Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ- İzmir'de 2020 yılında yaşanan depremin ardından Bayraklı'da kurulan konteyner kentte yaşayan depremzedeler, Kahramanmaraş merkezli yaşanan, 10 ilde yıkıma neden olan depremin ardından evsiz kalan afetzedelere yer açmak amacıyla boşaltılıyor. Konteyner kentten öncelikli olarak tek yaşayan depremzedeler çıkartıldı. Konteyner kent sakinleri önümüzdeki hafta diğer konteynerlerin de boşaltılacağını kaydetti. 

YUMLU: "SADECE ÜSTÜMDEKİ EŞYALARIM VAR"

Konteynerlerin boşaltılması sırasında AFAD yönetimi ve güvenlik güçlerinin kendisine kötü davrandığını anlatan Meryem Tülin Yumlu, "Benim kapıma bir sürü çevik kuvvet, Milli Eğitim İlçe Müdürü Şuayip Bey ve Serhat Bey geldi. Benden çok sert bir şekilde çıkmamı istediler. 'Hemen özel eşyalarını al ve çık' dediler. Polis eşliğinde eşyalarımın toplanacağını söylediler. Benim eşyama dokunma hakkım olmadı. Her şeyim çalışır vaziyetteydi, hoyratça eşyalarımı alıp kamyona attılar, hepsi kırıldı, döküldü, çizildi. Bana nasıl saygısız davrandılarsa eşyalarıma da öyle davranıldı. Ancak başkalarına 2 gün mühlet verildi, eşyalarını toplama hakkı verildi. Bana neden böyle davranıldı anlamadım. Nuray Hanım'a da aynı şey yapıldı. Bizim şu an sadece üzerimizdeki kıyafetlerimiz var, başka hiçbir şeyimiz yok. Ne yapacağımızı şaşırdık" dedi. 

"AFAD'A DAVA AÇACAĞIM"

AFAD yönetimine dava açacağını aktaran Yumlu, "Biz kapıda bekliyorduk, çünkü gidecek yerimiz yok. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, bizimle görüşerek bize sahip çıktı. AFAD attı, belediye tuttu. 2 gece yurtta kaldık, ardından da 3 aylığına Hilton'a yerleştirdiler. 3 ay sonrasında da inşallah Tunç Başkan bizim durumumuza çözüm bulacak, çünkü kendisi destek olacağını söyledi. Sanırım yeni bir konteyner kent kurulacak, belki de oraya yerleştiriliriz. Bizim gerçekten gücümüz yok, ayda 10 bin TL kira veremeyiz. Ayrıca Baro Başkanı da yanımıza geldi, ben AFAD yönetimine eşyalarıma verdiği zarardan dolayı tazminat davası açacağım. Bana terörist gibi davranıldı. Hepsinden davacıyım" ifadelerini kullandı. 

KOÇTÜRK: "HİÇBİR GELİRİM YOK"

Konteyner kentten tahliyesi yapılan bir diğer depremzede Nuray Koçtürk ise yaşadıklarını, "Depremden önce kiracıydım, deprem oldu önce çadırda, sonra yurtlarda kaldım, ardından devlet tarafından buraya getirildim. 2 senedir burada yaşıyorum. Tek yaşıyorum, Meryem Hanımla aynı muameleye ben de maruz kaldım. Burada kalmaya hakkımız yokmuş, depremzede sayılmıyormuşuz, kiracıymışız. Kiracı olmak suçmuş. Bizi AFAD ve çevik kuvvet kapı dışarı attı. Hiçbir eşyamı alamdım. Çöp atar gibi eşyamı attılar. Gelenlere, 'Orası benim mahremim' dedim. Bana 'Sana ait değil, sen hiçbir şeye elini süremezsin' dediler. Eşyalarıma dokunamadım, paldır küldür kamyonete atarak, AFAD'ın deposuna götürdüler. Ben eşyalarımı da hayırsever vatandaşlar sayesinde aldım. Benim hiçbir gelirim yok" sözleriyle anlattı. 

"BANA SAHİP ÇIKSINLAR"

Pandemi sürecindeyken işsiz kaldığını dile getiren Koçtürk, "Depremden önce, zaten pandemi sürecine girmiştik ve ben işsiz kalmıştım. Üzerine deprem oldu, bu da çalışma hayatıma ve psikolojime etki etti. AFAD bizi kapı dışarı attı. Sağ olsunlar Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bizlere sahip çıktı, kol kanat gerdi. Hilton'da kalacağım. Sonrasında benim hiçbir gelirim yok, gidecek yerim yok, mal varlığım yok. Ben, bana sahip çıkılmasını istiyorum" açıklamasında bulundu. 

OK: "BURADA HAYATZEDE ÇOK"

Konteyner kentte 4 çocuğuyla birlikte yaşadığını, bir çocuğunun engelli olduğunu ve kendisinin de yakın tarihte ilik nakli operasyonu geçireceğini anlatan konteyner kent sakini Gül Ok, "Önce yalnız yaşayanları çıkardılar. Ben 5 kişi yaşıyorum, sıra bize gelecek. Buraya gelmeden önce pandemi vardı, pandemiden dolayı iş, aş yoktu, zor durumdaydık bir de üstüne deprem oldu. Benim 4 çocuğum var, eşimden ayrıyım. Çocuğum rahatsız, kendim de rahatsızım. Hastaneye yatacağım. Bu durumda ne yapacağım bilmiyorum. Çocuklarımın işi yok, biri zaten engelli. Ben engelli çocuğumla nereye gideyim? Bize güvenilir bir yere koyacaklardı, TOKİ'den ev vereceklerdi. Bizi kandırdılar, ümitlerimizle oynadılar. Şimdi de kapıya koyuyorlar. Biz nereye gideceğiz. Tunç Soyer ve Serdar Sandal geldi, yanımızda oldular sağ olsunlar. Beni aradılar. Çocuklarımla Hilton oteline gideceğiz. Biz kalıcı bir çözüm istiyoruz. Bize verilen vaatler nerede? Bizim TC kimlik numaramız, adımız her şeyimiz yazılı, biz madem depremzede değildik bizi neden 2 yıl tuttular. Şimdi afet bölgesinden gelenleri alıp, bizi dışarı atıyorlar. Bizim suçumuz ne? Acı acıyla yarıştırılır mı? Afet bölgesindekilerin acısı da bizim acımız. Ancak biz de zor durumdayız. Burada depremzedenin yanı sıra hayatzede de çok. Nereye gitsin bu insanlar? Suriyeliye briket ev yaptılar, içine koydular. Bize neden yapılmıyor. Bize madem ev vermeyecekler bize de güvenilir bir alan göstersinler. Önümüzdeki ayın 17'sinde hastaneye yatacağım, ilik nakli olacağım. Bu üzüntüyü bana yaşatmasınlar, milletin vekilleri bana sahip çıksın, ben milletin vekillerini yanımda istiyorum" dedi.