttüğünü anlatan Yıldırım, "5 yıldır da derneğin başkan yardımcısıyım. 20 yaşındayken ölü doğum yapmıştım. Ölü doğum yaptıktan sonra doktorum sütler geri gittiği için her ay meme muayenesi yapmam gerektiğini söyledi. Bir gün muayene yaparken koltuk altına doğru memenin bitim yerinde sertlik fark ettim. Sağlık kuruluşuna başvurdum. Yapılan tetkikler sonucunda meme kanseri olduğumu öğrendim. 4 Şubat 2013'te, yani Dünya Kanser Günü'nde operasyon geçirdim. Dünya Kanser Günü'nde kanserden kurtuldum. Hocalarım beni karşısına alıp nasıl bir süreç yaşayacağımı, nelerle karşılaşacağımı anlattılar. Bana aniden 'Sen kanser oldun' diyerek yıkmadılar. 'Tedavi görmeniz gerekiyor' diyerek beni yönlendirdiler. Kanserin kendi ismi kötü. Aklınıza ilk gelen, bundan sonra nasıl bir yaşamınız olacağı. Önce ameliyat oldum. Sonra kemoterapi ve radyoterapi gördüm. Çok zor süreçlerdi. Bir kadının saçlarının dökülmesi zor bir süreç. Doktor ne dediyse uyguladım. Kanser olduğumu öğrendiğimde ilk zamanlar psikolojik olarak bir travma yaşadım ama önemli olan bu süreci atlatabilmek" dedi.

'EŞİM ELİMİ HİÇ BIRAKMADI'

Tedavi bittikten sonra rahimde sıkıntılar oluştuğunu anlatan Yıldırım, "Tekrar hamile kalabilme umuduyla ameliyatımı erteledim. Psikolojik olarak rahmi aldırmaya hazır değildim. Hazır olmam 6 ayı buldu. 6 ayın sonunda rahmim alındı. Yaklaşık 3 yıl önce de memede tekrar kistler başladı. Bu sebeple 2 memenin birden içini boşalttılar. Benim bu süreçte en büyük destekçim eşim ve ailem oldu. Eşim hiçbir zaman elimi bırakmadı. Tedavilerim sırasında asla internetten veya herhangi bir yerden bilgiyi araştırmadım. Doktorum ne diyorsa ona inandım. Bu süreçte Kanserle Dans Derneği ile tanıştım. Derneğe girdikten sonra birçok projede yer aldım. Kalın bağırsak maketiyle il il dolaşıyoruz. Özel hastanelerle, belediyelerle, okullarla iş birliği içindeyiz. Okullarda meme muayenesi öğretiyoruz. İnternet üzerinden yaptığımız görüşmelerle doktorla hasta arasındaki bağlantıyı kuruyoruz. Psikologlarımız ücretsiz olarak kanser hastalarına destek veriyor" diye konuştu.

Herkese meme muayenesini öğretmeyi amaçladığını belirten Yıldırım, "Yaklaşık 20 bin kişiye kendi kendine meme muayenesi yapmayı öğrettim. Ben, bu hastalığa dördüncü evrenin başında yakalandım. Erken teşhis konusunda farkındalığın oluşmasını istiyorum" dedi. (DHA)