Ünlü jinekolog Fecri Sevilen, iki hastasının ‘nitelikli cinsel saldırı’ şikayetiyle gündeme geldi. Sevilen, iki genç kadının şikayetiyle tutuklandı, bir hafta sonra ise adli kontrol şartıyla cezaevinden tahliye edildi. Birkaç gün önce de Fecri Sevilen hakkında hazırlanan iddianame ortaya çıktı. Hazırlanan iddianamede ünlü jinekoloğun 25 yıla kadar hapsi isteniyor. Sevilen hakkında önce iki genç kadın şikayetçi oldu fakat sonra davanın basına yansımasının ardından başka bir kadın daha 12 yıl önce Sevilen tarafından tacize uğradığı iddiasıyla davaya müdahil oldu. Prof. Dr. Fecri Sevilen’i cinsel istismar ve cinsel saldırıyla suçlayan ve ünlü jinekolog hakkında dava açan o iki genç kadınla yüz yüze röportaj yaptım. Aslında bu röportajı geçen pazartesi gerçekleştirdim fakat konu çok hassas olduğundan ve yargılama devam ettiğinden büyük titizlikle her türlü hukuki süreci düşünerek adım attım. Kızların isimleri elbette bende saklı. Bu röportajda kimliklerini deşifre edebilecek herhangi bir detay da yok. Zira kızlar en yakınlarına bile anlatamamışlar bana anlattıklarını. Tabii bu röportajda bana anlattıkları bazı detaylar da yok. Şimdi, geçen pazartesine, kızlarla buluştuğum güne dönelim. Davacı iki kızla, rahat konuşabileceğimiz bir yerde yüz yüze geldik. Ama onlar hiç rahat değillerdi elbette. Deşifre olmaktan, toplumun önyargılarından korkuyor, ürküyorlardı. Ancak şunda kararlıydılar ‘Yaşadıklarımızı anlatalım ki toplumsal bilinç oluşsun, kadınlar-kızlar uyanık olsun, cesaretli olsun…’ İşte o iki genç kadının iddiaları… (İki kadının isimleri deşifre olmasın diye temsili kodlarla ifade ettim.) "İLK GİTTİĞİMDE BENİ CANA YAKIN BİR ŞEKİLDE KARŞILADI" Prof. Dr. Fecri Alem Sevilen’e ilk hangi tarihte gittiğiniz. İlk gittiğimiz tarih 27 Eylül. Hangi şikayetle gittiniz? Z. İlk ben gittim. Bir arkadaşımın doktoruydu. Doğumdan sonra düzenli bir jinekolog kontrolünde değildim. Genel kontrol, smear testi için gittim. İlk gittiğim gün beni cana yakın bir şekilde karşıladı. İlk önce beni oraya götüren arkadaşımı muayene etti. Sonra beni muayeneye aldı. Smear testi ve kültür testi yaptı. 'Sonuçlar çıktığında haberleşeceğiz ve ona göre bir tedavi yolu izleyeceğiz' dedi. Ertesi sabah beni aradı. ‘Test sonuçları çıktı, çok kötü hemen gelmen gerekiyor’ dedi. Tarih 28 Eylül 2018. Ben de panik oldum. ‘Çıkan bakteri böbreğini etkileyebilecek bir bakteri ve hemen tedavisini olman gerekiyor’ dedi. Tek gitmek istemedim. Beni götüren arkadaşım o anda uygun olmadığından arkadaşım H.’yi aradım, benimle gelmesini rica ettim. Beraber gittik. H. Bu arada benim de yıllardır devam eden ve bir türlü çözüm bulamadığım genital bölgemde akıntı şikayetim vardı. Z’yle birlikte gitmişken hoca müsaitse ben de muayene olurum diye düşündüm. 