Son yazımda MYK ve PM’de yaşananların perde arkasını, kimin kimi desteklediğini sizlerle paylaşmıştım.

CHP genel merkezi 24 Haziran seçimleri sonrası parti yönetimine bayrak açan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ve ona yakın olan tüm isimleri sildi desek herhalde yanlış bir şey söylememiş oluruz.

Aslında Kocaoğlu’nun gözden düşmesinin asıl nedeni CNN Türk’te söylediği sözler! Kocaoğlu, “Ben o sözleri (partinin mutfağı yok vs) hep söylüyordum” diyor. İyi tamam da, eleştirileri ulusal bir kanalda ve parti içi tartışmaların en yoğun olduğu süreçte yenilerseniz başınıza gelmeyen kalmaz! Ki öyle de oldu.

Kocaoğlu’nun aşırı özgüveni hem kendisini hem de birlikte siyaset yaptığı arkadaşlarını yaktı! Kısaca yanlış strateji ya da stratejisizlik!  

2014 yerel seçimleri öncesi yaşanan aday belirleme sürecine sizi götüreyim. CHP genel merkezi Karşıyaka’da Cevat Durak, Bornova’da Kamil Okyay Sındır’la yola devam etme noktasında hareket ediyordu. Ancak Kocaoğlu’nun, “Eğer benim önerdiğim bazı isimler olmazsa kendinize yeni Büyükşehir belediye başkan adayı bulun” sözleri sonrası Konak’ta Sema Pekdaş, Karşıyaka’da Hüseyin Mutlu Akpınar, Boronva’da da Olgun Atilla başkan adayı oldu ve seçimi kazandılar.

Ancak siyasette “geçmişte” yaşananlar unutulmuyor! Konak’ta Sema Pekdaş kalabilirdi ama Büyükşehir aday adaylığının güçlü isimlerinden Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak’a kaydırıldı. Batur metropolde başka bir ilçeye kaydırılamaz mıydı? Elbette olabilirdi!

Ancak Pekdaş’ı Kocaoğlu’na olan yakınlığı onu “değiştirilebilir” noktasına getirdi!

2014’ÜN RÖVANŞI!

Bornova için ayrı bir parantez açmam gerekiyor. Olgun Atila gerçekten “farklı” bir başkanlık modelini bize gösterdi. Hayata geçirdiği birçok proje gerçekten vatandaşlara dokunuyor! Genel merkez, performans diğer kriterlere baksaydı Atila yola devam ederdi. Ancak öyle olmadı.

Az önce de ifade ettiğim gibi “geçmişte” yaşananlar bu süreçte yeniden gündeme geldi. Atila da “Kocaoğlu’na” yakınlığının kurbanı oldu! MYK ve PM günü yaşananları buradan size hemen anlatayım.

MYK’da Olgun Atila ve Mustafa İduğ isimleri gündeme geliyor. CHP’nin Bornovalı Milletvekilleri Mahir Polat ve Kamil Okyay Sındır, İduğ ismiyle ilgili genel başkan yardımcıları düzeyinde iyi bir çalışma yürütüyor ve MYK’dan İduğ ismi çıkıyor. PM’de ilk olarak İstanbul ilçeleri gündeme geliyor. Yoğun tartışmalar sonrası genel başkan PM’ye ara veriyor. İşte bu sırada CHP’nin eski Genel Sekreteri, İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Kılıçdaroğlu ile Mustafa İduğ için görüşüyor. Adayın değiştirilmemişi gerektiğini, gerekçeleriyle ve geçmişi de hatırlatarak anlatıyor!

CHP lideri de “Tamam” diyor. Sındır’dan sonra CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel Kılıçdaroğlu ile görüşüyor. Yücel ise Sındır’ın aksine Olgun Atila ile yola devam edilmesi gerektiğini anlatıyor ama ikna edemiyor. Sonuçta İduğ ismi PM’den geçiyor.

Kocaoğlu’nun, “Kamil Bey Belediye başkanlığı yapamadı!” açıklamasından sonra ön seçimden çıkararak milletvekili seçilen, partinin genel sekreteri olan, son seçimde yine milletvekili listesinde yer alan Sındır, 2014’ün rövanşını bu şekilde almış oldu.

Tabi burada Mahir Polat’ı da çabasını unutmamak gerekiyor.

Daha önce de yazdım, bir daha hatırlatalım. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, 2014’te Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in bastırmasıyla belediye başkanı olmuştu. Eylül ayından bu yana Akpınar’ın değişeceği yönünde bilgiler geliyordu. Akpınar ve ekibi bunu hiçbir zaman kabul etmese de dedikodular doğru çıktı. Tunç Soyer ve Deniz Yücel’in Akpınar ismini Kılıçdaroğlu’na sunmasına rağmen Akpınar bizzat liderden veto yedi!

Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar ise herkesin gördüğü üzere başarısız bir başkanlık dönemi geçirdi.

Menemen’de Tahir Şahin’i değiştirmek kolay iş değil! Şahin’le konuşmadan bir değişiklik gerçekten çok ilginç! Bunun CHP açısından ağır sonuçları olabilir.

Buca’da Levent Piriştina, genç isimlerin başarılı işlerin altına nasıl imza atılacağını herkese gösterdi. İsmi MYK’ya gelebilir.

Şimdi başa dönelim! Kocaoğlu’nun sürecin en başından bu yana attığı yanlış adamların sonucu hem kendisi hem de desteklediği isimler için çok kötü bitti.

15 yıl belediye başkanlığı yapan bir isim bu hataları yapmamalıydı. Kocaoğlu, bu şekilde gitmemeliydi ama galiba bunun bu şekilde olmasını kendi istedi!