Hale Halime ERDOĞAN / GÜNDEME BAKIŞ - Mahalli İdareler Seçimlerinde Kınık'ın yeni başkanı seçilen ve Kınık'ın ilk kadın belediye başkanı olan Sema Bodur, göreve gelir gelmez tasarruf tedbirlerini başlatarak, başta yakıt giderleri olmak üzere birçok gider kaleminde yüzde 50'ye varan tasarruf sağladı. İş insanı kimliğiyle tanınan Bodur, en az maliyetle en çok işi üretmeyi hedefleyerek belediyeyi optimal ölçeğe şimdiden taşımayı başardı. Bodur, Kınık'ın birçok yoluna parke taşı döşedi, tarla yollarını düzeltti, düğün salonu inşasına başladı, belediyenin dijital dönüşümünü sağladı, belediye tesislerinin tadilatına başladı, meydan ve köylerin tuvaletlerini yaptı.
"EN DEĞERLİ GAYRİMENKULLER SATILMIŞ"
Yaklaşık 2 aylık bir süreçte yaptığı çalışmalarla Kınıklıların beğenisini kazanan Bodur'a "Nasıl bir belediye devraldınız" diye sorduk. Bodur, belediyenin mali tablosunu anlatarak, "Daha önceki belediye başkanından Sadık Doğruer belediyeyi sıfır borçla devralmış. Resmi olarak şu anda kesilmiş kabul etmediğimiz 165 milyon civarında fatura var. En acısı şu; çok sayıda tarla ve gayrimenkul satılmış. Tarla, dükkan, arsa, konut birçok gayrimenkul satılmış. Yaklaşık 132 tanesi ihaleyle satılmış, henüz tapusunu vermedikleri ama parasını aldıkları var. En değerli yerler satılmış, kıymetli arsa ve gayrimenkuller satılmış. Aralık'tan itibaren de 3 yıllık kira ihaleleri yapmış ve 3 yıllık peşin almış buraların parasını. Önümüzdeki 3 yılı da böyle kapatmış. Belediyeye kalan yerler ise sorunlu, hisseli yerler. Değer yaratacak yerler değil ama biz tabi ki bunları atıl bırakmayacağız" açıklamasında bulundu.
"YAPTIĞI İŞLERİN BORCUNU DA BİZE BIRAKMIŞ"
Bodur, eski başkan Doğruer'in yaptığı işlerin borcunu da yeni yönetime bıraktığını kaydederek, "Belediyenin yaptığı çok az iş var, bunlar için de 5 yıl ertelemeyle kredi çekmiş. Yaklaşık 2 yılını ödemiş, kalanını biz ödeyeceğiz. 55 - 60 taksitini ödediyse 75 taksiti bize kalmış, biz ödeyeceğiz. Belediyeye ne harcadıysa borcun büyük kısmını bize bırakmış" ifadelerini kullandı.
"BİZ CÜZİ RAKAMLARLA İŞ YAPMAYA ALIŞIĞIZ"
Belediyenin mali yapısının kötü olduğunu ancak bu durumun kendisini durduramayacağını dile getiren Bodur, "Göreve geldiğim günden beri hiç para yok ama ben hizmet kapsamında hiç durmadım. Gecikmiş alamadıkları cüzi borçlar var. Bunları tahsil etmeye başladık. Biz cüzi rakamlarla iş yapmaya alışığız. Bir düğün salonuna hızlıca başladım. Kendi bünyemizdeki işçilerimizle yapıyoruz. Süresi biraz uzuyor ama işçilerimizin motivasyonunu artırarak süreyi de kısaltmaya çalışıyoruz. İnşaat işinden anladığımız için kolay yeri tercih ettik. Ben mobilya sektöründe olduğum için görsel gücüm de iyi, bundan dolayı her şeyin pahalısını değil, güzel görüneni tercih ederek, daha ucuz, ekonomik ama çok sevimli ve şık bir düğün salonu yapıyorum" diye konuştu.
"KINIK'IN ÇEHRESİ DEĞİŞTİ"
2 aylık süreçte yapılanların Kınık'ın çehresini değiştirdiğini aktaran Bodur, "Birçok yolun yapımına başladım ve birçoğunu da bitirim. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız yollar için parke taşı yardımı da verecek. Bu yaptıklarımız hemen çehreyi değiştirdi ve Kınıklı bu hizmetlerden dolayı çok memnun. Belediyemizin internet sayfası yoktu, yaptık, mobil imzamız, e-imzamız yoktu bunları yaptık. Coğrafi işaretlemelerimizi yaptık. İnsanlar oturdukları yerden belediyeye gelmeden cezai vergi gibi işlemlerini yapmak istiyorlar, bunlar yoktu. Bu çalışmalarımız da tamamlanmak üzere" dedi.
