GÜNDEME BAKIŞ - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri 3 gün sürecek 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı için Seferihisar Royal Teos Termal Otel'de toplandı. Değerlendirme toplantısına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve İzmir İl Başkanı Deniz Yücel de katıldı. 3 gün sürecek kamp kapsamında ekonomiden dış politikaya, sandık güvenliği ve seçmen listelerine kadar birçok konu masaya yatırılacak. “BİZİM KİTABIMIZDA UMUTSUZLUĞA YER YOK” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Herkes şundan emin olsun ki bizim kitabımızda umutsuzluğa yer yok, derin bir yoksulluk var ama umutsuzluk yok. En zor koşullarda ülkeyi aydınlığa çıkaran bir parti geleneğinden geliyoruz. Biz umudu büyütmek zorundayız. Salı günü Elazığ’da grup toplantısı yaptık. Tüm billboardlar da halkı tahrik eden afişler asılmıştı. Milletvekillerimiz bunun doğru olmadığını duyurmaya çalıştılar ben de hayır, kalsın dedim ve o afişlerin önünde fotoğraf verdim çünkü ben insanlara güveniyorum Elâzığ bizi kucakladı ve kışkırtmaya izin vermedi, bu tahriklere kapılmadı. Onlara teşekkür ederim". dedi. “203 MİLYAR DOLAR BUHARLAŞTI” CHP lideri, “Afişleri basan kişi Cumhur İttifakı talebi ile bastık diyor. Bir insan karalamaya, tahrik etmeye başlarda artık ben ülkeyi yönetemiyorum noktasına gelmiştir. Ülke yönetilemiyor ve bunu çiftçi, sanayici, vatandaş, ev kadını herkes bunu biliyor. Türkiye’yi yönetemiyorlar evet Türk Lirası eridi, tasarruf mevduatı yüzde 60’lar da yabancı paraya dayandı, Merkez Bankası Merkez Bankası olmaktan çıktı. Merkez Bankası kendine verilen görevi yerine getiremiyor. 128 Milyar nerede dedik ve buharlaştı ama yılbaşından veri 74 milyar dolar daha gitti artık 203 Milyar dolar arka kapıdan kimlere verildi diye sormamız lazım. Bütçe açığı kapandı mı? Dış Ticaret Açığı kapandı mı? Enflasyon düştü mü? Kurt o kışı geçirir ama yaşadığı ayazı unutmaz. Tüm Millet bunun farkında, Biz faize karşıyız diyorlar, faize karşı olmadıklarını tam tersine Cumhuriyet Tarihinde bir olumsuz duruma imza attıklarını tüm arkadaşlarımız anlatmalı, alt gelir grubundan üst gelir grubuna ciddi bir kaynak aktardılar” diye konuştu. Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “BANKALARIN KARI YÜZDE 500’ÜN ÜSTÜNDE ARTTI” 250 Milyar liran Kur Korumalı Mevduata gitti, hani faize karşılardı. Gerçeği herkese anlatmalıyız ve o zaman toplumsal güç bizimle olur, Çiftiyle 143 Milyar lira vermeleri gerekirdi ama vermediler faize verdiler. Ama CHP bu parayı verecek, milli gelirin yüzde 1’i oranında bu pay verilmeliydi biz vereceğiz, esnafa da ilk 8 ayda 6 milyar lira destek verdiler. Bir garabete imza attılar. Merkez Bankası faizini 13’ten 12’ye düşürdü MHP ve AK Parti’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum Allah Aşkına gidin bir bankaya bakalım size yüzde 12 faiz ile kredi verecekler mi? Bankların karı yüzde 500’ün üstünde arttı. Esnafa, çiftçiye, işçiye, memura soruyorum sizin geliriniz son bir yılda yüzde 500 arttı mı? O zaman oturup düşüneceksiniz? Bu iktidar kime hizmet ediyor? Bu tabloyu kesinlikle değiştireceğiz, hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmaya hakkı yoktur o yüzden diyorum bize katılın, bu ülkeye aydınlığı getireceğiz. Siyasetçi halkına güven vermeli, harcadı her kuruşun hesabını vermeli vermiyorsa başka yere çalışıyordur ve amacı başkadır. Bir avuç azınlığa milyonlarca lira aktarıyor ve bunu dini kullanarak yapıyor. Herkesin dinine, yaşam tarzına saygılıyız eyvallah ama millete yalan söylemek bizim kitabımızda yok. Biz iktidar olunca dürüst çalışmanın, liyakatin, demokrasinin, saydam devletin ne olduğunu tüm dünya görecek. “34 YIL SONRA BU ÜLKE ŞEKER PANCARI İTHAL ETTİ” Sabahın köründe işe giden çiftliye, işçiye ne veriyorlar? İnsanların karnının doyması için sen 81 milyonu çiftçiliğe küstürmeyeceksin. Pamuk ve şeker pancarında hala fiyatlar belli değil. 