Hanuka Bayramı haftasına denk gelen 18 - 27 Aralık tarihleri arasında bu yıl 4'üncüsü yapılacak olan festivalle yok olmaya başlayan  Sefarad kültürünün yeniden canlandığını belirten festivalin kurucu başkanı Nesim Bencoya, "Yurtdışından, Fransa, İspanya, Almanya, İsrail, Romanya ve Amerika'dan rezervasyonlar oldu. Bu da İzmir'in Kemeraltı bölgesine uluslararası bir boyut getiriyor. Bu festival artık dünyaya kendini duyurmaya başladı" dedi.

İzmir'de, 15. yüzyıldan itibaren İspanya'daki baskılardan kaçarak Osmanlı'ya sığınan Sefarad Yahudilerinin kültürleri, Uluslararası İzmir Sefarad Kültür Festivali ile tanıtılıyor. Sefarad Kültür Kolektifi tarafından, İzmir Musevi Cemaati Vakfı ve Konak Belediyesi desteği ile gerçekleştirilen ve her yıl olduğu gibi bu yıl da Hanuka Bayramı haftasına denk gelen 18 - 27 Aralık tarihleri arasında yapılacak olan festival, yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlamayı bekliyor. İzmir'e yerleşen Yahudilerin geçmişte yoğun olarak yaşadığı ve Yahudi mahallesi olarak da bilinen Havra Sokağı ve çevresindeki sinagoglar, çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapacak.

YOK OLMAYA BAŞLAYAN KÜLTÜR YENİDEN CANLANDI
Bu yıl 4'üncüsü yapılacak olan Uluslararası İzmir Sefarad Kültür Festivali hazırlıklarını tamamlamak üzere olduklarını belirten festivalin kurucu başkanı Nesim Bencoya, İzmir'de yok olmaya başlayan Sefarad kültürünü yeniden canlandırılması için festivalin büyük katkı sağladığını söyledi.  Sefarad kelimesinin İbranice'de İspanya anlamına geldiğini aktaran Bencoya, 15'inci yüzyılda İspanya'dan kovulan Sefarad Yahudilerinin, Osmanlı topraklarını yerleştiğini ve kültürlerini yaşattığını anlatıp, “"Sefarad kültürü içinde bulunduğumuz Kemeraltı bölgesinde sokaklarda ifade edilirdi. Ancak buradaki Yahudilerin azalması ile kültür kaybolmaya başlamıştı. Uzun süre bu kültürün simgeleri görülmüyordu. 6 yıl önce bir festival yaparak İzmir'in eski Yahudi Mahallesi'nde taşınmaz kültür varlıkları içinde sinagoglarda halka sunmayı karar verdik. Kültürün yaşaması için festival yapmaya başladık. Konak Belediyesi festivale destek vermesi ile çok kısa sürede büyüdü. 9 günlük festivalle içerisinde Sefarad kültürüyle alakalı konserler, konferanslar, geziler olacak. Bu kültürün burada buluştuğu diğer kültürlerle birlikte evrimleşerek meydana gelen ifadeleri sergiliyoruz. Çok kültürlülüğün bir katmanı hem de bir mesaj olarak karşımıza çıkıyor" ifadelerini kullandı.

YURTDIŞINDAN REZERVASYONLAR YAPILDI
Sefarad festivalinin yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiğini vurgulayan Nesim Bencoya, yurtdışından festival için rezervasyon yaptıranların olduğunu belirtip "Bu sene özellikle yurtdışından rezervasyon yaptıranlar var. Yerleri ayırdık, bizimle festivale katılacaklar. Bu da İzmir'in Kemeraltı bölgesine uluslararası bir boyut getiriyor. Fransa, İspanya, Almanya, İsrail, Romanya ve Amerika'dan rezervasyonlar oldu. Bu çok olumlu gelişme. Bu festival artık dünyaya kendini duyurmaya başladı. Festivalin 10'uncu yılında sadece festival için 50 bin kişiyi ağırlayabilirsek çok müthiş bir olay olur. Bu festival turizme de katkı veriyor" dedi.

'İKİÇEŞMELİK'TE ARTIK YAHUDİ KALMADI AMA KÜLTÜRLERİ KALDI'
İspanya'dan gelen Sefarad Yahudilerin aynı zamanda kültürleri ile geldiğini belirten Bencoya, "Sefarad topluluğun Endülüs Emevileri ve İspanyollarla birlikte kurmuş olduğu bir kültür var. Buraya geldiklerinde o kültürlerini de beraberinde getiriyorlar. İzmir'de çok yakından bilinen boyoz, doğrudan İspanya'dan buraya gelen Sefarad Yahudilerinin getirdiği bir yiyecektir. Boyoz İspanyolca bir kelimedir ve bir hamur işi anlamına gelir. İzmir'in her köşesinde boyoz görebiliyoruz ve artık İzmir'in bir simgesi oldu. Subya dediğimiz bir içecek de Sefarad Yahudilerinin getirmiştir. İkiçeşmelik'te artık Yahudi kalmadı ama kültürleri kaldı. Bunların yanında başka kültürler de var. Mesela müzik. Yahudiler dua ve şarkılarını klasik Türk müziği kalıplarında söyler. Ayrıca mimari açıdan da sinagoglar var. İspanya'dan Yahudilerin kovulmasının ardından oradaki bütün sinagogları yok ettiler. İspanya'dan Türkiye'ye gelen Sefarad Yahudileri oradaki sinagogların ögelerini kullanarak İspanya'da yıkılan sinagogların benzerlerini İzmir'de yaptı.  O dönemin sinagogların ancak İzmir'de görülebilir. Dünyanın başka bir yerinde bu sinagoglar yok" diye konuştu.

'İZMİR'DE KARDEŞLİK MESAJI VERMEK İSTİYORUZ'
Yahudiler için önemli bir bayram olan 'Işıklar Bayramı' olarak da bilinen Hanuka Bayramı'na festivalin yapıldığı günlere denk getirdiklerini belirten Bencoya, geleneksel mum yakma törenini gerçekleştireceklerini anlatıp, "

"Işıklar Bayramı'nda her gün 1 mum olmak üzere 8 mum yakılır. Biz, bayramın son gününde 8 mum yakıyoruz. Bu bir Yahudi bayramı olmasına rağmen İzmir'deki diğer etnik grupların temsilcileriyle birlikte bu mumları yakıyoruz. Yahudi, Hıristiyan, Afrotürk, Roman, Rum Ortodoks gibi etnik grupların temsilcileri birer tane bu mumlardan yakıyor. İzmir'de kardeşlik mesajı vermek istiyoruz. Kültürler arası diyalog anlamında güzel bir mesaj vermiş oluyoruz." (DHA)