Hürriyet'ten Özge Eğrikar ve İsmail Saymaz'ın haberine göre raporda Sıla’nın anlatımlarına dayanan bölümde şu satırlar yer aldı, “İki gün önce tüm vücuduna, kafasına, kollarına, bacaklarına tekme ve yumruk darbeleri almış. Yerde sürüklenmiş. Darp sırasında idrarından kan ve pıhtı gelmiştir”. Yapılan muayenede ise Sıla’nın kafasında, yüzünde, her iki kolunda, her iki diz kapağının altında ve kalçasında çok sayıda morluk, şişlik ve darp izi saptandı.


Muayene sonucunda elde edilen bulguların ayrıntısı raporda şu şekilde yer aldı:
- “Scalp sağda (kafa sağ üst kısmı) ödem (şişlik),
- Yüz sol tarafta ekimoz (morluk) ve ödem,
- Her iki kolda multipul (çok sayıda) ekimozlar, duyarlılık pozitif (yara alan bölgede hassasiyet) ve ödem,
- Her iki diz kapak altı bölgesinde ekimozlar, duyarlılık ve ödem,
- Sağ gluteal (Poponun sağında) ekimozlar...”
Hürriyet’in görüştüğü bir doktor, kafa ve kollardaki darp izlerinin cisimle vurmaktan kaynaklı olabileceğini söyledi. Sıla kafasına küllükle vurulduğunu söylemişti. Ayrıca diz kapaklarındaki darp izleri de Sıla’nın yerde sürüklendiği şeklinde yorumlandı.

‘SILA BUNDAN MI NEMALANACAK’
Öte yandan olayın üç görgü tanığı dün savcılığa gelerek ifade verdi. Sıla’nın avukatı Rezan Epözdemir, İstanbul Adalet Sarayı önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sıla gibi bir kadının, hak arama özgürlüğünü kullanması şiddet gören kadınların bir haykırışı. Hiç olmamış şiddet olayını varmış gibi gösterip buradan mı nemalanacak?”