34 yıl sonra bu ülkenin şeker pancarı ithal ettiğini AK Parti’ye MHP’ye oy veren hiç kimse unutmamalı toprak var, fabrika var ama sen dışlarından şeker ithal ediyorsun. Bu milletin hesabını sormak benim boynumun borcu. Fındık ’ta birinci sıradayız ama İtalyan firmaya emanet ettiler. “SANAYİCİNİN ELEKTRİĞİNE ÇÖKTÜLER” Saray diyor ki herkes fabrikasına, evine güneş enerjisi kursun, elektrik elde et fabrika da kullan artanı da ben alacağım diye söz veriyor. Sonra zaman geçiyor elektrik üretiyor, fabrika da kullandın ve sonra diyor ki artan elektrik için sana para vermeyeceğiz ama bu parayı ödemekten vazgeçiyor ve fazlasını bana vereceksin diyor. Bu çökmektir sanayicinin elektriğine, böyle bir rezalet dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Biz bunun zapt edilmesine müsaade etmeyiz. Düne kadar alkışladıkları AK Parti’yi sanayici unutmasın, şimdilik elektriğe çöktüler, yarın fabrikaya da çökebilirler. Halkın desteği ile iktidar olduğunuzda kim ülkesine destek oluyor ve kazandırıyorsa başımızın sütünde yeri var. “SİZLER SARAYIN KÖLESİ DEĞİLSİNİZ” Aile yanında destek verilen çocuk sayısı fakir çocuk sayısı 2011 yılında 34 bin 982, 2017 104 bin 729, 2022 de bu rakam 147 bini aştı arkadaşlar. Türkiye büyüyor, gelişiyor diyorlar ya, yoksulluğu bitirdiler ya. Bu tablo böyle devam derse bu rakam her gün aratacak. Bizim üzerimize çok büyük bir görev düşüyor. Beraber çalışmak zorundayız, toplum un tüm dokularına hitap etmek zorundayız, sizden bizden ayrımı yapmadan herkesi kucaklamamız lazım. Öyle bir noktaya geldiler ki AK Partili vekiller, il başkanları halkın arasına giremeyecek duruma geldiler. Gidip dert dinleyemiyorlar, iradelerini saraya bağlayan bir siyasal iktidarın geleceği yoktur. Devlet bir kişinin iradesine bağlanamaz. Erdoğan Milletvekillerinin, il Kadın Kollarının yapamadığı işi devlet memurlarına yaptırmak istiyor. Hani senin il başkanın, kadın kolların gidecekti şimdi devlet memurları mı AKP’yi anlatacak? Devlet memurları sarayın kölesi değildir. Siz sarayın memuru değilsiniz, bir siyasi partinin de memuru değilsiniz. Siz devlet memurusunuz. Sarayın hakimi, savcısı, memuru ayrı ama Onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin memurları, savcısı, hakimi ayrı bunları ayırıyoruz. Diğerlerinin akıbetinin ne olacağını da ileri de göreceğiz. “SARAY ARTIK VATANDAŞA VERECEK BİR ŞEYİ KALMADIĞINI BİLİYOR” Çok sorun var sorunları biliyoruz, her gittiğimiz yerde ev, tarlada çiftçiye, vatandaşa diyeceğiz ki hiç korkmayın, atama bekleyen öğretmenlere bizi bekleyin diyeceksiniz. Bize katılacaksınız beraber düzelteceğiz, Sağlıkçılar, engelliler kadro bekliyor bize katılacaklar kadro bekleyen 150 bin üstü taşeron bize katılacak, hak kaybına uğrayan veterinerler, sözleşmeli öğretmenler siz de kadrolu öğretmen ile aynı olanaklara sahip olacaksınız. Boğaziçi Üniversitendeki öğretmen ve öğrenciler siz de bize katılacak destek olacaksınız. Bu herkesi ezen sisteme hep beraber direnmek zorundayız. Çünkü bizden sonra gelen nesillere güzel bir Türkiye bırakmak için buna mecburuz. Bu saray iktidarı artık vatandaşa verecek bir şeyi olmadığını da biliyor. Ülkemiz için, evlatlarımız için, ülkemizin saygınlığı için buna mecburuz. Hiçbir şey beni inandığım yoldan geri çeviremez. Bu ülkeyi seven insanların ve gerçek vatanseverlerin duaları her yerde bizimle. Bu mücadelede hak düşmanlarını beraber yeneceğiz, kurtuluşu beraber getireceğiz. Ama şunu da bilmem lazım bazılarınızın sesi çıkmıyor artık karar verin gerçekten benle misiniz? Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz? Yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum, sırtımı da size yaslayabileceğimi bilmek istiyorum. “5.5 MİLYAR DOLAR BORSADA BUHARLAŞTI” Türkiye tarihinin en büyük borsa manipülasyonu oluyor 5, 5.5 Milyar dolar parası insanların buharlaştı Bir SPK yetkili sistematik risk yok diyor ama yalan söylüyor böyle bir risk var. Ben daha önce uyardım, küçük yatırımcıyı soyanları isim isim biliyorum. Hepsini bir kez daha uyarıyorum bu çaldığınız kütük küçük yatırımcının parasıdır. Bu paraları burnunuzdan fitil fitil getireceğiz bunu yazın bir yere. Sermaye Piyasası Kurumu aklını başına alsın. "BENİMLE BİRLİKTE MİSİNİZ" CHP Lideri kampa katılan örgüte "Şunu da artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Artık karar verin. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz" diye sordu.