GÜNDEME BAKIŞ - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen İzmir Meets Teknoloji ve İnovasyon Zirvesi’nde açıklamalarda bulundu. “Bugün burada yalnızca teknoloji konuşmak için değil; Türkiye’de kamu yönetiminin kaderini değiştirecek bir dönüşümüne ne kadar çok ihtiyacımız olduğundan da bahsetmek istiyorum” diyen Tugay, şunları kaydetti:

“İNOVASYONUN GERÇEK MERKEZİ ŞEHİRLERDİR”
Çünkü artık hiçbir şehir, hiçbir ülke, hiçbir kurum bilindik, konvansiyonel, statükocu akılla geleceği yönetemez. Biz, İzmir olarak geleceğe hazırlanmak değil, geleceği yazmak istiyoruz. 1. Dünya çoktan yeni bir rekabete girdi: kentler yarışıyor, devletler takip ediyor. Bugün inovasyonun gerçek merkezi ülkeler değil; şehirlerdir. Bu artık sadece akademik bir teori değil, dünya pratiğidir. Ve bu rekabet yalnızca teknoloji rekabeti değildir: Yönetişim modeli, veri kapasitesi, katılım mekanizmaları, kamu inovasyonu ve dijital devlet kapasitesi üzerinden yürür. Dünyanın dört bir yanında şehirler, kendilerini adeta 21. yüzyıl laboratuvarına dönüştürmüş durumdadır.
AVRUPA’DAN ÖRNEKLER
Barcelona, CityOS platformuyla kentteki tüm kamu verisini ortak bir altyapıda topladı. Ama daha önemlisi şudur: Dijital hizmetlerde “teknoloji şirketlerinin değil, kamunun egemen olması gerektiği” ilkesiyle hareket eden ilk şehirlerden biri oldu. Bu, teknoloji yönetiminde politik bir tercihtir.
Amsterdam – Kentsel Sorunların Deneysel Laboratuvarla Çözümü Amsterdam, “Amsterdam Smart City Lab” ile kamu, akademi ve özel sektörü gerçek kentsel sorunların çözümü için bir araya getiriyor. Kentsel mobiliteden enerji verimliliğine kadar yüzlerce proje bu laboratuvarda test edildi.NAmsterdam bugün inovasyonu sadece konuşan değil, uygulayan bir şehir olarak dünyada öne çıkıyor.
Kopenhag – Karbon-Nötr Strateji ve Veriye Dayalı Kent Yönetimi Kopenhag 2025’te karbon nötr olma hedefi koydu. Bu hedef sadece çevre politikası değil, inovasyon politikasıdır. IoT tabanlı sensör ağı, dijital ikiz ve trafik optimizasyonu ile: karbon emisyonları %40 azaldı, enerji verimliliği %28 arttı. Kent yönetimi artık veriyle nefes alıyor.
Helsinki – Kamu Yapay Zekâ İlkeleri
Helsinki, dünyada kamu yapay zekâ etiği ve şeffaflık kriterlerini ilk belirleyen şehir oldu. “Kamu algoritma rehberi” yayınlayan tek Avrupa başkentidir. Bu model, yapay zekâyı kamusal bir değer olarak konumlandırır.
ASYA’DAN ÖRNEKLER
Seul – Urban AI & Dijital Demokrasi Modeli… Seul, “Urban AI” ile belediye hizmetlerinin yüzde 40’ını yapay zekâ destekli hale getirdi. Ayrıca dünyanın en gelişmiş dijital katılım platformu “mVoting” burada uygulanıyor. Kent yönetimi artık yalnızca kamu gücüne değil, kamu zekâsına dayanıyor.
Singapur – Dünyanın En Gelişmiş Dijital İkiz Şehri
Singapur’un dijital ikizi, yalnızca görüntü değil; trafikten enerjiye, su hatlarından güvenliğe kadar tüm kentsel sistemlerin gerçek zamanlı simülasyonu. Bu, şehir yönetimini “reaktif” olmaktan çıkarıp öngörüsel yönetişime taşıdı.
Tokyo – Afet Yönetiminde Veri Tabanlı Kapasite
Tokyo’nun afet yönetimi sistemi, IoT sensörleri, yapay zekâ ve drone ağlarıyla çalışıyor.
Dünyanın en gelişmiş afet inovasyon modellerinden biridir.
AMERİKA’DAN ÖRNEKLER
New York – Civic Service Design Lab NYC, kamu hizmetlerinin tümünü kullanıcı deneyimi odağıyla yeniden tasarlamak için bir laboratuvar kurdu. Sosyal yardımlar, sağlık hizmetleri ve kent bilgi sistemleri bu tasarımla yeniden kuruldu.
Boston – CityScore Performans Ölçüm Sistemi
Boston, 60’tan fazla kamu hizmetini tek bir ölçüm platformunda topladı. Şehir performansı her gün ölçülüyor ve belediye başkanı kararlarını bu skor üzerinden veriyor. Bu model, kamu yönetiminde “kanıta dayalı politika”nın en gelişmiş örneklerinden biridir.
