ATV ekranlarında yayınlanan 'Esra Erol'da adlı programa şiddet, istismar, kayıp gibi farklı sebeplerle başvuran mağdurların, konularına göre nasıl değerlendirildiğini anlatan Esra Erol, ilk andan itibaren devletin ilgili mercileriyle koordine bir biçimde çalıştıklarını söyledi.

Erol, "Programa başvuran mağdurların hikayelerinin finalinin nasıl sonlanacağını ben asla bilmiyorum. Çünkü bu bir dizi, burada yaşananlar da senaryo ya da bizim kurguladığımız şeyler değil. Hepsi gerçek insan hikayeleri” die konuştu.

'Bize başvurma sebebi ve talebi eşini bulmamızdı'
Programda işlenen konularda mağdurlara, toplanan tüm evrakları, somut deliller ve belgeleri dosya olarak sunduklarını ve ihtiyaç durumunda ek hukuki ve psikolojik profesyonel destek de verdiklerini söyleyen Erol, "'Karım çocuğumla birlikte kayıplara karıştı.' 'Evine dönsün karımı affedeceğim' diye bize başvuran bir koca vardı. Bize başvurma sebebi ve talebi eşini bulmamızdı, biz de bulduk. Sonrasında günlerce devam eden ve ortaya çıkan bilgiler ışığında konu çocuklara DNA testi yaptırmaya geldi. Yaşanan bütün süreç o eleştirilen 3 saniyelik görüntülerden ibaret değil. Ayrıca benim mağdur eşe, sadakatsizliği affetmesi durumunda yayında ya da yayın dışında hiçbir şekilde yorum yapıp eleştirmem veya müdahale etmem mümkün değil. Bizim en fazla bundan sonra alacağınız kararlarda dikkatli olun gibi bir önerimiz olabilir. Gerisi eşler arasında alınacak karardır" dedi.

Programın yayından kalkması talebine kadar varan eleştirilere cevap veren Erol, şunları söyledi:

'Halının altına süpürmeye çalıştığımız her konunun bir gün altında kalacağız'
"Bizim korumamız gereken elbette her zaman önce aile kurumudur. Ama o aile kurumunun içerisinde yaşanan gerçek olayların üstünü örterek, yaşanan travmaları görmezden gelerek, konuşmayarak kalıcı çözümler bulamaz ve aile birliğini koruyamayız. Benim en hassas olduğum konu çocuklar. Çocukları ebeveynlerinin ihmal etmesi konusunda hiç kimsenin gözünün yaşına bakmam. Ayrıca, çocuklar eğer aile içinde herhangi bir şekilde istismara maruz kalıyorlarsa veya ebeveynlerinin yaşadığı çarpık ilişkilere şahit olup, toplumsal değer yargılarından uzak bir şekilde büyütülüyorlarsa unutmayalım ki bu çocuklar yıllar sonra bizim gelecek neslimiz olacak. Biz gelecek neslimizin bugün yaşadığı olayları, travmaları görmezden gelerek mi geleceği inşa edeceğiz? Geçtiğimiz hafta 15 yaşında bir kız çocuğumuzun yaşadığı korkunç istismarı konu ettiğimizde neden sosyal medya ayağa kalkmadı? Görmezden geldiğimiz, konuşmadığımız, halının altına süpürmeye çalıştığımız her konunun maalesef bir gün altında kalacağız. Bırakın gerçeklerle yüzleşelim, ve kalıcı çözümler bulmaya çalışalım."

Benzer programlar yapan meslektaşlarına da destek veren Erol, "Ekranda başarıyla benzer programlar yapan bir çok arkadaşım var. Biz gerçeklerden kaçmayız. Biz gerçeği ortaya çıkartırız. Sorunu ortaya koyarız. Sorunların çözümü konusunda da gerekli kurumlarla ortak hareket eder, ihbarlarımızı yaparız” ifadelerini kullandı.