28 Eylül 2018 Cuma günü birlikte gittik muayenehaneye. ÜNLÜ JİNEKOLOGTAN KADIN HASTALARINA BİRBİRİNDEN MAHREM SORULAR Z. H.’yle birlikte gittiğimizde benim sonuçlarımdan bahsetti önce. Kanalları tehdit eden bir iltihap olduğunu ve iğne tedavisine başlamam gerektiğini söyledi. Beni muayene odasına aldı. 'Vajinanı yıkamam gerekiyor' dedi. Ama hiçbir şekilde eldiven kullanmıyordu. Cinsel hayatımla ilgili sorular sordu. 'Tek eşli misin, erkek arkadaşın var mı, ne kadar sıklıkla cinsel ilişkiye giriyorsun?' gibi sorular... Ultrasonla bakıyordu bu arada. ‘Sağ yumurtalığında iltihaplanma görünüyor’ dedi. ‘Senin orgazm problemin mi var?’ dedi. Böyle sorunlar olabileceğini söyledim. ‘Ama bu tehlikeli bir şey, bu seni kanser edebilir. İki bez var, oraya enfeksiyon gittiyse büyük sorun olabilir’ diye konuştu. Enfeksiyonla orgazm olamama arasında ne gibi bir bağlantı olduğunu söyledi mi? Z. Orgazm sırasında salgılanan sıvının vajinanın içindeki bezlerden çıktığını, oralar tıkandıysa bunun ciddi bir sorun yaratabileceğini söyledi. Bunun bir testi olduğunu ve çözebileceğini söyledi. Sonra ‘Bu testi yapalım mı, oradan bir sıvı alıp tahlile gönderelim mi, enfeksiyon varsa ilaç tedavisine başlarız’ dedi. Ne yapacağını anlamadım ama kabul ettim, sonuçta tıbbi bir tahlil için örnek alacak diye düşündüm. Bu arada ben çatal masaya oturuyordum sonra yanıma geçti. Eliyle cinsel organımı uyarmaya başladı. Bir anda panik oldum, bacaklarım titremeye başladı. ‘Gergin misin’ dedi. 'Evet, durun istemiyorum, rahatsız oldum' dedim. Bunun üzerine 'İyi tamam bir sonra geldiğinde deneriz' dedi. Bu arada hala anlamıyorum. Bir kadın da yapsa bana rahatsız olurum. Böyle bir yöntem olduğuna inandırdı beni. Profesör, seminerlere gidiyor, demek ki böyle bir yöntem var diye düşündürüyor. Ben teste devam etmek istemeyince ‘Kalkabilirsin' dedi ve kalktım. Bu arada iğnemi hazırlayıp geldi. Hemşire var mı yanınızda? Z. Hayır yoktu. Hiçbir muayenede hemşire bulunmuyordu. "CEP TELEFONUYLA FOTOĞRAF ÇEKTİKTEN SONRA BANA GÖSTERDİ" Sonra Z. çıktı muayeneden, H mi girdi içeri? H. Evet beni içeri aldı. Vajinal akıntı şikayetimi anlattım. Mantar, bakteri için örnek aldı. Daha önceki tedavilerimden sonuç alamadığımı söyledim. Evlendikten sonra jinekoloğa gitmeye başlamıştım. İlk smear testim o zaman yapılmıştı. Yine de şikayetlerimin geçmediğini anlattım. Muayeneye geçti, çatalda yatıyordum. Hem ultrason , hem de spektrum aletiyle baktı. 'Rahim ağzında yara görüyorum; kötü görünüyor' dedi. Sonra cep telefonuyla yaranın fotoğrafını çekip bana gösterdi. 'Niçin fotoğrafını çekiyorsunuz?' diye sordum. 'Görmen lazım, sana göstereceğim yarayı' diye cevapladı. Fotoğrafta cinsel organın görünüyor muydu, sadece içerisi mi? H. Sadece içerinin görüntüsü vardı. Fotoğrafı bana gösterdikten sonra silmesini istedim. 