"TESİSLERİ BAKIMA ALDIK SEZONU AÇACAĞIZ"
"Meydan ve köylerin tuvaletlerini yaptık" diyen Bodur, "Bir fırınımız vardı, kötü durumdaydı. Kapatarak tadilata aldık. Park Cafemiz vardı, onun tadilatına başladık. Sezonu açacağız, bunun için de tesislerimizin bakım ve tadilatlarını bitirdim. leasing'li araç alımlarına başvurdum, onlar da kısa süre içinde biter" dedi.
"MİSAFİRİMİZİ BELEDİYEDEN DEĞİL KENDİMİZDEN AĞIRLIYORUZ"
Tasarruf kalemlerine ilişkin de bilgi veren Bodur, "Ben belediyenin aracını değil, kendi aracımız kullanıyorum. Göreve geldiğimden beri birçok iş yapmama rağmen, iş makinelerinin hiç durmadan çalışmasına rağmen, tarla yollarına bütün greyderlerimizin girmesine ve yolların düzeltilmesine rağmen yakıt giderimiz yarıya düştü. Çoğu masrafımız geçmiş döneme göre yok. Lüzumsuz harcama yapmıyoruz. Misafirimiz gelince belediyeden değil kendimiz ağırlıyoruz. Belediyemizi masraflı bir belediye olmaktan çıkardık" açıklamasında bulundu.
"PİNTİ OLDUĞUMU SÖYLÜYORLAR"
Bodur şunları kaydetti:
Biz tasarrufumuzu sağlıyoruz. Hatta benim biraz pinti olduğumu söylüyorlar. Biraz tutumluyum. Bu bir alışkanlıktır, paranızın olup olmamasıyla alakası yok, herkes tutumlu olmalı. Bu konuda kitap yazabilecek kadar iyi tasarruf yaparım. Kıyamam zaten. Bunu kendi fabrikamda uyguladım, belediyede de uyguluyorum. Lüzumsuz hiçbir şeyi, yakıtı dahil kullandırmam. Araca bindiğimde en kestirme yoldan gitmelerini söylerim, gidilmezse çok sinirlenirim. Böyle takıntılarım vardır.
"SEÇİMDEN ÖNCE CİDDİ PERSONEL ALIMI YAPILMIŞ"
İnsan gücünde de tasarrufu sağladık. Çok fazla personel fazlası vardı, bu konuda da eski belediye başkanımız yüzde 30 personel fazlasından dolayı tenkit yemiş zaten. Yeni yasaya göre gelirlerinizin yüzde 40'ını geçemiyor personel ücretleri. Biz göreve geldiğimizde çok daha fazlasını geçiyordu ve zimmet çıkıyordu. Ciddi personel alımı almış. İlçenin nüfus sayısına göre personel sayısı olur. Personellerimizden seçimden kısa süre önce alınanları gönderdik. Bunu yapmaya mecburuz, hizmet edebilmek için. Kalan personelle işler çok rahat gidiyor. Biz belediyeye bundan sonra personel alacaksak çalışacak insan alacağız, çalışmayacak insan almayacağız.
"HERKESE İŞ SÖZÜ VERDİM AMA BELEDİYEDE İŞ SÖZÜ VERMEDİM"
Ben seçim sürecinde herkese iş sözü verdim bu arada. Bugün de 40 kişilik bir grup yaptım. Çalışmak isteyenleri firmalarla görüştürüyorum. Ben insanlara iş sözü verdim ama belediyede iş sözü vermedim. Onlar belediyeden daha iyi şartlarda çalışacak. Belediye şirketlerinin çok çok iyi şartlar sağladığı da söylenemez. Onlara daha iyi şartlarda iş imkanı verebilirim. Biz gerçekten iyi belediyecilik yapmak istiyoruz, ben iyi bir belediyeci olmak istiyorum. Her şeyi ben yapayım demiyorum, işler yapılırken doğru yapılmasını sağlamak istiyorum. Spor alanını Gençlik Spor'a, eğitim alanını Milli Eğitim'e yaptırarak ama destek vererek... Milli Eğitim yapamıyormuş gibi onun yapacağı işi ben yapayım değil, Milli Eğitim'in yapması için gerekeni yaparak, belki masrafını üstlenerek ama kontrolün yine Milli Eğitim'de olduğu işler yapmak istiyorum. Belediye kendi işini yapacak, herkes kendi işini yapacak.
