Buca ilçesinde bulunan kırsal Kırıklar Mahallesi'nde yaşayan Aygün, sürekli hayvancılıkla iç içe oldu. Ailesinin küçükbaş hayvanlarıyla, tarlasıyla, tavuklarıyla küçük yaşlardan itibaren ilgilenen Aygün, üniversite tercihini de bu alanda yaptı. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümünden 2016'da mezun olan Aygün, daha sonra memleketine döndü. Hayatını Ali Kemal Aygün ile birleştiren genç kadın, ailesine katkı sağlamak için hayvancılık yapmaya karar verdi. Maddi gücü olmayan Duygu Aygün, çiftliği kurucak, hayvan alacak "can suyunu" ise bakanlığın projesiyle buldu. Tarım ve Orman Bakanlığınca kırsal kalkınmaya katkı vermek, köyden kente göçü önlemek ve eğitimli girişimcileri desteklemek için hayata geçirilen hibe destek projesine başvuran Aygün'e 100 bin liralık destek verildi. Destekle evinin bahçesindeki küçük çiftliğine 13 hayvan alan Aygün, gebe olan hayvanlarının doğumunu dört gözle bekliyor. "HEDEFİM ÇİFTLİĞİMİ BÜYÜTMEK" Aygün, AA muhabirine, üniversiteden mezun olduktan sonra Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde yine aynı bölümde yüksek lisans yaptığını söyledi. Aygün, sürekli hayvancılık yapmayı istediğini ancak yeterli sermayesi olmadığı için başlangıç yapamadığını aktardı. Bakanlığın desteğinin, girişimi için can suyu olduğuna vurgu yapan Aygün, "Bu çiftliği büyütmek istiyorum. Burayı daha büyük bir yere taşımak, hayvan sayımı artırmak istiyorum. Süt sığırcılığının yanında besi sığırcılığı da yapmak niyetindeyim. Hedefim bunun sürdürülebilir olmasını sağlamak." dedi. Aygün, gençlerin üretime daha fazla katkı vermesi ve girişimcilerin biraz cesur davranması gerektiğini vurguladı. "BENİM KIZLARIM BUNLAR" Hayvanların çiftliğe uyum sağlamasının çok uzun sürmediğini belirten Aygün, "İlk geldiklerinde biraz ürkeklerdi. Şu anda hepsi bize alıştı. Kendilerini sevdiriyorlar. Kaynaştık diyebilirim. Ben onlara 'kızlarım, anneniz geldi' diyorum." diye konuştu. Herkesin sevdiği işi yapması gerektiğine işaret eden Aygün, hayvanları seven herkesin bu işi yapabileceğini dile getirdi. AA