'Tamam ben silerim onu' dedi. Sildi mi silmedi mi bilmiyoruz. Sonra bana 'Senin gördüğün fotoğrafın aslında böyle olması gerekir' diye yara olmayan normal bir rahim ağzı fotoğrafı gösterdi dergiden. Dediği gibi sadece içini mi çekti, dışını da çekti mi bilmiyorum bu arada. Fotoğraf çekmesi uzun sürdü ama yaşlılığına verdim. Rahatsız eden bazı şeyler olsa da konduramadım hiç. Sonra örnek aldı, mantar, bakteri testi için örnek. Ardından içeri geçtik ve yaranın çok kötü olduğunu söyledi. 'Rahim ağzı kanseri aşısı oldunuz mu?' diye ikimize birden sordu. ‘Hayır olmadık’ dedik. 'Hangi köyden geldiniz?' diye de dalga geçti bizimle. Aktif cinsel hayatım olup olmadığını sordu. Tek eşli olup olmadığımı sordu. Biz ona tek eşli olduğumuzu söyledik. "MUAYENE ŞARTLARINI BİLMİYORDUK O DA BİLGİSİZLİĞİMİZİ BİLİYORDU" H. 'Daha 30 yaşındasınız. Seksten soğunmaz, stresli olursunuz, fizyolojik bir sorununuz var belli ki. Bunu birlikte araştırıp bulalım, çözelim' dedi. İlk muayeneden bir gün sonra benim telefonum hocada olmadığı için beni direkt aramadı; fakat arkadaşımı aramış ve tahlil sonucunun çıktığını ve durumun kritik olduğunu söylemiş. 28 Eylül Z.’nin ikinci, benim ise ilk muayenemdi. Z ve ben bir gün sonra böyle bir haber gelince 1 Ekim’de muayeneye gittik. Z’nin ikinci iğnesi olacak, ne iğnesi olduğunu bilmiyoruz. İğneyi kendi ofisinde yapıyor. Zaten sonuçları bir laboratuvar kağıdından söylemiyor bir kağıttan okuyordu. Kendi el yazısıyla bir kağıt vardı önünde. Z’ye diyor ki ‘senin iltihabın var 3 iğne yapacağız, senin yaran var yakacağız. Çok acil bu yarayı hemen yakalım hiç beklemeyelim. İstersen hastanede anestezi altında yakabiliriz ama çok acil dayanabilirsen burada yapalım.’ Bu işlemi de yine eldivensiz bir şekilde yaptı. Eli değmediği için olabilir diye düşündük. Zaten daha önce topu topu bir ya da iki kez jinekololoğa gittiğimiz için muayene şartlarını da bilmiyorduk açıkçası. O da bilgisizliğimizi biliyordu. Z. 1 Ekim günü önce ben girdim muayene bölümüne. Önce yıkadı. 'Alabilecek miyiz sıvıyı?' dedi. ‘Hayır’ dedim. H. Bu arada ara kapı açık olduğu için ben de dışarda otururken duyuyordum konuşmalarını. Fecri Bey’in ‘ama sen böyle yaparsan ben kendimi çok kötü hissederim’ dediğini duydum. Z. 'Bana mı güvenmiyorsun?' dedi. 'Ben böyle bir şey istemiyorum' dedim. O da sinirlendi kalktı ‘Tamam, bitti’ dedi. Bana kendimi kötü hissettirdi. Ardından da bir hışımla iğneyi vurdu. Sanki intikam alır gibi canımı acıtarak iğne yaptı. H. Z içerden çıktıktan sonra beni operasyona hazırladılar. Soğutucu sıktı ve bacaklarım titremeye başladı. Korktum ve gerildim. Örtüyü açınca gerildim, beni aşağılar gibi tutum sergiledi. Ve arkadaşımı içeri çağırdı. 