Los Angeles – Veri Entegrasyonuyla Su ve Enerji Yönetimi. LA, su tüketimi ve enerji verisini tek platforma entegre eden ilk şehirlerden biri oldu. Bu hem iklim adaptasyonu hem inovasyonun kurumsallaşması için kritik bir adımdır.
ORTAK NOKTA
Bu şehirlerin hepsinin ortak yönü teknolojik başarı değildir. Ortak yönleri şudur: Cesur bir siyasi irade, Güçlü bir kurumsal yenilenme, Veriye dayalı yönetişim, Kamu inovasyonunu sistematik hale getirme kapasitesi, Deneysel çalışma alanları oluşturma, Siloları kıran işbirliği modelleri. Biz İzmir olarak bugün aynı rotaya giriyoruz. Ama yalnızca takip eden değil, Türkiye’de öncülük eden şehir olma iddiasıyla.
TÜRKİYE’NİN KAMU MODELİ DEĞİŞMEK ZORUNDA
Geleneksel hiyerarşik kamu modeli artık kentlerin karmaşık sorunlarını çözemiyor. OECD raporu açıkça söylüyor: “Kamu sektörü, 21. yüzyıla 20. yüzyıl araçlarıyla yanıt veremez.” Bu nedenle İzmir olarak kamu inovasyonunu yerel yönetim modelimizin merkezine yerleştiriyoruz.
İzmir’in Yolu: Cesur Bir Kamu Reformu
İzmir, Türkiye’de ilk kez kamu inovasyonunu sistematik bir dönüşüm programına dönüştüren şehir olacak. Bu dönüşümün üç temel ayağı var:
Açık Devlet – Açık Veri – Açık Kaynak. Bu sadece şeffaflık değil. Bu, gücü tekellerden alıp toplumun tamamına yaymaktır. Barcelona ve Helsinki’nin yaptığı gibi, kamu verisini halkın, üniversitenin, girişimcinin ve araştırmacının erişimine açıyoruz. Veri kapalıysa inovasyon da kapalıdır. Bu nedenle İzmir, Türkiye’nin en açık veri kenti olacak.
“DİJİTAL İKİZ GELİYOR”
Dijital İkiz – Yapay Zekâ – Öngörüsel Yönetim. Singapur, Rotterdam ve Dubai’nin yaptığı gibi biz de şehrin dijital ikizini kuruyoruz. Bugün: tepki veren yönetim. Yarın: öngören yönetim. Arızayı olmadan gören, Trafiği oluşmadan yöneten, Afeti yaşanmadan hazırlanan, Kaynağı tükenmeden optimize eden bir şehir. Bu sadece teknoloji değil; yeni bir kamu aklıdır.
Kamusal Deney Alanları – İnovasyon Sandbox Modeli Biz de Amsterdam, Seul ve Kopenhag gibi kamusal sandbox alanları kuruyoruz. Bu alanlar belediyenin, girişimcilerin ve araştırmacıların birlikte çalıştığı bir şehir laboratuvarı olacak. Kamu artık “riski yasaklayan” değil, riski yöneten bir kurum olacak.
İnsan Kaynağında Yeni Dönem: Yeni Kamu Uzmanı. İzmir’de kamu personeli artık sadece uygulayıcı olmayacak: Veri analisti, Sistem tasarımcısı, Yapay zekâ okuryazarı, Dijital hizmet tasarımcısı, Etki analisti, Kullanıcı deneyimi uzmanı bir profil ile yetişecek. Bunun için Kamu İnovasyonu Yetenek Programı başlatıyoruz. Bu program Türkiye’de bir ilk — ve bu ülkenin kamu çalışanlarına hak ettiği saygınlık ve beceriyi kazandıracak.
Dönüşümün Motoru: Başkanlık İnovasyon Fonu
Bugün burada yeni attığımız ve çok önemli olduğuna inandığımız bir adımı da açıklamak istiyorum: Başkanlık İnovasyon Fonu kurduk ve uygulamaya geçiyoruz Bu fon; Veri temelli şehir uygulamalarını, Yapay zekâ destekli kamu hizmetlerini, İklim ve enerji teknolojilerini, Sosyal inovasyon projelerini, Dijital altyapı yatırımlarını, Kentsel deney alanların desteklemek için kullanılacak. Ve fonun bir parçası olarak: Yerel İnovasyon Fikir ve Uygulama Yarışması da başlıyor. Bu yarışma bir vitrin değil; bir harekete geçirme aracıdır.
İzmir Bu Ülkenin Geleceğine Giden Yolu Açmak İçin Buradadır Ve ben burada, İzmir adına açıkça ve kararlılıkla şunu söylüyorum:
İzmir, Türkiye’de kamu inovasyonunun öncü şehri olacaktır. İzmir, yeni nesil devlet aklının laboratuvarı olacaktır. İzmir, bu ülkenin geleceğini yeniden kurma iradesini göstermeye devam edecektir. Geleceği teknolojiler değil; yenilikçi kamu kurumları belirler. Gelin birlikte bu dönüşümü gerçekleştirelim. Gelin Türkiye’de inovasyonun adresini İzmir yapalım.





