İzmir'de 10 bin üyeye sahip 6 kooperatif ile 5 dernek, İzmir Seyyar Satıcılar Derneği çatısı altında birleşti. İzmir Seyyar Satıcılar Derneği Başkanı Evren Laçin, kentteki 200 bin sokak satıcısı adına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e seslenerek, "Belediye tarafından belirlenecek noktalarda işgaliye parasından vergimize kadar tüm sorumluluklarımızı yerine getirmeye hazırız. Tek isteğimiz kayıt altına alınmak, sosyal güvenceye kavuşmak ve halkımıza hijyenik koşullarda hizmet vermek" ifadelerini kullandı. 'İZMİR'DE 200 BİN SEYYAR SATICI VAR' Laçin, "Türkiye'de altı buçuk milyon seyyar satıcı var. İzmir'de geri dönüşümcüler ve mevsimlik işçiler ile 200 bin seyyar satıcı var. Bu şekilde kurulan farklı kooperatif ve derneklerimiz var. Biz, bu dernek ve kooperatifleri İzmir Seyyar Satıcılar Derneği'nin çatısı altına topladık. Her şeyden önce bütünleşmeye karar verdik. Bir bütün olarak hareket edelim istedik" dedi. 'ZABITA-ESNAF KOVALAMACASI OLSUN İSTEMİYORUZ' Gevrekçi, atık toplayıcı, midyeci, mısırcı, çiçekçi, kestaneci olarak isimlendirilen seyyar satıcılara yer gösterilmesi yönünde talepleri olduğunu ifade eden Laçin, "Türkiye'de Batman, Aydın gibi illerde belediyeler seyyar satıcılara yer veriyor. Seyyar satıcılar, sigortalarını ve işgaliye ücreti ödüyorlar. Zabıta seyyar kovalamacası olsun istemiyoruz. Sadece yer istiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden seyyar satıcılar için diğer esnaflarımıza zarar vermeden, uygun alanlarda satış yapabilmesi için yer vermesini istiyoruz. İşgaliye de ödeyeceğimiz için belediye de kazanacak. Türkiye'de kayıtlı 1 milyon 950 bin kayıtlı esnaf var. Biz de artık kayıt altına alınmak istiyoruz. Tüm Türkiye'de bu şekilde olması yönündeki ilk adımı İzmir'den attık, ilk kıvılcımı İzmir'den yaktık. Tüm Türkiye'ye yaymak istiyoruz" açıklamasında bulundu. 'ZABITAYLA KÖŞE KAPMACA OYNUYORUZ' Çiçek satan yüzde 55 engelli Kevser Erdoğan (53), zabıtalarla köşe kapmaca oynadıklarını ifade ederek, şöyle konuştu: "İki kızım var, evim kira. Çalışıp para kazanmak zorundayım. Zaman zaman maske, zaman zaman çiçek satıyorum. Durumumu anlatmaya çalışsam da zabıta beni barındırmıyor. İki yıl daha sigortalı bir şekilde çalışırsam engelli olduğum için malulen emekli olma şansım var. Ancak, sigortalı çalışmadığım için ve ödeme gücüm de olmadığından sokaklarda satış yapıyorum. Normalde daha önce böyle bir iş yapmadım. İşsiz kalınca mücadeleye devam etmeye karar verdim. Zabıtalar kovalıyor. Onar görevini yapıyor ama ben de çalışmak zorundayım. Defalarca başvuruda bulundum ama 'İzin yok' diyorlar. Benim gibi birçok kişi var, malımız var ama satamıyoruz. Ekmeğe dönüştürüp, evimize götüremiyoruz. Zabıtayla resmen köşe kapmaca oynuyoruz. Benim sağlığım buna yetmiyor. Kaçabilen kaçıyor, ben kaçamıyorum." 'ZABITAYLA KARŞI KARŞIYA GELMEK İSTEMİYORUZ' Konak ilçesinde 30 senedir seyyar satıcılık yapan Süleyman Acar (48) da "Sürekli zabıtadan kaçmak zorunda kalıyoruz. Artık yeter. İşgaliye parası ödeyerek, işimi yapmak istiyorum. Çocuklarımı bu işle geçindiriyorum. Zabıtan kaçmak istemiyoruz" derken, Lokman Acar (51) "İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden yer istiyoruz. Zabıtayla karşı karşıya gelmek istemiyoruz. Sigortamızı yatırmak, vergimizi ödemek ve işgaliye yatırmak istiyoruz. Arkadaşlarımızın çoğu ekmek parası kazanmak isterken ceza aldılar, mahkemelik oldular. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in mutlaka bizi dinlemesini ve sesimizi duymasını istiyoruz. Tek isteğimiz, evimize ekmek götürebilmek" diye konuştu.