GÜNDEME BAKIŞ - CHP Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel, 30 Haziran Pazartesi günü duruşması gerçekleştirilecek olan "38. Kurultaya şaibe karıştı" iddialarına çok sert yanıt verdi. CHP'nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun tavır ve söylemlerinin partililer nezdinde ağır eleştiriler aldığı şu günlerde Yücel "Herkes kendine yakışanı yapar ve takındığı tavır ile kendine yakışanı yapar" çıkışı yaptı.
"KURULTAYI TARTIŞMAK İKTİDARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK"
Son günlerde belli kesimlerce gündemde tutulan 38. Olağan kurultayımızda oy kullanma, sayım ve sonuçların ilanı “Gizli oy, açık sayım” ilkesine uygun, şeffaf ve her türlü şaibeden uzak bir şekilde gerçekleşmiştir. Buna rağmen Cumhuriyet Halk Partisinin 38. Olağan kurultayını tartışmak ve tartıştırmak iktidarın ekmeğine yağ sürmektir.
"MEDET UMMAK ACİZLİK"
Kurultaydan hemen sonra seçim kurulu nezdinde itiraz süreçleri tüketildikten sonra bir kaç şuursuzun iddiasıyla, mahkeme marifetiyle kurultayı iptal ettirmeye çalışmak en hafif tabiriyle hadsizlik, bundan medet ummak ise acizliktir! Herkes kendine yakışanı yapar ve böyle kritik süreçlerde takındığı tavır ile tarihin sayfalarında yerini alır.
"SİYASİ SÜREÇLER OLDUĞU HEPİMİZİN MALUMU"
AKP’yi ve Erdoğan’ı tam 4 kez yenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sn. Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarımıza, çalışma arkadaşlarına ve yol arkadaşlarımıza açılan soruşturmaların, uygulanan gözaltı ve tutuklama süreçlerinin, hukuk kisvesi altında siyasi süreçler olduğu hepimizin malumudur.
"YÜKSEK SESLE İTİRAZ ETMEK HERKESİN GÖREVİ"
Sn. İmamoğlu ve arkadaşlarına yönelen bu hukuksuzluklara en güçlü şekilde ve en yüksek sesle itiraz etmek her bir Cumhuriyet Halk Partisi üyesinin görevi olduğu gibi, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye inanan her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının da görevidir.
ÖZEL'IN ANLAYIŞYLA İKTİDAR OLACAĞIZ"
Yargının siyasi iktidarın elinde oyuncak olduğu, bir aparat haline geldiği bir ülkede kimsenin hukuk güvenliği kalmamıştır. Böyle bir rejimde ne ekonomik krizin sona ermesi, ne istihdam yaratılması, ne de toplumsal huzurun ve barışın sağlanması mümkündür.
Cumhuriyet Halk Partisi 47 yıl sonra Türkiye’nin 1. partisi olmuştur ve ilk seçimde Genel başkanımız Sn. Özgür Özel’in haksızlıklara, hukuksuzluklara boyun eğmeyen, özgüvenli siyaset anlayışıyla iktidar olacaktır. Bu yönetim anlayışıyla da ülkemize ihtiyacı olan ve hak ettiği demokrasiyi getirecektir