'İstemiyorum' dememe rağmen arkadaşımı içeri aldı ve yarayı ona da gösterdi. Böyle saçma bir ortam. Ardından yarayı yaktı. Ofis bölümüne geçtik sonra konuşurken sürekli konuyu sekse getirdi. '15 gün seks perhizi yap' dedi. Zaten bir ilişkim olmadığını söylememe rağmen tekrarladı. Z. Bu arada bana da dönüp ‘N’oldu bu hafta bi şey oldu mu?' diye cinsel ilişkiye girip girmediğimi sordu. 'Bir ilişkim yok' dedim ve bu sorudan rahatsızlık duyduğumu söyledim. Hatta ‘Bu soru kaba kaçtı’ dedim. ‘Acaba sizde mi problem var yoksa eşlerinizde mi problem vardı size yeterli mesaiyi harcamadı da böyle bir ödem oluştu?’ diye konuştu. Yani siz bir cinsel problem şikayetiyle gitmediniz. Muayene sırasında böyle bir sorun olduğu gelişti… "ORGAZM PROBLEMİ YAŞAMAN BU SORUNLARA YOL AÇIYOR" Z. Biz tamamen fizyolojik sorunlarla gittik kendisine. Hiç böyle bir şey sormadık. Konuyu hep o açtı. H. Yara yakıldıktan sonra kontrol muayenesinde tek başınaydım. Sekreter uzun koridorun sonundaydı. ‘Muayene bölümüne geçip, hazırlan’ dedi. Ben ‘hazırım buyrun’ deyince geldi. Aletle muayene etmeye başladı. Yaranın iyileşmeye başladığını söyledi. Ultrasonla kontrol ederken ‘Burada ödem görüyorum. Yarayla ilgili kısmı çözdük ama bu ödem çok sıkıntılı’ dedi. Ben panikle ‘ne oldu’ diye sorunca ‘Sen orgazm problemi mi yaşıyorsun?’ diye sordu. Yani ne diyeceğimi bilemedim. 'Bilemiyorum, olabilir' deyince ‘Bu çok büyük bir problem’ dedi. ‘Ödemle ne ilgisi var?’ diye sordum. ‘Sen mastürbasyon da mı yapmıyorsun?’ dedi. ‘Hayır’ yanıtı verdim. Son derece uygunsuz bir şekilde masturbasyon seçenekleri üzerinden bir soru daha sordu. Kendimce bir yanıt vermeye çalıştım. ‘O zaman yarım kalıyorsun işte o yüzden de ödeme sebep oluyor ama bu çok sıkıntılı bir şey. Kanallara sıçrarsa iç organlarına iltihap geçebilir, belki de geçmiştir. Bu iltihabı çözmemiz gerekli’ dedi. ‘Nasıl çözeceğiz?’ dedim. ‘Bir test var, onu yapacağız, iltihabın çeşidine göre de ilacını yazacağım. Bu çok basit atlatılabilecek bir problem’ dedi. Sonra bu testi uygulamamız gerektiğini yineledi. Bu sırada hala muayene bölümünde misiniz? H. Evet muayene bölümündeyiz. Çataldan kalktım, örtüyü belime sardım. ‘Aslında bu test senin tüm sorunlarını çözebilir. Genç bir kadın olarak bu yaşadıkların hiç normal değil. Fizyolojik kısmını çözmen gerekiyor. İstediğin zaman bu testi yapabiliriz’ dedi. Bu sırada ofis kısmına geçtik, testin yapılması gerektiğini anlatmaya devam etti. ‘Peki o zaman yapın testi’ dedim. ‘İçeri geç o zaman’ dedi. Ben de içeri geçip çatal masaya oturdum. ‘Hazırım’ dediğimde içeri geldi ve ‘Çatalda yapmıyoruz bu testi. Duvarın önünde ayakta durman gerekiyor’ dedi. Ben de kalktım. "FECRİ BEY HOŞUMA GİTMİYOR BUNLARI İZLEMEK! İSTEMİYORUM" Z. Bana da aynı test olduğunu söylediği şeyi yaparken ben çatalda yatıyordum bu arada. H. Üzerime örtüyü sarmıştım. Örtüyü açtı. Tişörtüm uzundu onu çekiştirdim. Ellerim de refleks olarak ön tarafta duruyordu. ‘Ellerin orada durursa nasıl yapacağız?’ dedi dalga geçer gibi. ‘Ama kasılıyorsun, kasılacak bir şey yok’ dedi. Yanımda dururken benim sağ elimi kendi eliyle tutup cinsel organıma götürdü. Oraya baskı uyguladı. Gerildim. ‘İyi hissetmeyecek bir şey yok, 5 dakika sürmez’ dedi. Bu arada ofis kısmındaki telefonu çaldı. Gidip cevap verdi. Telefonu kapattıktan sonra beni çağırdı. Tişörtümü üstüme çekerek ofis kısmına geçtim. Bilgisayar ekranını birden bana döndürdü. Porno videosunu açmış. ‘Bu ne Fecri Bey?’ dedim. ‘Etkileniyor musun bundan?’ dedi. ‘Hayır etkilenmiyorum’ dedim. Bu sefer sahneleri değiştirmeye başladı. ‘Fecri bey hoşuma gitmiyor bunu izlemek, istemiyorum’ diye tepki gösterdim.'Sen o zaman yerine geç' dedi. Porno videosunu internetten açtığını düşünüyorum; çünkü ekranın yanında başka sayfalar da görünüyordu; fakat o şokla nereden açtığına dikkat edemedim. Bilgisayar başına beni çağırırken tam bana dokunacakken kendimi geri çektim. Hiçbir şekilde eldiven yoktu. Ardından ben yerime geçtim. Aynı pozisyonda bu kez benim elimi değil kendi elini cinsel organıma götürdü ve dışardan baskı uyguladı. ‘Benim elim diye mi etkilenmiyorsun, niye etkilenmiyorsun?’ diye sormaya başladı. O anlarda çok gerginim ve bir an önce akıntıyı alsın gitsin diye bekliyorum. AKINTIYI NASIL ALACAK PEKİ? H. Tüp getirip koydu. Porno videosunu bana izlettikten sonra elinde tüple geldi. Bastırdıktan sonra 'Yeterli bence Fecri Bey’ dedim. ‘Olmaz, orgazm olman lazım, o şiddeti ve titremeyi görmemiz gerekiyor’ dedi. "Bu olacak bir şey değil, mümkün bir şey değil. Bu test böyle yapılıyorsa yaptıramam mümkünatı yok. Bu testin böyle olduğunu söylememiştiniz’ dedim. Bu arada yumurtalığımı kontrol ediyor, karnıma da baskı yapıyor ağrı var mı diye. Bir muayene şekli gibi de hissettiriyor. ‘Bence yeterli’ dediğim sırada ‘Onu ben anlarım’ dedi ve parmağını cinsel organıma soktu. O anda şoka girdim. Bu sırada da birden bacağında bir şey hissettim. Kendisinin uyarıldığını fark ettim. Beni iki eli ve bacağı arasına sıkıştırdı. Bütün bunların hepsi birkaç saniyede oluyor. Birden kafasını döndürerek öpmeye çalıştığını hissettim ve kendimi ondan kurtardım. Ardından da ‘Tamam tamam, zaten yeterli, iyisin değil mi, bir sıkıntın yok değil mi?’ diye defalarca sordu. Hemen oradan çıktım muayene ücretini ödedim ve hemen oradan uzaklaştım. Hızla dışarı çıktım ve bir arkadaşımı aradım. Z’yi aradım. Arkadaşlarıma tanıdıkları tüm jinekologları arattırdım ve böyle bir test olup olmadığını sordurdum. Yok böyle bir test dediler. Z’nin yanına gittim ve olanları anlattım. Gece avukat bir kadın arkadaşımız vardı onu aradık. Ve dava sürecini böylece başlattık… (Haberturk)